CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Katar’la yapılan anlaşmayla ilgili "Borsa İstanbul'un yüzde 10'unu kaça sattınız bilinmiyor" dedi. Kılıçdaroğlu, "Ne oluyor bu Katar aşkı. Bir kalemde 90 milyon dolar Katarlı şirketin borcunu sildiler. Her şey satılıyor, yarın öbür gün Saray'ın yarısını sattık Katarlılara derse kimse şaşırmasın" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, FOX TV’de 'İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat' programında, Katar’la yapılan anlaşmaya ilişkin iktidara eleştirilerde bulundu.
Kılıçdaroğlu, "Merkez Bankası'nın bütün birikimlerini sıfırladınız. Satacaklarını sattı şimdi elde avuçta ne varsa satıp gününün gün etmeye çalışıyor. Borsa İstanbul'un yüzde 10'unu kaça sattınız, bilinmiyor. Ne oluyor bu Katar aşkı. Bir kalemde 90 milyon dolar Katarlı şirketin borcunu sildiler. Her şey satılıyor, yarın öbür gün 'Saray'ın yarısını sattık Katarlılara' derse kimse şaşırmasın. Türkiye Varlık Fonu'nu niye kurdular, kime neyi nasıl satarız, bunun arayışı içindeler" diye konuştu.
'Ortada anayasa mı kaldı?'
Kılıçdaroğlu yasama ve yargıya ilişkin de eleştiri getirerek şunları söyledi:
"Yargıya talimat vermek siyasetçinin işi değildir. Yargıya talimatı kim veriyor? Siyasi otorite ve onun tepesindeki kişi, yani Erdoğan veriyor. Trump, 'Papazı bırakmazsan başına gelecekleri düşün' dedi. Kalkıp da o hakime direkt telefon açmıyorlar. Saray'dan birileri HSK'ya telefon açıyor. Yargıda büyük bir çürüme var, yargı diye bir şey yok şu anda. İçlerinde düzgün insanlar var hâlâ .HSK'nın bir broşürü var. 'Bazı davalarda tahliye kararı vermeden önce bize soracaksın' diyor. Kimse de bunu inkar edemez, etmedi de zaten. Ortada anayasa mı kaldı, 138. Maddeden bahsediyor. TBMM'nin iradesi ipotek altında. Bir kişi çıkıp açıklama yapıyor, sonra onu hain ilan ediyorlar. Zindaşti'yi kim bıraktı? Dünyanın en önemli uyuşturucu kaçakçısı. Cumhurbaşkanlığı'ndan arıyorlar, hakim söyledi bunu."
'5 maskeyi dağıtmaktan aciz olan siyasi iktidarın korona sürecini yönetme şansı yoktu'
Koronavirüs süreci yönetimini de eleştiren Kılıçdaroğlu, "Koronayla ilgili başlangıçta önemli adımlar attılar. Vaka ve ölüm sayılarının azlığı alınan önlemlere bağlıydı. Bu önlemleri alırken ekonomik ve sosyal açıdan başka önlemlerin de alınması gerekiyordu," dedi ve şöyle devam etti:
"5 maskeyi dağıtmaktan aciz olan bir siyasi iktidarın korona sürecini yönetme şansı zaten yoktu. Bilim kurulunun önerilerini dikkate almayan bir iktidarın bu felaketi önleme şansı zaten yoktu. Baştan bunu bilmemiz gerekiyordu. Biz sorumlu muhalefet olarak şunu yanlış yaptın demedik, bunu yaparsan iyi olur diye uyarıda bulunduk.
'Şu anki veriler bile eksik'
Dün Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı ile görüşen CHP lideri, "TTB'nin ne PKK'lığı kaldı, bütün suçlamalar yapıldı. Kim haklı çıktı? TTB haklı çıktı. TTB hâlâ verilerin eksik söylendiğini ifade ediyor. Şu anki veriler bile eksik" açıklamasında bulundu.
'Rakamlar çok büyük, önlem alınmıyor, alınmak istenmiyor'
Kılıçdaroğlu, "Verileri açıklamayabilirsiniz ama veri açıklamaya başlıyorsanız doğruları söylemeniz lazım. Ekrem Bey, olayın büyüklüğünü görünce 'Bu kadar da olmaz, önlem alın' dedi. İstanbul'u yönetiyor yani burada yaşayan insanların can ve mal güvenliğinden kendisini sorumlu hissediyor. Rakamlar çok büyük, önlem alınmıyor, alınmak istenmiyor böyle bir tabloyla karşı karşıya kaldık" sözlerini kaydetti.
Demirtaş tepkisi: Bunda adalet var mı?
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın cezaevinde tutulmasına da tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Düşünün aynı iddianameden beraat ediyorum. Sonra tekrar hapis. Bunda adalet var mı? Siz 3 buçuk yıl aynı adamı içerde tutuyorsunuz. Haksızlık karşısında susuyorlar ve sürmesini istiyorlar. Bu insani değildir demezsem kendi insanlığımı reddetmiş olurum” ifadelerini kullandı.
Bir kez daha güçlendirilmiş parlamenter sistem vurgusu yapan CHP lideri Kılıçcaroğlu, "Eskiye dönelim anlamında değil .Eskiden çok büyük yanlışlar oldu onların tümünü ortadan kaldıracağız. Yeni, güçlendirilmiş parlamenter sistemi getireceğiz" dedi.