"Yeni bir toplumsal kontrata her zamankinden fazla ihtiyaç duyulduğu gün gibi aşikarken, en büyük meselenin başkanlık sistemi olduğuna inanmamızı istiyorlar.
İnandıramayacaklar. İnanmayın. Sorgulayın. Şüphelenin."
Bu ülkenin bir numaralı meselesinin başkanlık rejimi olduğuna inanmamızı isteyen Beştepe'deki 'üst akıl', Alevi, Kürt, Cemaat, solcu, seküler, CHP, HDP ne varsa karşısına alıp, sabırlarıyla lastik gibi oynaya oynaya, öfke ve şiddetin sokaklara taşması üzerine kurulu bir cehennem planı ile halkı 'ikna etmeyi' tasarlıyor.
Adliye terörü sonrasında Alevi düşmanlığı, adeta 'hadi çıkın sokağa' kışkırtması...
Ağrı çatışmaları sonrasında Kürtler’e 'Hadi Kobani öfkesini bir daha denesenize' iteklemesi...
Polis koleji öğrencisi binlerce çocuğa, 'paralel' iftirasıyla dürüst, sessiz dindarlara uzaktan sopa...
Ona yasak, buna yasak...
Dert, öfkeyi sokağa taşırmak.
Bu oyuna gelinecek mi?
Soru bu.
Türkiye'nin başkanlık rejimi gibi bir önceliği yoktur.
Öncelik; hukuk, adalet, özgürlük ve eşitliktir.
Bu cehennemyolculuğunun biletlerini reddetmek, yurttaşlık görevidir.