Konuşmanın ardından geri seyrine devam eden dolar bir miktar daha düştü ve 5.70 Türk Lirası'na geriledi. 

Ancak yatırımcının talebi, kendini yineleyen konuşmalar yerine somut adımlar ve Albayrak'ın da bahsettiği yapısal reformlar.

DW Türkçe'den Aram Ekin Duran'ın haberine göre, yatırımcının Türkiye ekonomisine güvenebilmesi hızla hayata geçirilmesi gereken somut adımlar atılmalı.

Albayrak konuşmasında, yeni ekonomi programına dair detaylı bilgiler verdi ve önceliği enflasyonu düşürmek olarak açıkladı.

Ülkenin piyasalardaki dalgalanmadan daha güçlü bir biçimde çıkacağını savunan Albayrak, konuşmasında, Türk bankacılık sektörünün sağlıklı olduğunu, önümüzdeki dönemde Merkez Bankası politikalarının mali politikalarla destekleneceğini söyledi.

IMF ile çalışma planı olmadığını da yineleyen Albayrak'ın piyasalara güven vermeye çalışan bu açıklaması konunun muhataplarınca nasıl karşılandı?

Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya, kurdaki düşüşe işaret ettikten sonra, Albayrak’ın ABD’de davası devam eden Halkbank’a ilişkin olarak söylediği “Halkbank’a ceza beklemiyorum” sözlerinin Halkbank hisselerinde olumlu etki yarattığını ve Halkbank hisseleri yüzde 4-5 civarında artış yaşandığını kaydetti.

Doların 5.5 TL'nin altına inmesi için yatırımcı ve piyasa oyuncularının yapısal adımları görmek istediğini kaydeden Kaya, Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) 18 Ağustos Cumartesi günü başlayacak Kurban Bayramı tatili sonrasında foreks piyasasında işlemler başladığında ortaya çıkabilecek mağduriyetlerin önüne geçilebilmesi için kaldıraç oranlarında düzenlemeye gittiğini kaydetti ve ekledi:

"SPK’nın bu kararı, Türkiye Kurban Bayramı tatilindeyken ABD Başkanı Trump’ın yeni bir yaptırım açıklama tehlikesine karşı alındı. Albayrak’ın konuşması genel anlamda piyasa tarafından olumlu bulunsa da, Albayrak’ın zaten her zaman piyasa dostu açıklamalar yaptığı da biliniyor. Dolayısıyla bundan sonra yatırımcılar, Kurban Bayramı tatilinin bitimi ile birlikte artık uygulamaları görmek isteyecektir."

Albayrak’ın konuşmasında dikkat çeken bir diğer nokta da doğrudan yatırımları arttırma hedefiydi. Bürümcekçi Danışmanlık’ın sahibi ekonomist Haluk Bürümcekçi’ye göre, Türkiye’de borsanın düşmesi ve Türk Lirası’nın değer kaybetmesi ile birlikte uluslararası şirketler açısından Türkiye’de üretim yapmak avantajlı hale gelebilir. Türk şirketlerinin değer kaybı yaşaması nedeniyle yabancı şirketlerin Türkiye’de şirket satın alma yoluna gidebileceğini dile getiren Bürümcekçi, “Ancak kayda değer bir yatırım yapılabilmesi için Türkiye ekonomisinin öngörülebilir olması, hukuk sistemine güvenin sağlanması gerekiyor. Bu iyileşmeler sağlanmadan ciddi yatırımları çekmek pek kolay değil” diye konuştu.

Bürümcekci aynı zamanda piyasaların söz değil eylem istediğinin de altını çizdi.