Yandaştan al haberi: "AKP'de herkes birbirinin kuyusunu kazıyor, içerisi fitne fesat kazanı"

Habertürk'ün AKP'li yazarı Nagehan Alçı, 'artık AK Parti'nin de içi fitne-fesat dolu bir kaynayan kazan haline geldiğini' yazdı. "Aynı şey AK Parti medyası için de geçerli" diyen Alçı, "Partinin çok önemli kimi isimlerinin AK Parti medyasının bir bölümünde isminin telaffuz edilmesi bile yasak" ifadesini kullandı.

Havuz medyasında içeriye dönük ilginç eleştiriler gelmeye devam ediyor. Habertürk yazarı Nagehan Alçı, 'AK Parti içindeki savaşlarda son durum' başlığıyla yayımlanan yazısında AKP'nin CHP'ye yönelik olarak hazırladığı 'yalan üretim merkezi' videosunu kaldırdığını hatırlatarak "Halbuki bu video milyonlarca kez izlenmiş, viral hale gelmiş, çok uzun bir aradan sonra siyasete dair bir içerik büyük ilgi toplamıştı. Parti içinde videoyu emek emek hazırlayan genç kadro dün psikolojik olarak adeta çökmüş haldeydi" dedi.

Bunun inanılır gibi olmadığını, dünkü yazısının daha mürekkebi kurumadan kendisini imha ettiğini belirten Alçı, "Siyasette farklı bir üslup hasıl olabilir mi? Hava yumuşayabilir mi? diye sormuşken siyasetçiler mevcut havada aynen devam edeceklerini ilan ettiler. O yazıda parti içinde eski kuşağın bu videoya karşı eleştirel yaklaştığını, siyasetin 'ciddiyetle' ve konvansiyonel yöntemlerle yapılması gerektiğine inandığı bilgisini de vermiştim" diye yazdı.

Alçı, AKP'de böyle bir video hazırlanmasına yönelik rahatsızlık olduğunu daha önce paylaştığını ifade ederek "Fakat rahatsızlığın boyutları benim tahminlerimin ötesindeymiş. Uzun bir süredir AK Parti, iç savaşların çok yoğun ve çok girift yaşandığı bir parti. Dışarıdan bakanların da anlaması mümkün değil" dedi. Alçı, şunları yazdı:

"Eskiden AK Partililer CHP’nin içinin fitne-fesat dolu bir kaynayan kazan olmasından, dalga geçerek bahsederlerdi. CHP’lilerin birbirilerine sürekli kumpas kurmalarını birbirilerinin yüzüne gülüp arkadan bıçaklamalarını kınayarak örnek verirlerdi. Her AK Parti mensubunun kabul etmesi gereken bir konu var. Artık AK Parti’nin de içi fitne-fesat dolu bir kaynayan kazan haline geldi. Aynı şey AK Parti medyası için de geçerli.

'Açıktan çekişme yok ama büyük bir soğuk savaş var AK Parti medya kurumları arasında'

Partinin çok önemli kimi isimlerinin AK Parti medyasının bir bölümünde isminin telaffuz edilmesi bile yasak. Diğer bölümünde ise AK Partili başka önemli isimlerin adını anmak yasak. Açıktan çekişme yok ama büyük bir soğuk savaş var AK Parti medya kurumları arasında. Birbirilerine lakaplar takıyorlar ve sanki doğa haberiymiş görünen ama esasen karşı tarafı incitmeyi hedefleyen tuhaf sözde haberlerle atışma bile yapıyorlar. Birbirilerini sevmeyen ve birbirilerinin kötülüğünü isteyen bir parti ve medya ortamı mevcut. Bu sevgisizlik de ister istemez riyakarlığı, ikiyüzlülüğü ve güven duygusu eksik olduğu için de tedirginliği artırıyor.
Bazıları artık sadece parti içi savaşın kalemşörlüğünü yaparak hayatını sürdürüyor. Önce askeri vesayetle sonra da F... vesayetiyle omuz omuza mücadele edildiği zamanın ruhu kalmadı. Bu kalemşörlerin ve partililerin tek odaklandıkları konu birbirilerini yemek."

Bunları yazarken aklına CHP tarihinden bir örnek geldiğini belirten Alçı, bunu "Bir gün Erdal İnönü hepsi de birbirilerinin kuyusunu kazmakla meşgul olan yakın kurmay ekibini de alıp bir restorana gitmiş. Garson masaya gelmiş ve tüm masa ahalisine 'Ne yemek alırsınız efendim?' diye sormuş. Erdal İnönü şöyle cevap vermiş; Yemeğe gerek yok evladım. Biz birbirimizi yiyoruz" diye anlattı.

Alçı, CHP içinde herkesin bildiği bu olayın bugün AK Parti ve medyası için de geçerli olduğunu söyledi. "Ben hangi boyutta parti ve iktidar medyası içi ne kavgalar olduğunu takip bile edemiyorum. Kendi içlerindeki çekişmeler ve çatışmalar nedeniyle kendilerine çok zarar veriyorlar" ifadesini kullanan yandaş yazar şunları yazdı:

'Erdoğan diye bir olgu var fakat bildiğimiz anlamıyla artık AK Parti diye bir olgu kalmış mıdır? Ben emin değilim'

"Bugün Türk siyasal hayatında Recep Tayyip Erdoğan fenomeni hala en güçlü aktör. Muhafazakarlar Erdoğan’ı kendi Atatürkleri olarak görüyor. Geçen hafta son anketini yayınlayan Özer Sencar’a göre 'Ne olursa olsun Tayyip Erdoğan’dan vazgeçmem' diyen yüzde 34-35 civarı sabit bir kitle var.

Erdoğan diye bir olgu var fakat bildiğimiz anlamıyla artık AK Parti diye bir olgu kalmış mıdır? Ben emin değilim. İç savaşlar partiyi içten içe çürütüyor. Tayyip Bey’in de bunu tespit etmesi gerektiğine inanıyorum. CHP videosunun apar topar kaldırılması da önemli oranda bunun bir sonucu. Bu videonun kaldırılmasında hem ‘konfor alanının dışına çıkmak istemeyen’, yeniliğe kapalı anlayışın hem de parti içi iktidar çekişmelerinin etkisi var.

'AK Parti gençlik kollarında moraller bozuktu'

Yukarıda da yazdığım gibi dün doğal olarak bu videoya emek verenler ve AK Parti gençlik kollarında moraller bozuktu. Partinin içinde yeni bir şeyler yapmak isteyen, bir enerji yakalamak için çırpınan birçok insan kendini kanatları kırılmış gibi hissetti. Bu gençler hata da yapmış olabilirler. Bu videoyu güzel ve faydalı da bulmamış olabilirsiniz ama hepsinin birden topluca kalplerini kırmak gerekli miydi?
Bilmem partinin ileri gelenleri bu havanın farkında mı? Bu kafayla gençleri niye yakalayamıyoruz diye sormasınlar. Çünkü o sorunun cevabını anlayacak antenleri kapatmışlar. Böyle giderse bırakın gençleri yakalamayı eldekileri de kaybedecekler."

08 Mayıs 2021 13:05
DİĞER HABERLER