Kıbrıs’tan Türkiye'deki bahis çetesini yönettiği iddia edilen Veysel Şahin hakkında Türkiye’de 2016 yılında yürütülen ve daha sonra davaya dönüşen, İstanbul Emniyeti'ni karıştıracak soruşturmanın ayrıntıları ortaya çıktı.

Halk TV'den Seyhan Avşar'ın haberine göre Şahin’in yönettiği iddia edilen bahis çetesinin, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polisler ile bağlantılı kurup haklarındaki dosyaları sümenaltı ettiği öne sürüldü.

Hazırlanan fezlekede İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şube Müdürlüğü'nün, Siber Suçlardaki meslektaşlarını adım adım takip ettiği ortaya çıktı. Eski İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan döneminde hazırlanan dosyada ismi geçen teknik ve fiziki takibe alınan üst düzey bir emniyet görevlisinin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yakınlığı bilinen İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş'ın A Takımında yer alması dikkat çekerken, Çalışkan ve Soylu arasındaki kavgayı bir kez daha gözler önüne serdi.

İddiaya göre 29 Şubat 2016 ve 26 Nisan 2016 tarihlerinde bir yurttaş İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Şube Müdürlüğü'ne giderek bahis baronu olduğu iddia edilen Veysel Şahin ve çetesine ilişkin ihbarda bulundu.

Bu ihbarın ardından İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nden alınan karar doğrultusunda şüpheliler teknik ve fiziki takibe alındı. İnceleme sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca bir iddianame hazırlandı.

İddianamede 97 sanık yer alırken Veysel Şahin ve İngiliz vatandaşı Scott William Masterton'un 'suç işlemek amacıyla kurulan örgütün lideri' oldukları öne sürüldü. İddianame yasadışı bahis sisteminin nasıl çalıştığını, bahis çetesinin polislerle olan iş birliğini gözler önüne serdi.

 Hazırlanan polis fezlekesinde ise dikkat çeken detaylar yer aldı. İddiaya göre emekli emniyet müdürü olan ve bahis çetesinin yöneticileri arasında yer alan Cengiz Ersal isimli şahıs Veysel Şahin ile doğrudan irtibatlıydı ve örgüt yöneticisi Tolga Alpaslan isimli şahsın yardımcılığını yapmaktaydı.

Ersal, suç örgütü içerisinde yer alan şüphelilerin suçtan zarar görmemeleri için illegal bahis ve suç örgütü içerisinde bulunan diğer şüpheliler aleyhine verilen şikayet dilekçelerinin sümen altı yapılması yada suçun derine inmeden araştırılmaması için o dönem Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı olarak görev yapan C.B. ile irtibatlıydı.

Emniyete yansıyan durumlarda C.B. şikayet dilekçelerinde suç örgütünün istediği şekilde ifade alınması yönünde örgüte yardım ederken ifadelerini alınmasını işini ise aynı şubede görevli polis memuru M.Y. yapıyordu. Ayrıca C.B. emniyete yansıyan konular hakkında Cengiz Ersal'ı bilgilendiriyordu. İddiaya göre C.B. bu yolla maddi menfaat temin etmekteydi. Emniyete yansıyan dosyalarda ise Veysel Şahin'in özel müdafisi avukat K.K.'nın görevlendirildiği de polis fezlekesine yansıyan detaylar arasında yer aldı.

Telefon tapelerinde ise Cengiz Ersal'ın polis C.B.'ye, "Kıbrıs'a gönderelim diyorum seni. Sen hala Bursa'ya gidiyosun. Yengemi al söyle gitsene bi otele tatil yapmaya. Cuma akşamı gideceksin pazartesi sabahı işine teslim edicem seni. Vatan Caddesi'ne şubeye. Biletini miletini aldıralım gönderelim seni" dediği ikilinin zaman zaman buluştuğu, Ersal'ın örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen Tolga Alpaslan ile Vatan Emniyet'e giderek polis C.B. ile görüştüğü belirtildi.

