Diyarbakır'da 6-7 Ekim tarihlerinde çıkan olaylarda Yasin Börü ve 3 kişinin öldürülmesi ve Yusuf Er'in yaralanması ile ilgili 17'si tutuklu 34 kişinin hakkında açılan davanın görülmesine devam ediliyor. Üçüncü duruşmada olaydan yaralı kurtulan Yusuf Er, beyanda bulundu. Yusuf Er, kendisine bıçakla saldırıldığını ve keserle vurulduğunu anlattı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada olaydan yaralı kurtulan Yusuf Er ifade verdi. Yusuf Er'in beyanından önce mahkeme başkanı Musa Yeşil, "Bizim için beyanlar önemli. Sağlıklı bir şekilde düşünerek, kimlikleri de tespit edecek şekilde bize olayları anlat." uyarısında bulundu. Ardından Yusuf Er ifade verdi.
Olay günü kurbanların kesildiği mezbahada olduklarını belirten Yusuf Er, kurban kesimleri bittikten sonra mezbahada temizlemek için beklediklerini söyledi. Daha sonra bazı ailelere kurban eti verilmediği için kendilerinin görevlendirildiğini aktaran Yusuf Er, "Biz de Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş, Hasan Gökguz ile birlikte ailelerin etini vermek için yola çıktık. Ailelerin bulunduğu mahalleye geldik. 70-80 kişilik bir grup ile karşılaştık. İçlerinden biri bunları öldürün diye bağırdı. Biz de kaçmaya başladık. Bize taş atmaya başladılar. Biz de ortalık sakinleşene kadar bir binaya girmeye karar verdik. Dışarıdan birileri IŞİD'ciler bu binaya girdi diye bağırdı. Sonra çatıya saklanmak için çıkmaya karar verdik." dedi.
"ÜST KATTAN PERDELERİ BİRLEŞTİREREK BİZİM BULUNDUĞUMUZ BİNAYA GİRDİ"
Binanın çatısına çıkmaya çalışırken binanın yöneticisinin kendilerini gördüğünü kaydeden Yusuf Er, "Biz yönetici ile tartışırken bizi evine alacak olan kadın geldi. Çatıya çıkacağına evime gelin dedi. Kapıyı daha sonra kilitledi. Elimizdeki poşetleri bıraktık, bize su verdi. Daha sonra apartmanın kapısını kırdılar. Bizim çatıda olduğumuzu düşünerek çatıya çıktılar. Grup bizim daireye gelmeden polisi aradık. Ev sahibi de polisi aradı. Aradığımızda polis 'can güvenliğimiz yok gelemiyoruz' dedi. Sonra arkadaşlarımızı aradık. Daha sonra içeri Hasan Okçu geldi. Biz de durumumuzu anlattık. Daha sonra dairenin önüne biri geldi. Dışarıdakilere gelin IŞİD'ciler burada diye bağırdı. Uğur Doğanay, üst kattan perdeleri birleştirerek bizim bulunduğumuz binaya girdi. Bizi kimsiniz dedi ve ateş etti. Bu esnada arkadaşlarım banyoya kaçtı. Benim yaralanmam ile birlikte Hasan Okçu, anahtarı Uğur Doğanay'a verdi. Uğur Doğanay dairenin kapısını açtı. İçeriden silah sesi geldi. Arkadaşlarımın öldürüldüğünü anladım. Sonra beni öldürmeye çalıştılar. Keserle, bıçakla saldırmaya başladılar." ifadelerini kullandı.
"APARTMANDAN ÇIKMADAN BİR YERDE SAKLANDIM"
Evin içinde kendisinin de saldırıya uğradığını anlatan Er şöyle devam etti: "Bir fırsatını bulup daireden dışarıya çıktım. Dışarıda bir grup vardı. Abdürrahim Pamuk ve Ahmet Tural grubu yönlendirenler arasındaydı. Ben de apartmandan çıkmadan bir yerde saklandım. Beni bulunduğum yerden aldılar ve binadan uzaklaştırdılar. Daha sonra öldürülen arkadaşlarımı gördüm. Bir fırsatını bulup ellerinden kurtuldum. Yaralı olduğum için bir binanın önünde oturdum. Beni görenler ambulansı aradı. Can güvenliği nedeniyle gelemiyoruz dediler."
Yusuf Er'in savunmasının ardından olayda ölenlerin anneleri beyanda bulundu. Yasin Börü'nün annesi Hatice Börü, çocuğu bulunduğuda tanınmayacak bir şekilde olduğunu dile getirdi. Oğlunun 11. sınıfa gittiği bilgisini veren anne Börü şöyle devam etti: "IŞİD ile hiçbir bağlantısı yoktu. Bizi anlamanız için evladınızın o şekilde öldürülmesini mi istiyorsunuz? Yasin benden izinsiz bir şey yapmazdı. Böyle bir çocuk nasıl böyle bir vahşeti hak eder? Bunu sanıkların annelerine soruyorum."
Duruşmaya öğle arası verildi.
CİHAN