Yarın uluslararası yaşlılar günü

Sağlıklı yaşlanma için dengeli beslenilmesi, hareketsiz kalınmaması, sigara içilmemesi ve alkol kullanılmaması gerektiği bildirildi.
Hacettepe Üniversitesi Geriatrik Bilimler Araştırma Merkezi (GEBAM) Müdürü Prof. Dr. Yeşim Gökçe Kutsal, yarın kutlanacak Uluslararası Yaşlılar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, ana rahminde döllenmeyle başlayan ve geri dönüşü olmayan bir değişimler silsilesi olan biyolojik yaşlanmanın, tek boyutlu bir süreç olarak ele alınmaması gerektiğini söyledi. Her bireyin diğer insanlardan veya yakınlarından farklı yaşlandığını kaydeden Kutsal, ''Çünkü herkesin genetik kodları-şifreleri, çevresel faktörlere maruziyeti, geçirdiği hastalıklar, kazalar ve bunlarla fizyolojik olarak başa çıkabilme mekanizmaları birbirinden farklıdır'' dedi. Bir kişide sadece biyolojik ve psikolojik değil, sosyal anlamdaki değişikliklerin tümünün yaşam süresini belirlediğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade eden Kutsal, fizyolojik anlamdaki yaşlanmanın kişinin algılama, öğrenme, sorunlara çözüm üretme ve davranışlarına yansıdığını, bu süreçteki psikolojik değişikliklerin ise sosyal anlamdaki ve toplum içindeki rolüne de yansıyarak konunun sosyal boyutunu oluşturduğunu kaydetti. YAŞLANMA NEDİR? Yaşlanmayla ilgili farklı teoriler bulunduğunu anlatan Kutsal, bu teorilerden birine göre, organizma hücrelerinde sürekli DNA hasarı oluştuğunu, bir taraftan da bunların tamir edildiğini, fakat yıllar boyunca ortaya çıkan hasarların kişinin hücrelerini ve organlarını olumsuz yönde etkilediğini anlattı. Yaşlanmaya serbest radikallerin sebep olduğunu savunanların da bulunduğunu kaydeden Kutsal, ''Buna göre, serbest radikaller hücre zarına, proteinlere, yağlarına ve genetik yapıya yani DNA'ya zarar verirler. Serbest radikallerin kaynaklarından bazıları aşırı ultraviyole ışınları, radyasyon, enfeksiyonlar, stres, hava kirliliği, sigara ve toksik özelliği olan zararlı kimyasallardır'' diye konuştu. Genetik teoriye göre ise, yaşlanma ve ölümün bir program dahilinde geliştiğini ve bu programı belirleyenin genetik şifre olduğunu ifade eden Kutsal, ''Bu durumda yaşlanma geni bulunduğunda bu programa müdahale edilebileceği savunuluyor'' dedi. ''YAŞLANMAYA MÜDAHALE EDİLEMEZ'' ''Erken yaşlılık hastalığı'' olarak bilinen, çocuklukta başlayıp hızla yaşlanma belirtileri gösteren ve yaşlılık hastalıklarına bağlı olarak çok erken ölümlerle sonuçlanan Progeria hastalığına tek bir gendeki mutasyonun yol açtığının belirlendiğini anlatan Kutsal, ''Bu hastalık bebeklik çağında ortaya çıkmaktadır ve kalıtımsal değildir. Yapılan araştırmalarla hastalığın geni bulunmuş, tedavisiyle ilgili bir umut doğmuştur. Ancak, bununla birlikte yaşlılığın sırrının çözülmesi ve yaşlanmaya müdahale edilmesi şu an için söz konusu değildir'' şeklinde konuştu. Yaşlanmayla birlikte vücudun hastalıklarla savaşan silahı olan bağışıklık sisteminin işlevlerinin de azaldığını, başta bakteriler ve virüsler olmak üzere hastalık yapıcı etkenlere direncin azaldığını anlatan Kutsal, ''Yıllar içinde insan vücudu kendi dokularıyla yabancı maddeler arasındaki farkı tanıma yeteneğini kaybetmeye başlar ve genç erişkinlik döneminde vücudu etkileyen organizmayla savaşırken yaşlanınca kendi vücudunda hastalık oluşturabilir. Ayrıca endokrin bezlerin hormon salgılamalarındaki düzensizlikler ve yetersizlikler yaşlanmayı başlatabilir'' dedi. YAŞLANMAYI GECİKTİRMENİN YOLLARI Kutsal'ın verdiği bilgiye göre, yaşlanmayı geciktirmenin yolları şunlar: -Günlük yaşam işlevlerinizi artırın, -Hareketli olun, -Toplum içinde yer sahibi olmaya çalışın, -Kendi işlerinizi yapmaya çalışın, -Ruhsal sağlığınızı korumaya özen gösterin ve gerekirse destek alın, -Sosyal açıdan kendinizi iyi hissetmek için sosyal ilişkilerinizi geliştirmeye çalışın, -Kültürel olanaklardan yararlanmak için koşullarınızı zorlayın, -Sağlık kontrollerinizi ihmal etmeyin, -Ekonomik koşullarınızın durumunu gözden geçirip, gerekirse konuyla ilgili yardım kuruluşlarıyla bağlantıya geçin.'' Kutsal'ın sağlıklı yaşlanma önerileri ise şöyle: -Tüm besin gruplarından yeterli miktarda alarak dengeli beslenin, -Hareketsiz kalmayın, -Sigara ve alkol kullanmayın, -Sağlık kontrollerinizi zamanında yaptırın, -Gerektiği zaman, gerektiği kadar ve doktor önerisiyle ilaç kullanın, -Aşırı güneş ışınlarından korunun, -Uyku ve dinlenmeye yeterli zaman ayırın, -Aile bireyleri ve arkadaşlarınızla ilişkilerinizi koruyup geliştirin, sosyal aktivitelere katılın, -Gelir durumunuzu gözden geçirip, gelir ve barınma güvenliğini sağlamak için plan yapın, -Evde ve dışarıda kazalardan ve düşmelerden korunmak için önlem alın, -Yaşama karşı olumlu bir tutum takının ve sizi mutlu kılan şeylere zaman ayırın, -Yaşlanma sürecini olumsuz etkileyen gıdalar tüketmeyin. Kalori kısıtlamasının yaşla birlikte artış gösteren radikal miktarı ve yağ birikiminde azalma, metabolizmada yavaşlama, hücre bütünlüğünde sağlamlaşma ve antioksidan savunma sisteminde artış sağladığını, böylece yaşam süresinin uzadığını ve yaşlanmayla birlikte görülme sıklığı artan hastalıklara yakalanma oranının azaldığını ifade eden Kutsal, dengeli beslenmenin sağlıklı bir bedene sahip olmak için gereken lif, protein, vitamin ve mineralleri içerdiğini söyledi. Prof. Dr. Yeşim Gökçe Kutsal, ''Meyvelerin ve sebzelerin renklerinin açık ya da koyu olması, daha fazla antioksidan madde içerdiğini gösterir ki bu da bedenin yaşlanmasına neden olan oksidatif stresi azaltır. Yeterli miktarda tahıl ürünleri, zeytinyağı, balık, yağsız et, az yağlı süt ürünleri, ve su içmek dengeli beslenmede önemli yer tutar'' dedi.
30 Eylül 2007 09:54
DİĞER HABERLER