Yavrusuna ikinci kez "can" verdi
-Çocuklarda nadir görülen karaciğer kanserine yakalanan 4,5
yaşındaki Dilanur, annesinden alınan dokuyla hayata döndü
-Anne Bilge Özdemir: "Tek ümidim karaciğerim uyar ve
verebilirim düşüncesiydi. K
İZMİR (A.A) - Zeynep Hoşgörür - Diyarbakırda din görevlisi
olarak çalışan Bilge ve Murat Özdemir çiftinin karaciğer kanseri teşhisi konulan
4,5 yaşındaki kızları Dilanur, Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde
anneden alınan karaciğer dokusunun nakliyle sağlığına kavuştu.
Safra yollarındaki rahatsızlık nedeniyle Diyarbakırda tedavi gören Dilanur
Özdemire "karaciğer kanseri" teşhisi üzerine getirildiği EÜ Tıp Fakültesi Çocuk
Hastanesinde Organ Nakli Konseyinin kararı ile karaciğer nakli yapılması
kararlaştırıldı.
Nakil için gönüllü olan anne Bilge Özdemir ile doku uyumu tespit edilmesi
üzerine, Doç. Dr. Murat Sözbilen ile Prof. Dr. Orkan Ergün başkanlığındaki ekip
tarafından Dilanura annesinden alınan karaciğer dokusu nakledildi.
Baba Murat Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşiyle karaciğer nakli
için düşünmeden gönüllü olduklarını, ancak rahatsızlığı nedeniyle kızına
karaciğerini bağışlayamadığını anlattı.
Diyarbakırda müezzinlik yaptığını, görevi gereği insanlara organ bağışının
önemini anlatma fırsatı bulduğunu ifade eden Özdemir, şöyle konuştu:
"Doktorlardan Allah razı olsun, kızım sağlığına kavuştu. İnsanlarımız organ
bağışlama konusunda hassas olsunlar, dinen de hiçbir mahsuru olmadığını bilelim.
Cemaatimize ve insanlara organ bağışlamanın dinen sakıncası olmadığını söylemeye
devam edeceğiz. Mesleğim gereği cemaate organ bağışının dinen sakıncası
olmadığını söylerken, artık kızımın hikayesini de anlatacağım."
-"Allah bütün annelere evlatlarını bağışlasın"-
Karaciğerini bağışlayarak kızının sağlığına kavuşmasına vesile olan anne
Bilge Özdemir ise yaşadıkları sıkıntılı günlerden kurtulmanın mutluluğunu
yaşadığını söyledi.
Kızının hastalığı boyunca büyük çaresizlik hissettiklerine işaret eden
Özdemir, şunları kaydetti:
"Türkiyede organ naklinin üzerine çok daha dikkatle durulması gerekiyor.
Din görevlisi olarak çalıştığım için organ bağışının önemini halka dile
getiriyoruz ama insanın başına gelince çok başka oluyor. O çaresizliği yaşamak
çok zor. Tek ümidim karaciğerim uyar ve verebilirim düşüncesiydi. Çok şükür,
sıkıntı olmadı. Karaciğerimi verebildim, verdikten sonra uyandım ve hastalığın
bittiğini gördüm. Tarif edilemeyecek bir duygu, bir nevi Allahın halk etme
(yaratma) duygusunu, benim elimle kızıma yeniden vermiş gibi hissettim.
Hekimlerimizin de ellerinden öpmek lazım. Allah kimseye böyle bir çaresizliği
yaşatmasın, yaşayanları da çaresizlik içinde bırakmasın, güzel bir kapı açsın.
Allah bütün annelere evlatlarını bağışlasın."
-"Erken teşhis ve doku uyumu Dilanurun şansı oldu"-
EÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk
Gastroenterolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema Aydoğdu da Dilanur
Özdemiri Diyarbakırda takip eden doktorların hassasiyetinin çocuğun sağlığına
kavuşmasında önemli rolü bulunduğunu bildirdi.
Karaciğer kanserinde erken teşhisin büyük önemi bulunduğunu vurgulayan Prof.
Dr. Aydoğdu, şöyle devam etti:
"HCC, çocuklarda çok ender gördüğümüz bir karaciğer kanseri türü. Bugüne
kadar EÜde karaciğer nakli yaptığımız 200 çocuğun sadece yüzde 1inde karaciğer
kanseri ile karşılaştık. Nakil öncesi Dilanurun karaciğeri üzerinde yapılan
patolojik incelemede, kanser olduğu belirlendi. Karaciğer kanseri olmasaydı,
kitle çıkarılacak ve ameliyat tamamlanmış olacaktı ama kanser olduğu belli olunca
nakil yapıldı. Nakil sonrası yapılan inceleme de kararımızı doğruladı. Kanser,
erken dönemde yakalandığı için radikal çözümünü Dilanur adına yapmış olduk.
Diyarbakırdan gönderen doktor, bir müddet daha takip etmek isteseydi, çok ciddi
bir durumla karşı karşıya kalabilirdik. Annesi ile doku uyumunun yakalanmış
olması Dilanurun şansı oldu. Bazen nakil için çırpınıyoruz ama uygun organ
bulamıyoruz. Dilanurun ailesi, çocuklarının sağlıkla hayatına devam etmesini
sağlamış oldu."
Yayıncı: