Hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği bu günlerde, yaz zatürreesine yakalanmamak için dikkat edilmesi gerekiyor.
BSK Eskişehir Anadolu Hastanesi Dâhiliye Uzmanı Dr. Mehmet Çelebioğlu, yaz aylarında görülen ve ölüme sonuçlanma ihtimali yüksek olan yaz zatürreesinin tehlikelerini ve tedavi şekillerini anlattı.
Genellikle kış aylarında aşırı soğuklar nedeniyle ortaya çıktığı bilinen zatürree hastalığı, yaz sıcaklarında da ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. Yaz zatürresinin; 40 dereceyi bulan ateş, titreme, göğüs ağrısı gibi belirtileri olduğunu ifade eden BSK Eskişehir Anadolu Hastanesi Dâhiliye Uzmanı Dr. Mehmet Çelebioğlu, ''Yaz zatürreesi; kalp yetmezliği, solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği, ritim bozukluğu ve ruhsal bozukluklar gibi sorunlara yol açabilir.'' dedi.
Halk arasında yaz zatürreesi olarak bilinen 'lejyoner hastalığına' yol açan 'legionella' bakterisi, İnsanların su kullanımının ve klimalarla temasının daha fazla olduğu yaz aylarında artış gösteriyor. Söz konusu legionella bakterileri; otel, iş merkezi, gökdelenler gibi büyük binaların havalandırma sistemlerinde, havuzlarda ve su depolarında çoğalıp, birçok insanın hastalanmasına neden oluyor. Her ne kadar az sıklıkla karşılaşılan bir hastalık olan yaz zatürreesi, erken tanı ve tedavi yapılmadığı takdirde hayati tehlikelere neden olabiliyor.
Kanlı balgam, nefes darlığı ve bilinç bulanıklığının hastalığın ciddi belirtileri olduğunu söyleyen Dr. Mehmet Çelebioğlu şöyle konuştu:
''Öksürük, önceleri kuru sonra balgamla birliktedir. Böyle bir durum, son derece enerjik bir tedavi gerektirir. Gerek duyduğumuz ciddi olguların tedavilerini yoğun bakım ünitelerinde gerçekleştiririz. Hastalığın tedavisinde öncelikle Macrolid grubu antibiyotikleri yeğleriz. Kinolon grubu antibiyotikler de eş derecede etkilidirler. Ancak, tedaviye dirençli olgularda kültür antibiogram gerekebilir. Ateş ve kırıklık için sıklıkla parasetamol grubu ilaçlar öneririz."
Çelebioğlu yaz zatürreesinin kalp yetmezliği, solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği, ritim bozukluğu ve ruhsal bozukluklara yol açtığını belirterek; 50 yaş üzerindekilerin, sigara içenlerin, şeker hastalarının, akciğer hastalarının ve kortizon kullananların bu hastalığa daha çok dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.