Süleyman Bağ’ın 26 Kasım 2024 tarihinde bana bildirdiğine göre Bağ, diyor ki:
Kampanyanın Türkçe yönetiminden
sorumluyum. İlgi duyanlar benimle irtibata geçebilir
Bu hususta diyorum ki: "House
of One önemli çünkü insanları birbirine bağlıyor." Christian Arbeit,
Berlin'in doğusunda bulunan 1. FC Union'dan. Şehrin batısından ise Hertha
BSC'den, Thomas E. Herrich'in sözleri yankılanıyor: "Dünya, barış mekanlarına
ihtiyaç duyuyor. Bu yüzden Berlin'deki House of One çok önemli." Hertha
oyuncusu Derry Scherhant bağış çağrısında bulunuyor: "Bağışlanan her euro,
100 bin euroya kadar iki katına çıkarılacak. Bu da toplamda 200 bin euro barış
çalışmaları için toplanabilir anlamına geliyor."
“Sadece spor dünyasından değil, kültür ve toplumdan da birçok ünlü isim House
of One'ı desteklemeye çağırıyor. Bağışların ikiye katlanması, Essen'den Bethe
Vakfı ile Berlin'den HeLe Avus Vakfı tarafından finanse edilen "1x Barış,
herkes için lütfen" kampanyası kapsamında gerçekleşiyor. Kampanyayı
destekleyen diğer ünlü isimler arasında Almanya eski Cumhurbaşkanı Christian
Wulff, oyuncu Michael Hanemann, girişimci Verena Bahlsen ve Hemşirelik Konseyi
Başkanı Christine Vogler yer alıyor. Bu isimlerin hepsi, üç ay sürecek bağış
kampanyasının başlangıcını duyuran ilk kampanya videosunun bir parçası.
“House of One’ın dinler arası çalışmaları, kutsal yapı henüz inşa edilmeden
önce bile insanları bir araya getiriyor. 2024 yılında, Kasım ayına kadar eğitim
ekibi, dinî çeşitlilik konusundaki atölye çalışmaları ve etkinliklerle 3 binden
fazla kişiye ulaştı. Bu, 2023 yılına göre yüzde 30’luk bir artışı temsil
ediyor. Bu kişilerin neredeyse yarısını çocuklar, gençler ve genç yetişkinler
oluşturdu. "Korona pandemisi sırasında bile, radikal dünya görüşleri
toplumumuzu bölmeye başlamıştı" diyor İmam ve teolojik danışman Osman Örs.
Buna paralel olarak, House of One’a dinler arası eğitim ve tanışma programları
talepleri arttı.
“House of One’ın Yahudi, Hristiyan ve Müslümanlardan oluşan üç kişilik eğitim
ekibinin çalışmaları sadece gençlere yönelik değil. "Özellikle
öğretmenler, sosyal hizmet uzmanları veya sağlık çalışanları gibi çoğaltıcı
rollerde olan kişilere ulaşarak onları nitelikli hale getirmeyi hedefliyoruz"
diye açıklıyor Hıristiyan teolog ve danışman Patricia Böckmann. Eğitim
alanından, dinî kurumlar, sağlık sektörü ve kamu hizmetlerinden (polis, idare)
bin 500’den fazla kişi, vakfın programlarına katıldı. "Kamu hizmetlerinden
bu yıl 2023’e kıyasla dört kat daha fazla kişiye ulaştık" diye ekliyor
Böckmann.
“House of One’ın dinler arası uzmanlığı, giderek daha fazla uzman
tartışmalarına entegre ediliyor. Bu, bölgesel düzeyde, örneğin "Mitte’de
Demokrasi" gibi inisiyatiflerdeki katkılar yoluyla ya da Federal Aile
Bakanı Lisa Paus’un Antisemitizm önleme konusundaki uzman toplantılarında
olduğu gibi ulusal düzeyde gerçekleşiyor. Ayrıca Paderborn Üniversitesi
Karşılaştırmalı Teoloji ve Kültür Bilimleri Merkezi ile Bonn Üniversitesi
Uluslararası Karşılaştırmalı Teoloji ve Sosyal Meseleler Merkezi işbirliğiyle,
House of One bir uygulama alanı olarak teolojik-akademik tartışmalara katkıda
bulunuyor.
“Eğitim çalışmalarının bir diğer unsuru, Almanca konuşulan tüm bölgelerde
dinlenen "331 - 3 Kadın, 3 Din, 1 Konu" adlı podcast’tir. Hillel
e.V.’den eğitim danışmanı Rebecca Rogowski, Hristiyan vaiz ve influencer Maike
Schöfer ve İslam teoloğu Kübra Dalkılıç’ın din ve günlük yaşam üzerine yaptığı
bu sohbetler, 4 bin kez yayınlanıyor ya da indiriliyor. Bu sesli format,
öğretmenler ve akademisyenlerden gelen geri bildirimlere göre, din dersleri
veya üniversite seminerlerinde de kullanılıyor. "
Hizmet, içte ve dışta “dini din için sevenler" ile diyaloglar kurdu. Türkiye’de “cami ve cem evi projesiyle" Alevî-Sünnî kardeşliğini pekiştirmek için gayret sarf edildiği gibi, “House of One" projesiyle de Müslüman, Hıristiyan ve Musevî dinlerine mensup insanlar arasında diyaloglar için gayretler sarf ediliyor.
Onun için, Süleyman Bağ arkadaşımızın ulaştırdığı bilgiler çok önemli… Sizlerle bunları paylaşmak istedim.