Kurban

  • Abdullah Aymaz
  • Abdullah Aymaz
    20 Tem 2021 22:10
    Zilhiccenin son on gecesi hakkında Üstad Hazretleri Emirdağ Lâhikasının 310 numaralı mektubunda “Aziz, sıddık, sarsılmaz, sebatkâr kardeşlerim. Evvela: ‘Fecre yemin olsun ve on geceye’  (Fecr Suresi, 1-2) âyetlerinin övgü ve senâsına mazhar o gecelerinizi ve Kurban Bayramınızı ruh u cânımla tebrik ederim.”

    Mektubat’ta  ise “İhlas Suresini, arefe gününde yüzer defa tekrar edip okuyordum. Gördüm ki, bendeki mânevî  duyguların bir kısmı, birkaç defada gıdasını alır, vazgeçer, durur. Kuvve-i  müfekkire (düşünce gücü) gibi bir kısım da, bir zaman mânâ tarafına yönelir, hissesini alır, o da durur. Kalb gibi bir kısım, mânevî bir zevke vesile olacak bazı mefhumlar (kavramlar) cihetinde hissesini alır, o da susar. İşte böylece git gide, o tekrarda yalnız bir kısım lâtife ve ince duygular kalır ki, pek geç usanıyor; devam eder, daha mânâya ve tedkiklere  hiç ihtiyaç bırakmıyor. Gaflet, kuvve-i müfekkireye zarar verdiği gibi ona zarar vermiyor. Lâfız ve doyurucu bir lâfız olan özel bir meâl, isim ve özel isim bulundukları örfî  mânâ onlara kâfi geliyor.” (Yirmi Altıncı Mektup, Dördüncü Mebhas, Sekizinci Mesele)

    “De ki: O, Allah’dır. Tekdir. Allah Sameddir. Ne doğurdu, ne de doğuruldu. Ne de herhangi bir şey O’na denk oldu.” (İhlas Sûresi) 

    Hadis-i şerifte üç İhlas’ın bir hatim yerine geçtiği ifade ediliyor. İhlas Suresinin içinde yedi tane tevhid hakikatının bulunduğunu izahtan evvel, onun harflerinin her birine 1500 sevap olduğunu anlatmaya çalışalım... Kur’an-ı Kerim’in üçyüz bin altı yüz yirmi harfi olduğundan; İhlas Suresi Besmele ile beraber 69 harftir. Üç defa 69 ikiyüz yedi harf eder. Demek ki, İhlâs Suresinin herbir harfinin haseneleri 1500’e yakındır...

    Ayrıca bu surede bulunan altı cümlenin herbiri diğer beş cümle ile takviye edilmektedir. Bu bakımdan sanki otuz sûre gücündedir. Meselâ “Allah Samed (Herşey Ona muhtaç, O ise hiçbirşeye muhtaç değil) dir. Öyleyse, ne doğurmuşdur, ne de doğrulmuştur. Hiçbirşey de O’na denk değildir. Çünkü O Allah’tır ve Tektir. Mesela: O doğurmamıştır. Çünkü O doğurulmamıştır. Onun herhangi bir dengi yoktur. O, Allah’tır, Tektir. Sameddir... Öyleyse doğurmamıştır.

    Lemaat isimli eserde anlatıldığı gibi İhlâs Suresinde yedi tane tevhid hakikatı vardır.

    O Kur’an-ı Azimüşşan, nasıl bir tevhid denizidir.Bir katre, misâl için bir tek İhlâs Suresi... fakat nihayetsiz rumuzundan bir tek remzi, şirkin her çeşidini reddeder, hem de yedi çeşit tevhidi ispat eder... Üçü menfî, üçü müsbet olan şu altı cümlesiyle...

    Birinci cümle: Kul Hûve yani “De ki: O...” Karinesiz işarettir. (Hüve ve Hû doğrudan Allah’a işarettir. Hatta onu Esma-i Hüsnâdan sayanlar vardır. Onun için zikirde devamlı ‘Hû’  çekilir.) 

