Dünya Gazetesi yazarı Kerim Ülker de, seçimlerin seçimlerin tekrar edilmesine yönelik gelişmelerin dünyanın da gündeminde olduğuna değindiği yazısında, yatırımcının tercihlerinde istikrarsız durumların önemli rol oynadığına işaret ediyor. 

15 Temmuz darbe girişiminin ardından yabancı yatırımcının planlarını durdurduğunu ya da vazgeçtiğini ifade eden Ülker, rakamlar üzerinden şu analizi yapıyor:

"Biraz bu konuyu rakamlarla anlatalım. Türkiye, geçen yıl 13 milyar dolarlık yabancı yatırıma ev sahipliği yaptı. Bu işlemlerin neredeyse tamamını Türk şirketi alımı veya var olan yatırımı genişletme oluşturdu. Yani "Greenfield" adını verdiğimiz sıfırdan yatırım oldukça azdı. Yaklaşık 83 milyonluk nüfusa sahip Türkiye, 2018'de 13 milyar dolarlık yatırım alırken, bölgedeki rakibi 38 milyonluk Polonya'da bu rakam 10 milyar dolar civarında. 10 milyon nüfusu olan Çekya'ya gelen yatırım ise 9 milyar dolar. Demek oluyor ki Türkiye'nin potansiyeli, teşvikleri ve genç nüfusu yatırım için yeterli olmuyor."

Yabancı yatırımın üç yılda beş milyar dolar düştüğünü kaydeden Ülker, bir yabancı yatırımcının olduğu masada tümüyle siyaset konuşulduğunu ve yabancı yöneticinin, "Temsil ettiğim şirket potansiyele önem verseydi İran ve Rusya'ya yatırım yapardık. Türkiye'de bir şirket ile görüşüyorduk. Ancak şu an beklemeye aldık" dediğini aktarıyor.

Ülker, bu noktadan hareketle otomotiv şirketlerinden Volkswagen'in beş bin kişilik istihdam yaratacak olan, Türkiye ile birlikte Sırbistan'ın yarıştığı yatırımın gündemde olduğuna değiniyor ve ekliyor:

"Türkiye, potansiyeli yüksek ancak Sırbistan, hukuki işleyiş, sunulan teşvik ve alım gücündeki artış ile daha şanslı görünüyor ne yazık ki. Bir de seçim sonuçlarının yaratacağı şüphe ve demokrasiye olan inançsızlık eklenirse 83 milyon nüfusa sahip Türkiye, VW'nin milyar dolarlık yatırımını yedi milyonluk Sırbistan'a kaybedebilir."