Ramazan geldi ve bir kez daha kendimizi bu manevi iklime erişmenin şükründe buluyoruz… Ramazan, iradeyle özdisiplinin kazanıldığı ve bize bahşedilenlere minnettarlık duygularımızın arttığı bir aydır. Müslümanlar olarak emredilen İslam dininin beş farzından biri olması hasebiyle oruç tutarız. Vücudumuzun arınması ve temizlenmesi, zararlı alışkanlıkların terk edilmesi, daha sağlıklı bir yaşam tarzına başlama fırsatı, ekstra hediyelerdir. Kalp ve zihin huzurunun yaşanması, manevi beslenmenin artmasıyla doğru orantılı olarak gerçekleşir. 

Pek çok kişi, mübarek Ramazan ayındaki beslenmenin yılın geri kalanındaki beslenmeden farklı olduğunu düşünerek yanılıyor. Aslında bu aydaki beslenme ihtiyaçları diğer aylardan farklı değildir ve bu ayda harcanılan kas enerjisinin daha az olması nedeniyle gereksinimler gerçekte olduğundan daha düşük olabilir. Ramazanın başlarında olduğumuz bu günlerde, nasıl sağlıklı besleneceğimizi ve oruç tutarken nasıl enerjik hissedebileceğimizi fark etmemiz önemlidir. 

Sağlıklı bir Ramazan, sağlıklı bir sahurla başlar!  Sağlıklı oruç tutmak için bu öğünü atlamamak önemlidir. Peygamber Efendimizin (SAV) hadisini hatırlamak gerekir: 'Sahur yapın; Çünkü sahurda bereket vardır”.  Sahur, gün boyu normal yaşantınıza devam etmenizi sağlamalı hem doyurucu ve hem de enerji vermelidir. Sağlıklı bir sahurla, günlük hayatınızın ritmini değiştirmeden ve aynı zamanda Ramazan'dan en iyi şekilde istifade edebileceğiniz bir öğün geçirmiş olacaksınız.

1. Gece yarısı uyanmak çok zor olduğundan sahuru atlayan, yani sahuru yapmayan.

2. Sahurda kahvaltılık gevrek, tost gibi pratik şeyler yiyen.

3. Büyük bir akşam yemeği tarzında beslenen

4. Sadece su içen

Sorun şu ki, bu tarzlardan birini benimsediyeseniz sağlıklı oruç tutmanız pek mümkün görünmüyor.

Doğru şekilde sahur yapmak, Ramazan ayında hissedilen yorgunluk ve baş ağrılarını önlemeye yardımcı olur. Sahurun mümkün olduğu kadar geciktirilmesi, çabuk acıkmamak ve susamamak için önemlidir. Bu yüzden uzun süre tok tutacak besinler tüketmeye çalışmak gereklidir.

• Sahur dengeli olmalıdır. Yulaf, süt ürünleri (tuzsuz peynir, ev yoğurdu, kefir…), meyve ve sebzeler ile yumurta, avokado gibi protein içeren gıdalar tercih edilmelidir.

• Turşu, zeytin veya peynir gibi tuzlu yiyeceklerden, gıdaları korumak için kullanılan baharat katkılı ambalajlı ürünlerden ve fast food yemeklerinden kaçınılmalıdır.

• Sahurda şekerli gıdalar ertesi gün açlık hissini artıracağı için uzak durulmalıdır. Ama hurmadaki enerji salınımının yavaş olması nedeniyle sahurunuza dahil etmeniz gün içindeki enerji ihtiyacınızı desteklemeye yardımcı olur.

• Kafeinden uzak durulmalı. Çünkü kafein sık idrara çıkmayı tetikler, bu da vücudun daha çabuk susuz kalınmasına neden olur. Sıcak bir şey tüketilecekse sütlü bir içecek veya  kafeinsiz bitki çayları tercih etmek (nane, ıhlamur, papatya gibi) sindirimi kolaylaştırabilir.

İftar, genellikle ailelerin ve arkadaşların orucu açmak için bir araya geldiği bir kutlama anı olsa da, aşırıya kaçmamak önemlidir. Bazen iftar korkulu rüya olabiliyor. Çünkü, bütün gün aç kaldıktan sonra, sağlıklı beslenmenin gerekliliği bilinmesine rağmen uygulama kısmı çok da kolay olmuyor. Çoğu zaman Ramazan ayı boyunca normalde tükettiğimizden daha ağır ve zengin yiyecekler tüketme eğilimindeyiz. Sonucunda ise iftar sonrası kendimizi halsiz ve yorgun hissederiz. Bu şişkinlik, uyuşukluk hissi genellikle aç karnına yağlı yemek yemeyle başlar; gazlı bir içecekle midenizi yıkamayı tercih ettiğinizde kendinizi daha da kötü hissetmenizle devam eder.

• Orucu hurmayla  açmak gelenektir; Bunun arkasında dini tavsiyelerin yanı sıra büyük bir mantık da vardır. Hurma, kan basıncını düşürmek, kalp hastalığı ve kolon kanseri riskini azaltmak ve kabızlığı gidermek de dahil olmak üzere pek çok besin maddesi ve sağlık açısından faydalar içerir. 

• İftarda ana yemeğinizin yanında bol miktarda lezzetli salata, yeşillikler ve sebzeler yediğinizden emin olun. Tabağınızın en az yarısının sağlıklı besinlerle dolu olmasını sağlayarak ihtiyacınız olan enerji ve vitaminleri almalısınız. 

• Gazlı ve yoğun şekerli içeceklerden kaçının çünkü bunlar sizi çok çabuk susuz bırakır ve besin değeri taşımazlar, aksine kalori yüklenmesine neden olurlar. Ayrıca  aşırı şeker tüketimi kan şekerinin ani yükselmesinin sebeplerindendir.

• Tatlıyı çok seviyorsanız taze meyve veya sütlü tatlılar , çikolatalı veya hamurlu tatlılara göre daha hafif alternatiftir. Tatlı tercihlerinizde iki kez düşünün.

• Aşırı tuz içeren yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Aşırı tuz tüketimi ödem oluşumuna neden olabilir. 

• Oruç süresince vücut susuz kaldığından, su kaybını telafi etmek için  iftarda yeterli su içmek çok önemlidir. Ancak, hızlı ve aşırı su içmek sindirim sistemine yüklenmeye neden olabilir, bu nedenle suyun yavaş yavaş ve ölçülü bir şekilde içilmesi daha doğrudur.

Ramazan ayının manevi atmosferinde, sağlıkla oruç tutmanın önemini kavrayarak, bu mübarek ayı en verimli şekilde değerlendirmenizi temenni ederim. Hayırlı ramazanlar…

Yazıyı dinlemek için: