AB içinde enerji ve finans sektörlerinde, ABD'de ise limanların yabancı sermayeye devri konusunda sınır getirildiğine dikkat çeken MÜSİAD Başkanı Dr Ömer Bolat, yabancı sermayeye sınır istedi
Ülkeye giren yabancı sermayenin sınırlandırılması gerektiğini belirten MÜSİAD Genel Başkanı Dr. Ömer Bolat, özellikle bankacılık sektöründe yabancı sermaye payının yüzde 30'ları aşmamasını istedi.
MÜSİAD tarafından yayınlanan Çerçeve Dergisi'nin yeni sayısında "Küresel Sermaye" tüm boyutlarıyla masaya yatırıldı. Dergide "Küresel Sermaye"nin olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle büyüteç altına alındığına dikkat çeken Bolat, Çerçeve Dergisi'nin başyazısında yabancı sermayenin yakın gelecekteki rolüne ilişkin perspektifi ortaya koyarak, sürecin geleceğine ışık tutulduğunu söyledi.
Ülke ekonomisini kurutan sıcak para girişlerine dur denilmesini isteyen Bolat, "MÜSİAD doğrudan yabancı yatırımların ülke ekonomisi için gerekli olduğunu düşünmektedir. Ancak bu yatırımların hükümet tarafından ekonominin rekabetçi bir yapıya kavuşması ve geleceğin sektörlerine yatırım açısından belirli sektörlere ve bölgelere yoğunlaştırılarak desteklenmesinin gerekliliğine inanmaktadır" dedi.
Bolat, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" anlayışı ile bugün herkesin istediği sektörde istediği yere yatırım yapma özgürlüğü dünyanın en gelişmiş ülkelerinde dahi yoktur. ABD, Dubai liman şirketinin ABD'nin limanlarını devralmasını ulusal güvenlik gerekçesiyle engellemiştir. Yine geçen yıl, AB içerisinde enerji ve finans sektörlerinde bu tür birçok engelleme ve yasaklamalar stratejik nedenlerle gerekçelendirilmiştir."
Küresel sermaye ne getiriyor, ne götürüyor?
Çerçeve Dergisi'nin 40. sayısı yayınlandı. Son sayısında yabancı yatırımların istihdam, üretim ve ülke ekonomisine etkisinin incelendiği dergi adeta bir rapor kadar kapsamlı. Birbirinden değerli uzmanların değerlendirmelerine yer verilen dergide ayrıca "Hocaların hocası" olarak tanınan Prof. Dr. Sabahattin Zaim, YASED Başkanı Şaban Erdikler, Türk-İş Başkanı Salih Kılıç ve Hak-İş Başkanı Salim Uslu ile yapılan söyleşiler de yer alıyor.
Türklerin yabancı sermaye ile imtihanı
MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Melikşah Utku da, yabancı sermayeye karşı tutumun Türk kamuoyunun keskin taraftarlığının örneklerinden biri olduğunu dile getirdiği yazısında, insanlarımızın ifrat ile tefrit arasında gidip geldiğini, iki gün önce yabancı sermaye aleyhtarlığı yapan bir politikacının, bugün yabancı aşkının depreşebildiğini ifade ediyor. Utku, şunları dile getirdi: "Ülkemize tabii ki sermaye girecek. Hisse senedi de alacak, fabrika da. Yerli yatırımcıyı zorlayacağı, hatta zorlaması gerektiği yer de olacak, yerliyi korumak zorunda kalacağımız zaman da gelecek. Gayrimenkul alacak, ama istihdam da oluşturacak. Krizlerde ilk çıkan o olmak isteyecek, ama yerli hizmet üretimimiz onlar sayesinde yurtdışına açılacak. Sermayenin artık milli boyutlardan çıkıp evrensel bir renk aldığı bir dönemi yaşıyoruz. Böyle bir ortamda toptancı yaklaşımlarla uçlarda yaşamak, çıkarlarımızı korumayacağı gibi neticede ülkemizi toptan geri bırakabilir."
Sıcak para yabancı sermaye sayılamaz
Prof. Dr. Sabahattin Zaim spekülatif amaçlarla ülkeye gelen ve istediği vakit ülkeyi terk eden fonlara yabancı sermaye gözüyle bakmanın yanlış olduğunu söylüyor.
Özel sektör, serbest pazar ve liberalleşmenin "başıboşluk" olmadığını kaydeden Prof. Zaim, "Reel sektöre yatırım yapacak, üretecek ve kalacak olan sermaye yabancı sermayedir. Bunun dışında gelen yabancı sermaye başka bir şeydir. Srf para olarak gelen, yatırım ve istihdama hiçbir şey katmayan, piyasada serbest ekonomiyi istismar edip, spekülatif oyunlar oynayan ve istediği vakit ülkeyi terk eden sermayeyi yabancı sermaye olarak tanımlamak yanlıştır. Oyunu kurallarına göre oynayan her sermaye dünyanın her yerinde serbestçe gerçek yatırımlar yapabilir. Ancak ekonomiyi tahrip eden her sermaye gelişmiş ekonomilerde zaptu rapt altına alınır" dedi.
'Döviz işlemleri spekülatif'
Doç. Dr. İbrahim Öztürk ise gelişme yolundaki ülkelerde sermaye hesaplarının apar topar serbestleştirilmesinin yanlış ve zararlı olduğunu kaydediyor. Uluslararası döviz piyasası işlemlerinin neredeyse tamamının spekülatif maksatlı olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Öztürk, "Uluslararası sermayenin yaklaşık yüzde 80'inin, geldiği ulusal piyasayı bir hafta içinde terk ettiği gözardı edilmemeli" diyor.
Öztürk'e göre, kur krizine karşı Tobin vergisi gibi sıcak parayı kontrol yöntemi yerine giriş çıkış üzerine limit/kontrol konulması daha rasyonel.
Yabancıyı kutsamak da dışlamak da yanlış
Yabancı sermayeyi işlev ve faaliyetleri oranında değerlendirmenin daha doğru olacağını belirten Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Salim Uslu, 'Kurallara uyduğu müddetçe yabancı sermaye hareketlerini liberal ekonomin bir işleyişi ve gereği olarak görüyoruz. Yabancı sermaye salt tek başına ülkenin kalkınmasının aracı değildir. Yabancı sermayeyi kutsamak da dışlamak da yanlış" diyor.
'İstihdam üzerindeki vergi yükü düşürülmeli'
YASED Başkanı Şaban Erdikler de kendisiyle yapılan söyleşide "Yeni yatırımlargüzel ama bu yatırımların teknoloji yoğun ve istihdamı artırıcı olması gerekmektedir" şeklinde konuşuyor. Birbirinden çarpıcı tespitlerde bulunan Erdikler şunları söylüyor: "Yabancı sermaye girişini hızlandırmak için ülke-mizdeki yatırım ortamını iyileştirmek, ayrıca iyileşen yatırım ortamını iyi tanıtmak zorundayız. Ardından kayıt dışı ekonomiyi ortadan kaldırmalı, istihdam üzerindeki yüksek vergi yükünü düşürmeliyiz."
Yenişafak