Yargıtay'dan 'TIR savcıları' kararı

Yargıtay'dan 'TIR savcıları' kararı
Mühimmat yüklü TIR'larla ilgili soruşturma yürüttükleri için tutuklanan savcılar hakkında Yargıtay'da açılan dava öncesinde aylık tutukluluk incelemesi yapıldı.

8 Mayıs'ta mühimmat yüklü TIR'larla ilgili soruşturma yürüttükleri için tutuklanan savcılar Özcan Şişman, Aziz Takçı, Süleyman Bağrıyanık ve Ahmet Karaca ile Alay Komutanı Özkan Çokay hakkında Yargıtay'da açılan dava öncesinde aylık tutukluluk incelemesi yapıldı. Nöbetçi üyelerin baktığı tutukluluk incelemesine Sincan Cezaevinde bulunan savcılar getirilmezken, savcıların avukatları savunma yaptı. Savunmaların ardından Yargıtay'da tutukluluk incelemesi yapan nöbetçi dairede görevli savcı mütalaasını sundu. Mütalaada savcılar için tutuklu yargılama istemedi. 

Grihat'tan Arzu Yıldız'ın haberine göre, heyet savcılardan hakkında tutukluluk hallerinin devamına kararı verdi...Karara başkan ile beraber toplam 5 kişi imza atarken, bir üye muhalif kaldı.

Somut delil, Ağır Cezalık suçüstü hali yok

Muhalif üye karşı oyunda, savcıların tutuklanmasında 2802 sayılı yasanın ihlal edildiğini vurguladı. Savcılara yönelik suçlamalara ilişkin somut delillerin dosyada olmadığının altı çizildi.Gerekçede şu ifadelere yer verildi:

"Sanıklar hakkında 3802 sayılı kanun uyarınca adli işlelerin yürütülmüş, olması, iddianamede suç tarihi olarak 1 ocak 2014 ile 19 ocak 2014 tarihlerinin belirtilmesi,CMK'nın 2.maddesinde tarifini bulan herhangi bir suçüstü halinin olmayıp, sanıklar hakkında gözaltı ve yakalama işlemlerinin Mayıs 2015'de yapılması, 2802 sayılı kanunun 88-1 maddesine göre Ağır Ceza Mahkemesinin görevine giren suçüstü halleri dışında suç işlediği ileri sürülen hakim ve savcılar hakkında yakalama,arama ve sorgu yasağının bulunması, evrak içeriği,TCK'nın 312.maddesine ilişkin isnada yönelik somut bir delile son soruşturma kararında yer verilmeyip sanıklarla ilişkilendirilip, açıklamaması, sanıkların somut kaçma şüphesini gösterir delilin olmaması, görevleri CMK 100.maddesinde belirtilen koşulların bulunmaması, bu kapsamda tutuklamanın en ağır sonuç doğuran bir koruma tedbiri olup,diğer tedbirlerle beklenen amacın sağlanması halinde uygulanmaması gerekliliği gözetildiğinde tüm sanıkların adli kontrol uygulanarak tahliyeleri düşüncesiyle çoğunluğun görüşüne katılmıyorum."

14 Ağustos 2015 21:15
DİĞER HABERLER