Uzmanlar, saatlerin ileri alınması üzerine uyku-uyanıklık zamanımızda oluşan aktivite farkı dolayısıyla özellikle, birkaç gün boyunca kaza riskine karşı trafikte daha çok dikkat edilmesi uyarısında bulundu.
Türk Uyku Tıbbı Derneği (TUTD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Aksu, konu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Saatlerin ileri alınması ile ilgili Aksu, beynimizin birkaç gün boyunca 'sirkadyen ritmi' denilen uyku-uyanıklık sürecini düzenleyen aktivitenin de değişeceğini açıkladı. Prof. Dr. Aksu, yeni saat düzenine alışana kadar özellikle dikkat gerektiren ağır işler ve araç kullanımında kaza riskinin artacağı uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Murat Aksu, "Saatlerde değişiklik yapılması, beynimizin 'sirkadyen ritmi' dediğimiz bazı hormonlarımızı da etkileyen ama asıl olarak uyku-uyanıklık zamanını belirleyen bölümünün aktivitesini de değiştirir. Uykuya dalma ve uykudan uyanma sürecimizin değişmesi dolayısıyla, yeni saat düzenine beynimizin bu kısmı adapte olana kadar, gündüz kendimizi daha yorgun ve bitkin hissedeceğiz. Bu süreçte özellikle araç kullanma ya da diğer ağır makine kullanımı gibi dikkat gerektiren işlerde dikkat daha çok önem kazanıyor. Aksi takdirde trafik kazaları veyahut iş kazaları artabilir." dedi.
Sirkadyen ritmimizin yeni saat düzenine uyum sağlamasının ise sadece birkaç gün alacağını belirten Aksu, birkaç gün sonra sanki tüm yaşantımızı bu yeni saat düzeninde geçirmişiz gibi, uyum sağlayacağımızı kaydetti. Bu süreci kolaylaştırmak ve çabuklaştırmak için ise bir takım önlemler almamız gerektiği belirten Aksu, bunları şöyle sıraladı:
- Uyku ve uyanıklık saatlerinin düzenli olmasına dikkat etmeliyiz. Yani bir gün saat 24 de, ertesi gün 1.00'da yatmamalı, her gün de hemen hemen aynı saatte yataktan kalkmalıyız.
- Gündüz uykularından kaçınmalıyız.
- Alkolden uzak durmalıyız.
- Çay, kahve, kafein içeren diğer içeceklerden, en azından bir kaç gün uzak durmalıyız.
- Yemek saatlerimizi de yeni saat düzenine uygun hale getirmeliyiz.
Gün ışığına bağlı olarak beynimizin ve vücudumuzun çalışmasını düzenleyen biyolojik saat sistemimizin en önemli kısımlarından birinin uyku-uyanıklık olduğunu kaydeden Aksu, "Uykunun ne zaman başlayacağı, ne kadar süreceği, ne zaman sonlanacağı beynimizdeki bu sistem tarafından belirlenir. Bu sistemin çalışmasında en önemli etken ise ışıktır. Biyoritm dediğimiz şeyin aslında, güneş ışığına duyarlı şekilde işlev gören sirkadyen ritmimiz olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Ama sirkadyen ritmin tek işlevi uyku uyanıklık değildir. Bazı hormonlarımızın salınması, bazı organların çalışması sirkadyen düzene sahiptir. Yani günün değişik saatlerinde değişiklik gösterir." diye konuştu.
Cihan CİHAN