Yakup Saygılı'dan bomba gibi açıklamalar

Yakup Saygılı'dan bomba gibi açıklamalar
İstanbul Mali Şube eski Müdürü Yakup Saygılı yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını yürüttüğü için hapse atılan polislerden eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Kendisine cevaplaması için sorular gönderen İçişleri müfettişlerine manifesto niteliğinde bir metin kaleme alan Saygılı, Anayasa’nın nasıl askıya alındığını tek tek anlattı. 25 Nisan’da Hidayet Karaca ve 62 polisle birlikte haklarında verilen tahliye kararının uygulanmadığını da hatırlatarak, “25 Aralık’ta savcı talimatını uygulamayan kolluktan sonra 25 Nisan’da mahkeme kararını uygulamayan savcı gördük, yuh artık.” ifadelerini kullandı.

Grihat’tan Arzu Yıldız’ın haberine göre, Saygılı’nın müfettişlerin sorularını cevaplamadan önce yaptığı ön giriş özetle şöyle:

'Anayasa’nın askıya alındığı konusunda hukukçular hemfikir'

Emekli askeri hakim Ümit Kardaş, ‘Hukuk güvenliği herkes için kalkmıştır. Anayasal teminatlar askıya alınmıştır.’ tespitinde bulundu. Türkiye’nin en önemli hukukçularından Prof. Dr. Ergun Özbudun, ‘Hukukun sonudur, bu kadar diyorum.’ demiştir. Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk da, ‘45 yıldır hizmet verdiğim yargıda böyle şeyler yaşamadım. Yaşananlar altında eziliyor, utanç duyuyorum.’ diyerek adeta Türk yargı sistemi ile ilgili taziye ilan etmiştir.

'HSYK, hakim ve savcı teminatını toprağa gömdü'

 Cumhurbaşkanı, ‘HSYK toplanmakta geç kaldı’ dedi, HSYK geç kaldığı için özür dileyerek, bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirmiş olduğunu ilan etmekten çekinmedi. 2 saat içerisinde toplanan ve hakimleri verdikleri karardan dolayı açığa alabilen HSYK, 10 aydır proje olarak kurulduğu ilan edilen sulh ceza hakimlikleri ve savcılarla ilgili kendine ulaşan yüzlerce şikâyetin bir tanesini bile işleme koymadı. Aynı HSYK, 17-25 Aralık soruşturmalarını kapatan savcıları terfi ettirerek başsavcı vekili yaptı. Bu savcılardan 670 bin TL’ye daire satın alanlarla ilgili yapılan şikâyete bakmadı.

'Soruşturmaya esas olan delillerin olduğu hard disk açılmadı'

25 Aralık soruşturmasını kapatıp bize operasyon yapan Savcı İsmail Uçar’ın, dinleme ses ve takip görüntülerinin bulunduğu hard diskin şifresini açmadan tüm polisleri tutukladığı ortaya çıktı. 25 Aralık 2013 tarihinden beri 18 aydır hâlâ hard diski açmadığı, yani hiçbir delili görmediği, buna rağmen görmüş gibi 30 sayfalık rapor tutarak, evrakta sahtecilik yaparak takipsizlik kararı verdiği ve bu evrakta sahtecilikle polisleri tutuklattığı ortaya çıktı. Yani yaptığınız bu soruşturmaya esas delillerin olduğu hard disk hâlâ açılmadı. Savcı evrakta sahtecilik yaptı. Yani sorduğunuz sorular savcının hayal ürünü.

'Tahliye kararı hukukta yerini aldı, hâlâ geçerli'

25 Nisan 2015 tarihinde tarafım için tahliye kararı verildi. Kararın gerekçesi incelendiğinde, bırakın tutuklamaya esas delili, adli kontrol için bile yeterli delil olmadığı vurgulandı. Karar uygulanmadı. Doğrudan Anayasa’nın 138. maddesi ihlal edildi. Böylece savcı emrini uygulamayan kolluktan sonra, mahkeme kararını uygulayamayan savcıya şahit olduk. Tam ‘Yok artık!’ derken hakimler tutuklandı. Tahliye kararı hukuk dünyasındaki yerini almıştır. Karar hâlâ geçerlidir.

‘Sıfırlama kaydının ses analizi yapılsın'

“(Anayasa’yı askıya alan) süreç, tam da iktidar temsilcilerinin yolsuzluğa ve rüşvete boğazına kadar batmış olduğunun ortaya saçılmasından, dönemin başbakanının evindeki paraları sıfırlamak için tüm aile fertlerinin seferber olduğuna dair görüşmelerin ortaya çıkmasından sonra başladı. Bu telefon görüşmelerinin kimler tarafından kaydedildiğini bilmiyorum. Konu ile ilgili de suç duyurusunda bulundum. İsterseniz bir ses analizi yaptırın da montaj olup olmadığını cümle âlem görmüş olsun.”

21 Mayıs 2015 07:14
DİĞER HABERLER