Geçmişte Sürat Kargo, Naksan Plastik gibi dev şirketleri yok pahasına yandaş iş adamlarına satan TMSF, 15 Temmuz öncesi 120 milyon dolar değer biçilen Aker giyim markasını 27 milyon dolara satışa çıkardı.
15 Temmuz sonrasında Türkiye’nin vergi rekortmeni holdinglerine hukuka aykırı gerekçelerle kayyım atandı.
El konulan şirketler zaman içerisinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu eliyle ‘yok pahasına’ satıldı.
2016 yılı Ağustos ayında kayyım atanan ünlü giyim markası Aker’in şirketleri Akerler Tekstil ve Aker Mağazacılık bir paket halinde satışa konuldu.
Kayyım atandığı yıl 120 milyon Euro değer biçilen Aker grubuna 860 milyon TL, yani bugünkü kurla sadece 27 milyon dolar bedel belirlendi.
Geçmişte Sürat Kargo, Naksan Plastik gibi dev şirketler sembolik bedelle ‘yandaş’ iş adamlarına satılmıştı.
TMSF’nin son satış ilanı arasında, Royal ve Atlas Halı, Nakpilsa, Akerler Tekstil, Aker Mağazacılık gibi Türkiye’nin büyük şirketleriyle Cihan Medya Dağıtım’a ait matbaalar da bulunuyor. Önceki satışlarda olduğu gibi bu defa da adı geçen şirketlerin, içindeki makine ve teçhizatlarla birlikte çok düşük bedellerle yandaşlara peşkeş çekileceği öğrenildi.
İHALE ÇARŞAMBA GÜNÜSatışla ilgili yapılan duyuruda, “İhale 29 Kasım 2023 tarihinde, saat 14.30’da “Fon”un Büyükdere Cad. No:143 Esentepe/İstanbul adresindeki Konferans Salonunda yapılacaktır” denildi.
Aynı şekilde kapatılan Zaman gazetesinin basıldığı matbaaların sahibi olan Cihan Medya Dağıtım şirketinin malvarlıkları çok düşük bedellerle yandaşlara aktarılmıştı. Örneğin İstanbul baskı tesisleri sembolik bir bedelle Sabah-ATV grubuna devredilmişti. Şimdi de yine aynı şirkete ait Adana Baskı ve paketleme tesisleri ‘Kapalı Zarf ve Açık Artırma yöntemiyle’ 8 milyon 160 bin TL (Bugünkü kurla 260 bin Euro) muhammen bedelle satışa çıkarılmış.
Şirket sahiplerinden aldığımız bilgiye göre yeni yatırım değeri en az 8 milyon Euro olan tesisler neredeyse bir araba fiyatına satılacak. Üstelik TL bazında yapılacak satışların ödeme tarihinde iyice değer kaybedecek.Öte yandan Satışların muhammen bedel üzerinden olup olmayacağı da belirsiz.
İlk ihalede satış olmazsa sonraki ihalelerde bu bedellerin çok daha altında olacağı belirtiliyor.
Hukukçular, yasalara aykırı olarak yapılan bu işlemlerin satış kararını veren TMSF Fon Kurulu üyelerinin başını ağrıtacağını, olası bir tazminat halinde şahsi mal varlıklarıyla sorumlu olacaklarını belirtiyor. Bu şirketleri değerinin çok altında satın alacakların da ‘muvazaalı satış’ yapıldığı ithamlarıyla karşı karşıya kalacaklarına kesin gözüyle bakılıyor.
MİLLETE YÜK OLACAKBir diğer konu da TMSF’nin elindeki şirketlerin neredeyse tamamına yakınının mülkiyet haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle AİHM’e başvurmuş olmaları. İleride AİHM’den çıkacak ihlal kararları sonrasında Türkiye Cumhuriyeti çok yüksek tazminatlar ödemek durumunda kalacak. Bu tazminatlar da Hazine’den, yani milletten toplanan vergilerden ödenecek.