Tolga Alpaslan ile bir başka örgüt yöneticisi arasında geçen bir konuşmada ise Alpaslan'ın emniyete gittiklerini belirtmesinin ardından, "İyi ki gittim. İçime su serpildi. Biz orda başka bir boyuttayız. Adamın eline reçete verdik" şeklindeki sözleri dikkat çekti. Ayrıca bir telefon tapesinde ise yasadışı bahise ilişkin emniyete yansıyan bir şikayete dair olarak Cengiz Ersal'ın yaptığı bir telefon konuşmasında, "Beşiktaş Emniyetine gidim o tahkikat dosyasını derinleştirilmemesini söyleyeyim" dediği görüldü.

O dönem İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru A.Ç.'ye ilişkinde fezlekede ve iddianamede suçlamalar yer aldı. 04. Ağustos 2016 tarihinde örgüt yönetici Hakan Canbay'a yönelik bir operasyon düzenlendiği Canbay'in ise polis A.Ç.'yi aradığı belirtildi. A.Ç.'in ise şüpheli Hakan Canday'a cep telefonunu imha etmesi yönünde yönlendirdiği kaydedildi. Telefon tapelerinde Canday, "Beni de götürmek istiyorlar işte diplomatım diye gösterdim şeyimi ama..." dediği polis A.Ç.'nin ise, "Telefonunu melefonunu götürme, imha et" dediği görüldü. İddianamede polis A.Ç.'nin suça iştirak ettiği, şahsın suç işlediğini bildiği halde ilgili makamlara suçu bildirmeyerek görevini kötüye kullandığı aktarıldı.

İddianamede yasa dışı bahis baronu olduğu iddia edilen Veysel Şahin'in 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak', 'suçtan kaynaklanan mal varlığı kaynaklarını aklama', 'Kumar oynanması için yer ve imkan tanıma' suçlarından cezalandırılması istendi. Diğer sanıklara ise 'Örgüte üye olma', 'Kumar oynanması için yer ve imkan tanıma' gibi çeşitli suçlamalar yöneltildi.

Bahis çetesine yardım etmekle suçlanan eski Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı olan C.B.'nin 'Görevi kötüye kullanma', polis A.Ç.'nin 'Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme' suçlarından cezalandırılmaları istendi.

C.B. hakkında 'Kara paranın aklanması', 'Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma' suçlarından ek takipsizlik kararı verildiği öğrenildi. C.B. halen İstanbul Emniyeti'nde önemli bir görevde bulunuyor. Ayrıca 2016 yılında iddianamesi kabul edilen dosyada 5 yıldır devam eden yargılama bir türlü karara bağlanmadı. Sanıklara 'Örgüt kurmak' ve 'Örgüt üyeliği' suçlarının yöneltilmesine karşın dosyanın asliye ceza mahkemesinde görülmesi de dikkat çekti.

Bahis Baronu olduğu iddia edilen Veysel Şahin hakkında Türkiye’de açılmış üç tane yasadışı bahis davası bulunuyor. Uzun süredir firari olan Şahin 7 Temmuz 2017’de ağaçtan düşerek yaralanan babasını İstanbul’da hastaneye götürmek için özel uçağıyla Sivas’a geldi. Gözaltına alınan Veysel Şahin tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konuldu.

İddiaya göre; Veysel Şahin’in el konulan para ve mal varlığı 780 milyon dolardı. 13 Nisan 2018’de ise Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Veysel Şahin ve üç adamının tahliyesine karar verdi. Savcılık bu karara itiraz etti. Tahliye kararı veren mahkeme 4 saat sonra tekrar yakalama kararı verdi. Tahliye edilen 3 sanık kayıplara karışırken tahliye işlemleri uzayan Şahin serbest kalamadı. Şahin gazeteci Timur Soykan'a yaptığı açıklamada yasa dışı bahis işine hiç bulaşmadığını öne sürerek dosyalarda hakkında hiçbir delil olmadığını, 40 ayrı şirketinin yasal ve temiz olduğunu iddia etmişti.