Yangın söndürmeyi beceremeyen bir yalakalık öyküsü

Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, "Yangın söndüremeyen bir yalakalık öyküsü" başlıklı dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Terkoğlu, yangınla ilgili mücadelede eleştirilen Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak'ın öyküsünü yazdı.

Saylak'ın 2019'da CHP’de aday yapılmayınca AKP’ye geçtiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a “büyüksün reisim büyük” dediğini anlatan Terkoğlu, seçimi kaybeden Saylak'ın Muğla Tarım ve Orman İl Müdürü yapıldığını belirtti.Terkoğlu, “'Büyük Reis' dedikten sonra kariyer sıçramasıyla İl Tarım ve Orman Müdürü olan Saylak, günler süren yangını 'söndüremeyen' yöneticilerden biriydi." ifadelerini kullandı.

Terkoğlu'nun yazısının ilgili bölümü şöyle:

2019 yerel seçimlerine doğru giden günler. Bir pastanın etrafında yapılan kutlama gibi. Bir sürü adam hoparlörü açık telefonun etrafında toplanmış. Cumhurbaşkanı’nın aramasını kutluyorlar. Erdoğan, devlet başkanı şapkasını çıkarmış. AKP Genel Başkanı olarak konuşuyor. CHP’de aday yapılmayınca AKP’ye geçen Barış Saylak’ı kutluyor. Bundan sonra yapılacakları anlatıyor. “Bilgisayarının köşesinde hâlâ CHP’nin amblemi duruyor, onu hemen sil” diye başlıyor.

“Elini öpmeye gelmek istiyorum Ankara’ya” diye devam eden, “büyüksün reisim büyük” diye yumruğun havada bittiği konuşmada, çiçeği burnunda AKP’linin Cumhurbaşkanı’ndan istedikleri var. “5 tane yatırımcı bakanımı burada istiyorum” diye başlıyor. Milas’ın tarih ve turizm kenti olduğunu hatırlatıp “Kültür ve Turizm Bakanımızı istiyorum” diye devam ediyor. Neden olduğunu da açıklıyor: “Hekatomnos mezarı var, ne yazık ki yarım kaldı, onunla ilgili söz versinler yeter”.  

İşte Saylak’ın bahsettiği mezar, 2010’da soygunculara göstermelik operasyonla fark edilen o mezar. Yani aradan 10 yıl geçmiş, ama devlet soyguncular kadar hızlı çalışamamış!

BAKAN, AKP İÇİN MİLAS’TA
Konuşmanın devamında Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı’nın “dışarıdan” olduğunu, bu nedenle seçim çalışmalarına katılamadığını söyledikten sonra “Onlar artık perde arkasında katılacaklar” diye bulduğu çözümü de açıklıyor.

Dönemin haberlerini açıp bakıyorum. Gerçekten de “Büyük Reis”, Saylak’ın istediğini yapmış. Kültür Bakanı’nı “perde arkası”ndan çalıştırmış. Seçime sayılı günler kala, 13 Mart 2019 tarihli Anadolu Ajansı Haberi Kültür Bakanı’nın Milas’a, Hekatomnos Mezarı’na geldiğini haber veriyor. “Hekatomnos kral mezar alanı çok önemli bir değer. UNESCO Kalıcı Miras Listesi’ne de girebilecek adaylardan biri, o yüzden de desteklenmesi lazım” diyen Turizm Bakanı, anıtmezar için projelerini de açıklıyordu.

Bu kadar değil...

Saylak, Erdoğan’dan konuşmada, seçim kazanmak için “bakan doğalgazı” da istiyordu. 6 Aralık 2018 tarihli haberler bu merakımızı da gideriyor. AKP Milas adayı Barış Saylak ile poz veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Milas doğalgaz projesinin hazır olduğunu, çok yakında çalışmanın başlayacağını açıkladı.

Sözler verildi, arkadan çalışmalar yapıldı. Ama olmadı. Erdoğan’a “Namus ve şeref sözü veriyorum, 1 Nisan’da Milas’ı getireceğim” diyen Barış Saylak, devletin seferberliğine rağmen seçimi kaybetti.

ORMAN MÜDÜRÜ OLDU

Geçen pazartesi akşamı Halk TV’de, Sözüm Var programına, Milas’ın CHP’li belediye başkanı bağlanmıştı. Cumhurbaşkanı’nın ve bakanların, günler süren Milas yangınında, kendisiyle temasa geçmemesinden yakınıyordu. Konuşması bitince, iki yıl önceki rakibi Saylak’ın şimdi nerede olduğunu anlattım. Erdoğan, seçimi kaybeden Saylak’ı, veteriner olması sebebiyle olacak, Muğla Tarım ve Orman İl Müdürü yapmıştı. Milas’ın da Bodrum’un da Marmaris’in de, kısacası bütün Muğla’nın ormanları, “büyüksün Reisim büyük” diyen, “seçim kaybeden AKP’li”ye bağlanmıştı. Belediyede veterinerlik, nikâh memurluğu, mezbaha sorumlusu görevlerinde bulunan, “Büyük Reis” dedikten sonra kariyer sıçramasıyla İl Tarım ve Orman Müdürü olan Saylak, günler süren yangını “söndüremeyen” yöneticilerden biriydi.

CHP’den AKP’ye geçip aday olan Saylak’la izleyenlerin yüzünü kızartan konuşmayı yapan Erdoğan, CHP’li mevcut başkanla bir doğal afet sırasında bile konuşmamıştı. Bu da Erdoğan’ın bütün milletin cumhurbaşkanı değil, sadece bir siyasi görüşün başı olduğunun da açık örneğiydi. Erdoğan’ı bile utandıracak şekilde övmesi sayesinde Saylak, ülkenin en güzel ormanlarının başına yönetici yapılmıştı. Bu da devrin çürümesinin açık bir sembolüydü.

05 Ağustos 2021 10:59
DİĞER HABERLER