    “Lâ Hüve illa Hû” yani “Ondan başka yok... Ancak O var”  Şu ifade Tevhîd-i Şuhûda bir işarettir... (İmam-ı Rabbanî gibi hakikatı gören bir nazar, tevhide dalınca “Lâ meşhûde illâ Hû” der...)

    İkinci cümle: “Allahü Ehad’dır ki, açıkca Tevhid-i Ulûhiyeti gösterir. Hakikat, hak lisanı “Lâ mâbûde illâ Hû” (Yani O’ndan başka mabud yoktur.) der.

    Üçüncü cümle: “Allahüssamed”dir. Bu cümlenin sadefinde iki tevhid cevheri bulunmaktadır. Bu cevherlerden birisi: Tevhid-i Rububiyettir. Evet kâinatın nizam dili: “Lâ hâlıka illâ Hû” Yani “O’ndan başka Yaradan yoktur” der. İkinci cevher ise, Tevhid-i Kayyûmiyettir. Evet, baştan başa kâinatta, hem yoktan varlığa gelmekte ve hem de varlığın devamında bir müessire ihtiyaç lisanı “Lâkayyûme illâ Hû” Yani “Ondan başka Kayyûm yoktur.” der.

    Dördüncü cümle: “Lem yelid” Yani “Doğurmadı” Bunda  bir Tevhid-i Celâlî gizlidir. Allah’a şirk koşmanın her çeşidini reddeder, küfür ve inkârı hiçbir şüphe bırakmayacak şekilde keser atar. Yani değişen, doğuran, nesli olan, bölünüp parçalanan, ne Yaratıcı, ne Kayyûm ne de İlah olabilir. Oğlu ve kızı olma gibi Uluhiyete yakışmayan düşünce ve anlayışları reddeder ve keser atar. Şu şirk yüzünden insanların çoğu yolunu şaşırıp sapıtmıştır. Zaman zaman insanlarda, Hz. İsa’nın, Hz. Uzeyr’in, meleklerin (Haşa) Allah’ın oğulları ve kızları inancı veya felsefede olduğu gibi Allah’tan sudur ettiğ on akıl düşüncesi meydan alıyor. 

    Beşinci cümle: “Velem yûled” (Yani Kendisi de doğmadı.)  Bu cümle bir Tevhîd-i Sermedî hakikatına işaret eder. Şöyle ki: Vacibül- Vücud (Varlığı zaruri), kadim, ezelî olmayan, İlâh olamaz. Yani, ya (yokken) bir müddet sonra meydana çıkan veya bir maddeden doğan, yahut bir asıldan ayrılmış olan elbette şu kâinata penâh (sığınak ve dayanak) olamaz. Sebeplere, yıldızlara, putlara ve tabiata tapma Allah’a ortak koşmanın birer çeşididir ve sapıklıkta da birer çukurdur.

    Altıncı cümle: “Ve lem yekün le hû küfüven ehad” (Yani O’nun bir dengi yoktur.) Bu cümlede bir Tevhîd-i Câmi vardır. Yani O’nun ne zâtında eşi, ne fiillerinde ortağı, ne de sıfatlarında benzeri mevcut değildir...

    Güzel bir âdet olarak da İhlâs Suresi Arefe günleri bin defa okunur. Yetiştiremeyecek olan, 500 Arefe gününden önce 500 tane de Arefe günü okuyabilir.      

    En başta Fecr Suresinden iktibas edilen  “On geceye  yemin”  ise, Kurban Bayramının öncesi on gecedir. Yani Zilhicce ayının son on gecesi…  Bunlar rivayetlere göre Ramazan  ayının geceleri gibi  mübarek vakitlerdir ve ibadetlerle değerlendirilmeleri  gerekir…                    
                                             
    Abdullah  Aymaz 

    20 Tem 2021 22:10