Sunuculuğunu Reha Yeprem’in üstlendiği programın açılış konuşmasını, organizasyon heyeti adına Murat Macit yaptı. Macit, aylardır süren yoğun hazırlıkların ardından seyircilerin karşısına unutulmaz bir programla çıktıklarını ifade ederek, “Burada bir araya gelmemizin sebebi Hocaefendi. O’nun ardından düzenlediğimiz bu programın ismini ‘Vuslatın Ardından’ koyduk. Hocaefendi’yi anlatmaya ne söz yeter ne cümle. 70 yıldır insanlığın saadeti için ağlayan bir gönül insanıydı,” dedi. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin hayatı boyunca insanlık için yaptığı hizmetleri ve onun ardından sürdürülen gönüllü faaliyetleri vurgulayan Macit “Zorluklara rağmen ektiği tohumlar bugün fidan oldu, büyüdü, yayıldı,” ifadelerine yer verdi.

Hocaefendi’nin yolunda yürüyen gönüllülerin bugün de kararlılıkla hizmetlerine devam ettiğini belirten Macit, Türkiye'de yaşanan zorluklara ve baskılara dikkat çekilerek, buna rağmen dünyada sevgi, barış ve diyalog temelli çalışmaların sürdürüldüğünü ifade etti.

Program boyunca izleyiciler hem duygusal hem de anlam yüklü anlar yaşadı. Genç sanatçılar, sahneye “Nâmın Duyulsun” şiiriyle çıkarak geceye sanatla vefa damgası vurdu. Ardından sahnelenen tiyatro skeçleri, Hocaefendi’nin hayatındaki önemli dönüm noktalarını etkileyici bir şekilde yansıttı.

Erzurum’da geçen çocukluk yılları, Edirne’de başlayan manevi yürüyüş, İzmir’deki gençlerle geçen dönemler, Burdur’da yaşanan sorgu günleri ve 5. katta yapılan kura çekimleri temsili sahnelerle anlatıldı. İzleyiciler, bu skeçlerde zaman zaman gözyaşlarına hâkim olamadı.

Gösteride, hicret yolculuğuna çıkan adanmış ruhların hikâyesi de dramatik sahnelerle sunuldu. Programın sonunda “Yeni Bir Dünya” adlı eser hep birlikte seslendirilerek, daha adil bir dünyanın umudu vurgulandı. Gençlerin sahnede okuduğu, “Dönersek kalleşiz” sözleri ise geceye damga vurdu.

‘’BEKLEDİĞİMDEN DAHA FAZLASINI BULDUM’’

Programa ailesiyle birlikte gelen 14 yaşındaki Zeynep Öztürk ise “Ailemin bana anlattığı Hocaefendi’yi biraz daha tanımak adına istedim. Özellikle ‘Üç Şerefeli Cami Penceresi’ bölümünde gözlerim doldu. Hocaefendi’nin genç yaşta yaptıkları beni çok etkiledi. O yaşta büyük sorumluluklar almış. Ben de 14 yaşındayım bu akşam bana umut verdi. İnsan bir şeye inanırsa ve doğruysa, ne kadar zor olursa olsun pes etmemeliymiş. “ dedi.

Geceye Düsselldorf’tan gelen Zehra Demir de şunları söyledi: Ben bu programdan beklediğimden çok daha fazlasını buldum. Her sahnede ayrı bir ruh vardı. 'Takkeden Kura' sahnesi özellikle yüreğime dokundu. O an, kaderin bir takke içinde şekillendiğini izlemek çok etkileyiciydi. Gençlerin sahnedeki samimiyeti ve duygusu seyirciye birebir geçti. Programın sonunda hep birlikte ‘Yeni Bir Dünya’ umuduna ses verirken, yalnız olmadığımızı bir kez daha hissettim.

Mehmet Ali Ocak ise programla ilgili şunları söyledi: Gençlerin sahnedeki duruşu, şiirler ve skeçler adeta içimize işledi. Hocaefendi’nin hayatını sadece okumak değil, böyle sanatsal bir dille yaşamak çok farklı bir deneyimdi. Özellikle hicret sahneleri beni çok duygulandırdı. Bir çantayla yola çıkan insanların hikâyesini izlerken, kendi hayatımdan da parçalar buldum.

Organizasyon heyeti, programa katılan herkese teşekkür ederek Avrupa Turnesi’nin 3 Mayıs’ta Rotterdam’da yapılacak etkinlikle devam edeceğini belirtti.