Türkiye’de ayyuka çıkan basın özgürlüğü ihlâlleri, ülkede görev yapmak isteyen yabancı gazetecileri de içine alacak şekilde genişliyor. Yerli ve yabancı basın örgütleri, muhabirlerin maruz kaldığı akreditasyon iptali ve sınırdışı edilme uygulamalarına ateş püskürdü.
Türkiye’de son dönemde yaşanan medya baskısı yerleşik yabancı muhabirlere de uzandı.
Son dönemde Türkiye’de yerleşik çalışan pek çok yabancı gazeteci ‘akreditasyon iptali’, ‘hakaret’ ve ‘örgüt üyeliği’ gibi gerekçelerle gözaltına alındı, sınırdışı edildi.
Son bir hafta içinde 4 yabancı gazetecinin benzer uygulamalara maruz kalması yerli-yabancı basın örgütlerini ayağa kaldırdı. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RFS) Türkiye’de gazetecilere yönelik baskının her geçen gün arttığına işaret etti.
Çağdaş Gazeteciler Derneği de Türkiye’nin gazeteciler için ‘tehlikeli bölge’ haline geldiğini, artık yabancı basının da işini yapamadığını savundu. 94 gazeteci örgütünden oluşan Gazetecilere Özgürlük Platformu da Türkiye’de yabancı gazetecilere yönelik bir ambargo listesinin oluşturulduğu iddiasında bulundu.
Biri ülkeye alınmadı diğerine çıkış yasağı kondu!
Yabancı gazetecilere yönelik engellemelerin son örneği İstanbul’da yaşandı. Türkiye’de serbest çalışan ABD’li gazeteci David Lapeska, hiçbir gerekçe gösterilmeden Atatürk Havalimanı’ndan geri çevrilip, Şikago’ya geri gönderildi.
The Guardian, Foreign Affairs, El Cezire gibi küresel medya devleri için yazan Lapeska, havaalanında yaşadığı şoku Twitter hesabından şu cümlelerle duyurdu: “Türkiye’ye girişim engellendi ve Atatürk Havalimanı’nda Şikago uçağı için bekletiliyorum. Bir ülkeye girişin bir kez engellenince, bu ülke için daha sonra yazacağın herşeye kuşkuyla mı bakılacak? Bu senin suçun değil Türkiye.” Lapeska, sorulması üzerine de “Giriş yasağının neden getirildiği veya bu durumun ne kadar süreceği ya da kalıcı mı olduğu konusunda bilgi verilmedi.” dedi.
Hollandalı gazeteci Ebru Umar da geçen Cumartesi günü attığı bir tweet sebebiyle yaşadığı Kuşadası’nda gözaltına alındı. Hollanda’nın Metro gazetesinde köşe yazan Türk asıllı Umar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaretle suçlandı. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarılan Umar, adli kontrol ve yurtdışına çıkış yasağıyla serbest bırakıldı. Umar, son köşe yazısında Türkiye Rotterdam Başkonsolosloğu’nun ‘muhbirlik çağrısı’nı eleştirmişti. Hollanda’da büyük yankı uyandıran gözaltı sonrasında Başbakanı Mark Rutte, Umar’ı telefonla arayıp, yanında olduğunu belirtti. Hollanda Dışişleri Bakanlığı da adli süreci yakından takip ettiklerini açıkladı. Siyasi partiler ile Hollanda Gazeteciler Sendikası, da Umar’ın gözaltına alınmasını kınadı.
Yabancı medyaya da akreditasyon başladı!
Son bir haftalık bilançoya bakıldığında 4 yabancı gazetecinin benzer gerekçelerle Türkiye’ye girişleri engellendiği görüldü. 19 Nisan’da Suriyeli mültecileri haber yapmak için Atatürk Havalimanı’na gelen Alman televizyonu ARD Muhabiri Volker Schwenck ‘Türkiye’ye giriş yasağı olduğu’ gerekçesiyle ülkeye alınmayıp, Kahire’ye gönderildi. Bir gün sonra (20 Nisan) Rus haber ajansı Sputnik’in Türkiye Genel Müdürü Tural Kerimov, Atatürk Havalimanı’ndan sınır dışı edildi. Oturum izni ile basın kartıne el konan Kerimov, işlemlerin ardından Moskova’ya geri gönderildi. 24 Nisan’da bu kez Yunan fotomuhabiri Giorgos Moutafis’in ülkeye girişine izin verilmedi. Bild, Reuters, Time, El Cezire, Newsweek ve CNN gibi küresel yayınlara çalışan 38 yaşındaki Moutafis, gerekçe gösterilmeksizin Atina’ya sınırdışı edildi.
Yabancı muhabirlerin bir bir sınırdışı edilmesinin yanında sınırdışından gelen yeni taleplere de izin verilmiyor. Norveç Aftenpost gazetesi Şubat ayında Türkiye muhabirini akreditasyon verilmediğini duyurdu. Alman Der Spiegel dergisi de Mart ayında akreditasyon verilmemesi sebebiyle Türkiye Temsilcisi Hasnain Kazım’ı geri çekti.
Özgürlük platformu: Ambargo listesi izlenimi var
94 gazeteci örgütünden oluşan Gazetecilere Özgürlük Platformu, yabancı gazetecilerin Türkiye’de maruz kaldığı uygulamalara tepki gösterdi. Platform, yabancı gazetecilere yöneli bu uygulamaların “yabancı medya kurumlarının ve gazetecilerin de sınıflandırılıp bir ambargo listesinin oluşturulduğu izlenimi” oluşturduğu uyarısında bulundu. Gelişmelerden “büyük kaygı” duyduğunu duyuran Platform; Norveçli, İspanyol, İngiliz ve Alman gazetecilere bu dönem çalışma izni verilmediği, bazılarının daha havaalanındayken cep telefonları ile bilgisayarlarının mahkeme kararı olmaksızın incelemeye alındığı, yine bazılarının ülkelerine geri dönmek zorunda bırakıldığı hatırlattı. Platform bu durumu “endişe verici olarak” nitelendirdi.
Resmi rakamlara göre Türkiye’de şu an 30 gazeteci tutuklu. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün 2016 yılı basın özgürlüğü sıralamasında Türkiye 180 ülke içinde 151’inci sırada yer alıyor.
İlk kurban Zeynalov olmuştu
Türkiye’de yerleşik yabancı gazetecilere yönelik sınırdışı uygulamasının ilk kurbanı Today’s Zaman’ın Azerbaycanlı muhabiri Mahir Zeynalov oldu. Zeynalov, hakkında yurtdışı yasağı konulduğunu 7 Şubat 2014’te Bakü’ye gitmek üzere gittiği Atatürk Havalimanı’nda öğrendi. Aynı gün Azerbaycan’a sınır dışı edilen Zeynalov’un yasağı kaldırma çabaları karşılıksız kaldı. Today’s Zaman yönetimi muhabirlerinin hükümeti eleştiren tweetlerinden dolayı oturum ve çalışma izni iptal edilerek, sınırdışı edildiğini belirtti.
Kaynak: Yeni Hayat
Video: Arşiv