Merkez Bankası eski Başkanı Yılmaz ekonomideki tabloyla ilgili, 'Daha önce bir cisim yaklaşıyor demiştim, şimdi o cisim bize çarpmak üzere' dedi.
Merkez Bankası eski Başkanı ve İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz ekonomideki tabloyu, "Daha önce bir cisim yaklaşıyor demiştim, şimdi o cisim bize çarpmak üzere" sözleriyle açıkladı.
Yılmaz "İktidar mart ayındaki seçime kadar ayağını sürüyor ama bu sizi oraya götürmeyebilir; götürse bile mart ayından sonra mutlaka bir kaynak bulmaya gideceksiniz, gideceğiniz yer de IMF'dir. Bunun adı krizdir; ‘Kriz yok' demek bizatihi krizin kendisidir" dedi.
TBMM'de Kalkınma Bankasıyla ilgili kanun teklifi, üzerinde konuşan Yılmaz, "Bu iktidar ülkeyi toplamda 6 yıl IMF'yle birlikte yönetti. IMF ev ödevlerinin yapılıp yapılmadığını kontrol etti, o günkü kurdan 28 milyar dolarlık bir tutarı serbest bıraktı. Bu paranın 24 milyarını bu iktidar kullandı. İktidara geldiğinizde kucağınızda bir borç bulmadınız, bulduğunuz bir program vardı, onu uyguladınız. Ama bugün sanki IMF'yle anlaşmayı siz uygulamamışsınız gibi, bu harcamaları siz yapmamış gibi topluma yanlış bilgi veriyorsunuz" dedi ve şunları söyledi:
2002'de IMF programıyla iktidara geldiniz ama 16 yılın sonucunda ülkeyi getirdiğiniz nokta 2002'deki durumdur. 2002'de TÜFE yüzde 29,75; ÜFE yüzde 30,84 idi. Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla sizin yüzde 30,84 olarak aldığınız Toptan Eşya Üretici Fiyatları Endeksi yüzde 46. Neredeyse 1,5 katı. 11 Kasım 2002'de Merkez Bankası’nın gecelik borç alma faizi yüzde 44, borç verme faizi yüzde 51 idi. Bugün sanayicinin, tüccarın, iş adamının muhatap olduğu faiz yüzde 40'lara dayanmış durumda. İhracatçıya ödemeniz gereken KDV, 40 milyar doları aştı.
İnşallah olmaz ama göreceksiniz bu ülke IMF'nin kapısına dayandı. Kurtarmak için zaman hâlâ var. Danışmanlık hizmeti satın aldığı şirket bu parayı sağlayamaz. IMF büyük sermayenin temsilcisi. Büyük sermayenin çıkarlarını düşünür ve ona göre plan-proje koyar önünüze, nitekim 2001 krizinde olduğu gibi. Şu anda can havliyle fiyat artışlarını vesaireyi ortadan kaldırabilmek için birtakım tedbirler alıyorsunuz. Bu tedbirlerin ekonomi kitabında hiç yeri yok. Bunlar narh ekonomisiyle, kontrollerle vesaireyle çözülecek işler değil.
''KITLIK YARATACAKSINIZ''
Kendi elinizle kıtlık ekonomisi yaratacaksınız ve bunun sonucunu da hep birlikte ödeyeceğiz. Cenab-ı Hak kulunu iddiasıyla denermiş, şu anda siz bu iddialarınızla deneniyorsunuz. Şeffaflık, hesap verebilirlik, denetim, kontrol vesaire ortadan kalkmış vaziyette. Biz el yordamıyla gidiyoruz.
DÜYUN-U UMUMİYE
Kamu-özel iş birliğiyle ilgili bu ülkenin yüklendiği yük nedir ve hangi zaman dilimindedir? Eğer ödenemezse ne olacak? Bunun arkasından Düyun-u Umumiye gelir, bunu laf olsun diye söylemiyorum, inanarak söylüyorum. Siz şu anda mart ayındaki seçime kadar ayağınızı sürüyorsunuz ama bu sizi oraya götürmeyebilir; götürse bile mart ayından sonra mutlaka bir kaynak bulmak için bir yere gideceksiniz, gideceğiniz yer de IMF'dir. Dolayısıyla bugünden gerekli tedbirleri alın ki daha güçlü bir pazarlık yapabilmek için masaya oturmanın imkânlarını arayın. 2002'de ne devraldıysanız, bir iki tane gösterge hariç, ona geri döndünüz. Bunun adı krizdir; ‘Kriz yok' demek bizatihi krizin kendisidir."