Yapı denetim firmaları: Parayı müttehitten aldığımız için denetim yapamıyoruz

Yapı denetim firmaları, 2015'te yürürlüğe giren yapı denetim kanunun, yapı alanındaki denetimleri olumsuz etkilediğini söyledi. Özellikle arsa sahibi ile yüklenici arasında kat karşılığı sözleşmesinin imzalanmasının kendilerini zor durumda bıraktığını ileri sürdü. Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Antalya Şubesi Başkanı İrfan Varol, "Ücretimizi müteahhitten almak zorunda kalıyoruz. Müteahhitin eksiklerini bildiremiyoruz. Eksiklik gördüğümüz zaman işimize son verip başka firmalarla anlaşma yapılıyor." dedi.

Farklı yapı denetim firmaları, Antalya Gazeteciler Cemiyeti'nde (AGC) bir araya gelerek yaşadıkları problemler hakkında basın açıklamasında bulundu. Açıklamayı, Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Antalya Şubesi Başkanı İrfan Varol yaptı.

Kanunu uyguladıklarını belirten Varol, ilgili kurumlar karşısında boyunlarının kıldan ince olduğunu belirtti. Kanunu uygulamalarına rağmen ücretlerini kültür gereği müteahhitlerden almak zorunda olduklarını ifade eden Varol, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının kendine has bir kültürü var. Ne kadar uğraşırsanız uğraşın yapılan kanunun etrafından nasıl dönerim diye kafasında bir araştırma var. Esasen biz arsa sahibinin adına müteahhiti denetliyoruz. Ama arsa sahibi müteahhitle kat karşılığı sözleşmesi yapıyor. Kat karşılığı sözleşmesinde her şeyi müteahhite yüklüyor. Bu durumda müteahhit işverenim konumuna düşüyor. Böyle olunca müteahhite eksikleri söylediğim zaman, 'Bana ne diyorsun kardeşim. Hem parayı veriyorum hem de beni denetleyeceksin. Başka firma mı yok?' diyor, ondan sonra başka bir firmaya gidiyor. Müteahhit denetlenmek istemiyor." açıklamasında bulundu.

"10-20 daireli projelerde çok problem yaşanmıyor. Ama büyük yapılar, otellerle ilgili yapı denetim problemleri yaşanıyor." diyen Varol, şöyle devam etti: "Bunlar hem denetlenmek istenmiyor hem de ben belediyeye bu kadar para yatırdım, bunun parasını veririm diyor. Biz de halk karşısında sorumluyuz, yapamazsın diyoruz. Bunu dediğimiz zaman bir lobi oluşuyor. Neyin karşısında, sermayenin karşısında lobi oluşuyor. Biz o lobiyi yıkamıyoruz."

15 yıldır başbakandan randevu alamadıklarını ifade eden Varol, "Ne için gideceğimizi bildiği için randevu vermiyorlar. Kendilerini korumak adına biz kanunu çıkardık, kanun uygulanıyor diyorlar." ifadelerini kullandı.

Herhangi bir problem yaşanması durumunda kendilerinin günah keçisi olarak seçildiğine işaret eden Varol, kanunların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.
22 Nisan 2015'de çıkan kanun ve 22 Ağustos2015'de çıkan yönetmelik ile yapı denetim şirketlerinin işleyişi ve yapılanma yönünden olumsuzluklarla karşı karşıya kaldığını kaydeden Varol, "2001'den beri deprem mastır planı ile ilgili idarelerce henüz çıkarılmamıştır. Ancak biz yapı denetim kuruluşları, ilgili bakanlık ve ilgili idarelerden kaynaklanan zorluklar içinde faaliyet göstermeye çalışmaktayız. Yapı denetim şirketleri 4 Mayıs 2015 tarihinde torba yasa ile uygulamaya konan iş güvenliği yasası ile bizleri, müteahhitleri bölge çalışmaya müdürlüğüne ihbar etme görevi verilmiştir. Tersi halinde yapı denetim şirketleri kapanma durumu ile karşı karşıya kalmaktadır. Sonuçta parasını aldığımız müteahhidi denetleme zorluğu yaşarken muhbirlik baskısı altında daha da zor durumda kalmaktayız." dedi.

Varol, "Antalya'daki tüm ilçe belediyelerinin kamu gücünü kullanarak kendilerine yakın buldukları yapı denetim firmalarına 'belediyemizin yapı denetimi' diyerek öne çıkarılmakta ve diğer yapı denetim firmalarının 5 bin üzeri alınmasını engellemektedir." iddiasını da dile getirdi. Varol, Muratpaşa Belediyesi'nin son 1 yıl; Serik, Aksu belediyelerinin son 5 yıl içerisinde hangi yapı denetim şirketlerinin kaç metrekarelik iş aldığının kamuoyuna açıklanmasını istedi.

"ANTALYA'NIN YÜZDE 70'İ RİSK ALTINDA"

Antalya'nın deprem gerçeğine de işaret eden Varol, "Deprem geliyorum demiyor. Deprem geliyor. Birkaç saniyede her şey altüst oluyor. Özellikle 1999'dan önceki eski binalarda büyük risk altındadır. Büyük bir depremde Antalya'nın yüzde 70'e yakını yerle bir olur. 1999 öncesi yapıların kriterlere uygun yapılmış olması mümkün değil. O günkü verilere göre bugünkü değerlerin daha farklı çıkıyor. Bizim işimiz bu; mal güvenliğiniz, can güvenliğiniz. Deprem değil binalar insanları öldürüyor." şeklinde konuştu.

Antalya nüfusunun ilçelerle birlikte 2 milyonu aştığını aktan Varol, bu ilde yaşayan vatandaşlardan 4'te 3'ünün risk altında olduğunu dile getirdi. Bu riskin bir an önce ortadan kalkması için kentsel dönüşüme hız verilmesi gerektiğini kaydetti.

"KANUNUN ÖZÜ SAKAT"

Yapı denetim firması sahibi Emin Özen ise "Kanunun özü sakat. Yapı denetim firmaları para aldığı insanları denetlemez, denetleyemiyor. Bu durum iş alım sürecinde müteahhitin haberi olmadan işe atanması, o zaman denetim yapılıyor. Yani müteahhit işinin kime gittiğini bilmeyecek. Alman'da bu sistem böyle, ancak böyle oluyor. Ben sana para veriyorum, sen beni denetliyorsun. Biraz sıkıştı mı hadi yallah diyor. Benden almıyor musun parayı diyor?" ifadelerini kullandı. Ev sahibinin denetim işini müteahhite vermek yerine kendi yaptırmasının sistemin daha sağlıklı işlemesine yardımcı olacağını söyledi.

Bir başka yapı denetim firması sahibi Hüseyin Can Başer de adliyede uygulanan UYAP sisteminin yapı denetimde de uygulanması önerisinde bulundu. Başer, "Biz 15 yıldır istiyoruz. Ama iktidar istemedi. Zoraki sistemlerle bizi sıkıştıra sıkıştıra cendereye getirdiler. Kanunun uygulanmasıyla ilgili sıkıntılar var." şeklinde konuştu.
CİHAN
15 Eylül 2015 18:14
DİĞER HABERLER