Tuncay Özkan'ın 10 yıl sonra ortaya çıkarıp savcılığa verdiği ve dönemin tümgenerali Akın Öztürk'ün üstünü kapattığını iddia ettiği flaş bellekle ilgili tespitlerini anlatan Küçük sol.org.tr'nin sorularını cevapladığı röportajında şunları söyledi:
Aah Tuncay ah, mahkemede bazen yan yana otururduk, beraber yemekler yerdik, şimdi boğazımda kalmış hissediyorum. 2007’den 2017’ye on yıl geçmiş. Peki bu on yılda devletimizin hapse atmadığı Gülenci kaldı mı?
"DURUŞMADA MİT'Çİ EYMÜR, TUNCAY ÖZKAN'A 'SEN BİZDENSİN' DEDİ"
SORU: Nasıl kalmadı? Bir kısmı alınıyor, bir kısmına dokunulmuyor. Görünen bu.
Yalçın Küçük: Ah, bu çok doğru, Deniz Hocam, ancak bu liste neden şimdi çıkıyor sorusu da çok doğru.
Biz Tuncay’la arkadaşız, hapishanede beraber geçirdik, ama bunu anlamak mümkün değil. Bir gün, duymak istemediğim bir gün, ünlü MİT'çi Mehmet Eymür resmi tanık olarak geldi. Ben bu arada bir parantez açıyorum, Odatv davasında Hanefi Avcı’ya ifadesinde birden sordum, “Beni takip ettin mi?” dedim. “Ettim,” dedi. “Suç buldun mu?” “Bulmadım.” Mehmet Eymür’e de sordum, takip ettin mi, “yurt içinde, dışında hep ettim” dedi. “Sizin PKK ile bir ilişkiniz olduğunu bulamadım,” dedi. Tuncay arkadaşım da kalktı, Eymür’e bir soru sormak istedi, Mehmet Eymür ise Tuncay Özkan’a “Sen bizdensin,” dedi, tutanaklarda var.
SORU: Gazetelerde görünmüyor.
Yalçın Küçük: Okan Hocam, yazmazlar. Ben oradaydım, “Otur yerine,” dedi. Tuncay Özkan da oturdu. “Bir Gizli Servisin Tarihi” kitabına biz devletin kitabı olarak bakarız, bilinir. Mahir Kaynak’ın da bir televizyon programında benzer ifadeleri olmuştur. Çok da abartmıyorum, Mahir Kaynak da Başbakanlık Devlet Planlama’da benimle çalışmıştı. Bunları çok da önemsemiyoruz artık. Eninde sonunda, bir tür devlet memurluğu olarak görüyoruz. Bunu o kadar kınamıyorum, ama şu son çıkışı kınıyorum.
Burada şu görünüyor, idamla yargılanan bir insan için, hem İlker Paşa hem de Tuncay Özkan, elinde hiçbir bilgi olmadan bunları söylüyorlar. Ben Akın Öztürk ne yaptı, ne yapmadı, bilemem. Ancak, İlker Paşa, o zaman Kara Kuvvetleri Komutanı, hemen arkasından Genelkurmay Başkanı oluyor. Genelkurmay Başkanı tam yetkilidir. Pekâlâ istediğini ortaya çıkartabilirdi; elini masaya koyar, “Bütün bunları tekrar tekrar analiz edin,” derdi. Bu bir. İkincisi, 2007 yılında Hava Kuvvetleri Komutanı Aydoğan Babaoğlu’dur. 2009’a kadar Hava Kuvvetleri Komutanı’dır. Çok dürüst, millici bir komutan olarak tanırız. Ne alakası var İlker Paşa ile? Neden önce ona vermiyor?
Bir de, 31 Temmuz tarihli Sözcü’de bir belge var, tamamını yayımlamamışlar. Burada ne diyor, iki flash bellek var, daha önce birini İzmir’de bir belediye otobüsünde bulmuşlar; ordu iki flash belleği de incelemiş, “bir sorun görülmemiştir,” diyor. Ayrıca, bir başkasını da biliyorum, ismini vermeyeceğim, S.S. diyelim, o da bana bir liste verildi, diyor. Nasıl düşünebiliriz? MİT vermiş olabilir bir liste. Ve orduda soruşturulmuş. Sorun yoktur, denmiş. Ciddiye almamışlar.''
Hizmet hareketiyle sürekli mücadele ettiğini belirten Yalçın Küçük sözlerinin devamında şunları söyledi:
''Tuncay arkadaşıma çok üzüldüm, neden bu listeyi zamanında bize vermemiş? Burada benim gibi bir Gülen uzmanı var, niye dosyayı bana vermedi? Barış Terkoğlu’nu kıskandım, ona da vermemiş ama var demiş, söylemiş. Barış Terkoğlu o sırada, yeni girmiş hapse, tecrübesi az; Tuncay Özkan’sın, bir yığın adam var senin çevrende, ayrıca Doğu Perinçek’in arkadaşlarının koğuşunda kalıyorsun, onlara da söylemiyorsun. Bana da söylemiyorsun. Sen bunu gerçekten birine vermek istiyorsan, böyle mi yaparsın?
Kılıçdaroğlu bir tek gün Atatürk’ün adını ağzına almadı. Türbanı getirmeyi ilk söyleyen politikacı Tayyip Erdoğan değildir. İlk söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Devam ediyorum. Tunceli katliamını Atatürk yaptı diyen Kılıçdaroğlu’dur ve bir de eşidir. Eşininkini ben duymadım, ama öyle dediğini söylüyorlar. Doğru değilse, çıkıp söylesin.
Ben bu listenin tekrar bu şekilde gündeme gelmesini, Kılıçdaroğlu’nun AKP’ye yeniden dönmek istemesi olarak görürüm. İlk defa Fethullah Gülen’e “densiz” diyor. Tuncay Özkan’ın bu yaptığını da çocukça bulurum. Şuraya bakın, on yıllık F...’cu listesi… Lafı edilmemiş daha önce. Bu eski listeyi şimdi ne yapacaklar? AKP bunları bilmiyor mu? Gidip bir de, Tayyip Bey’in pek sevineceği şekilde, şimdi çıkmış, dünyaya on yıl sonra açıkladığı bu şeyi bir de özel olarak Selvi’ye açıklıyor. Sen niye söylüyorsun Selvi’ye, Tayyip Bey’in özel bilgisi olsun istiyorsan koyarsın özel bir zarfa, sunarsın Tayyip Bey’e. Kılıçdaroğlu sana neden bunu salık vermedi, ayıp etmiş.
Orada bir sürü isim var, nereden biliyorsunuz Akın Öztürk’ü? Ortada hiçbir belge yok, kanıt yok. Haaa, ama şimdi AKP’nin hedefinde. Baş sanık. CHP de hedef alıyor. Ben hapishane arkadaşıma yakıştıramıyorum. Tabii, Kılıçdaroğlu sevinmiştir, gene vekil yapar. Yapsın. Söylediğim gibi, Akın Öztürk’ün ne yapıp yapmadığını bilemem, araştırılır, ama kanıt yokken, belge yokken “üstünü kapattı”, onu yaptı, bunu yaptı diyerek nasıl bu kadar emin, tek suçlu olduğundan emin, mahkûm ediyorsunuz? Benim yakıştıramadığım budur. Tekrar AKP’nin gözüne girmek mi istiyorlar? Benim sorum budur.''