MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Türkiye'nin adeta AK Parti'nin açılım projelerinin hurdalığına döndüğünü söyledi.
MHP'nin yarın Konya'da düzenleyeceği Türkçe Mitingi için Konya'ya gelen Vural, miting öncesi partinin il binasında basın toplantısı düzenledi. Vural, "AKP bütün boyutlarıyla her cephede açılım üretmiş, bu açılımlarla Türkiye bir açılım hurdalığına dönmüştür." dedi.
Türkiye'nin iç ve dış siyasette, ekonomi politikalarında önemli bir istikrarsızlık dönemine girdiğini ifade eden MHP Grup Başkanvekili Vural, "Bu istikrarsızlık dönemi, Türkiye'yi gerçekten büyük risklerle karşı karşıya getirmiştir. AK Parti hükümetinin siyasi ve ekonomik anlamda ortaya koyduğu politikalar ve bu politikalar için kendisinin geliştirdiği ve adını koyduğu açılımlarla geçen bu 11 yıl içerisinde Türkiye, AKP'nin ürettiği açılım hurdalığına dönmüştür. Gerçekten bugün AKP bütün boyutlarıyla her cephede açılım üretmiş, bu açılımlarla Türkiye bir açılım hurdalığına atılmıştır. Bugün AKP'nin açılımları Türkiye'nin düşmanlarını memnun etmiştir." şeklinde konuştu.
"DIŞ POLİTİKADA BİR HEZİMETE DÖNMÜŞTÜR"
Dış politikada tam bir çöküş yaşandığını ileri süren Oktay Vural, öngörüsüz ve beceriksiz politikalarla Türkiye'nin bugünkü manzaralarla karşı karşıya kaldığını iddia etti. Vural, şöyle dedi: "Maalesef stratejik menfaatlerimiz korunmadığı gibi ikili ilişkilerimizde bile Türkiye derin bir yalnızlığa doğru itilmiştir. Stratejik derinlik politikası, stratejik yalnızlık politikasına dönüşmüştür. AKP, milli bir akılla menfaatlerimiz doğrultusunda bu parametreyi değerlendirmesi gereken bir dönem içerisinde, maalesef yabancı merkezlerin menfaatlerine öncelik verdiği için negatif etkilerle ülkemizi karşı karşıya bırakmıştır. Aslında bugünkü işin özeti şudur; dış politikada ülkemizin menfaatine hizmet etmesi gereken süreç bir hezimete dönmüştür. Bu tablo herkes tarafından görülmektedir. Avrupa Birliği sürecinde tamamen edilgen bir anlayışla hareket edilmiş, ilerleme raporlarının ortaya koyduğu her türlü haksız, yanlış değerlendirmeler AKP tarafından emir telakki edilmiş ve her türlü sözler verilmiştir. Öyle sözler verilmiştir ki Ermeni açılımının yapılması, Kıbrıs açılımının yapılması, çözülen Kürt sorunu eksenli Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter yapısının bozulmasına kadar götürecek süre içerisinde ortaya konan her türlü talep AKP tarafından yerine getirilebilecek bir talep olarak değerlendirilmiş ama süreç olarak gördüğümüz bu tabloda verilen bu sözden dolayı da Türkiye, Avrupa Birliği tarafından sıkıştırılır hale gelmiştir."
"AVRUPA BİRLİĞİ POLİTİKASI ÇÖKMÜŞTÜR"
MHP'li Vural, AK Parti'nin Avrupa Birliği sürecinde Kıbrıs konusunda da hatalı politikalar izlediğini savunarak, "Müzakere çerçeve belgesi ülkemizin menfaatlerini korumak yerine AKP'nin bütün istek ve arzularını Avrupa Birliği misyoneri sıfatıyla yerine getirebilecek bir sürece dönüştürmüştür. Bu süreç içerisinde Kıbrıs, Avrupa Birliği sürecinin bir parçası haline gelmiştir. Ermeni soykırımını tanımak Avrupa Birliği sürecinin bir parçası haline gelmiştir, sözde Kürt sorununu siyasal çözüme kavuşturmak Avrupa Birliği sürecinin bir parçası haline getirilmiştir. İşte bu süreç bakıldığında Avrupa Birliği nezdinde 'Biz Kopenhag kriterleri Ankara Kriterleri yaparız' diyen hükümet nerededir? Dolayısıyla hükümet Avrupa Birliği misyoneri olarak çalışacağını ifade etmiş ama Avrupa Birliği ile ilgili geldiğimiz bu tablo Avrupa Birliği politikasının da çöktüğünü göstermektedir. Bu doğrudan doğruya Avrupa Birliği'nin her isteğini, her arzusunu yerine getirme sözü verdiği için çıkartılmıştır. Geldiğimiz bu noktada tek yanlı bir mahkumiyet ve teslimiyet anlayışı içerisinde Avrupa Birliği süreci Türkiye'nin stratejik menfaatlerini riske sokacak bir sürece dönüştürülmüştür. Bunun imarı da AKP'dir." şeklinde konuştu.
"NEREDEYSE KKTC'NİN VARLIĞI TARTIŞILIR DURUMA GELDİ"
Oktay Vural, Avrupa Birliği ve Kıbrıs meselesinde hükümetin uyguladığı politikalar nedeniyle neredeyse KKTC'nin varlığının bile tartışılır hale getirildiğini öne sürdü. Oktay Vural, şöyle devam etti: "Rumların Avrupa Birliği'ne girişi AKP döneminde olmuştur. Kıbrıs, Birleşmiş Milletler'in bir meselesiydi, Avrupa Birliği'nin bir meselesi haline dönüştürülmüştür. Annan Planı koşulsuz olarak kabul edilmiştir. Bugün geldiğimiz bu noktada Kıbrıs açılımı çökmüştür. Kıbrıs Rum kesimiyle protokoller imzalanmıştır. Rum kesimiyle imzalanan protokollerde, Rum kesiminin Kıbrıs'ın meşru temsilcisi olarak kabul edilmesi, bunun karşılığında da limanların açılması konusu hükümet tarafından Kıbrıs açılımıyla kabul edilmiştir. İşte bir mezarlık daha, bir hurdalık. Açılım hurdalığı. Nerede bu Kıbrıs açılımı, ne oldu diye bir sormak gerekiyor. Neredeyse KKTC'nin varlığını bile tartışılır hale getirmiş bir durumda."
"ERMENİ AÇILIMI FİYASKO OLMUŞTUR"
Hükümetin imzaladığı Ermeni protokollerini hatırlatan Vural, Ermeni açılımının da fiyasko olduğunu ileri sürdü. Vural, konuşmasında şunları söyledi: "Arkalarında Ahmet Davutoğlu; Rusya, Fransa ve ABD'nin dışişleri bakanlarının gözetimi ve baskısı altında Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Ermeni soykırımı iddialarını kabul ettirecek süreçle ilgili protokolleri imzalamıştır. Ermeni açılımı nerede? Kimse konuşuyor mu? Türkiye bir açılım hurdalığına dönmüştür. Çünkü AKP milletin hazmedemeyeceği sözleri vermiş, milletin hazmedemeyeceği protokolleri imzalamış, karakolda ötmüş, mahkemede şaşmak zorunda kalmıştır."
CİHAN