Depresyon ve anksiyete belirtileri, son yıllarda tüm dünyada artan bir grafik çiziyor. Özellikle gençlerde, 2021 yılı başında elde edilen veriler, ABD'de şüpheli intihar girişimleri nedeniyle yapılan acil servis ziyaretlerinin 2019'a göre kızlar için yüzde 51, erkekler için yüzde 4 daha yüksek olduğunu gösteriyor. ABD merkezli Gençlerin Akıl Sağlığını Koruma Merkezi, pandeminin ortasında çocukların ve gençlerin karşı karşıya olduğu zihinsel sağlık sorunlarına ilişkin bir halk sağlığı raporu yayınladı. Rapora göre, pandemi sırasında gençlerde depresif ve anksiyete belirtileri ikiye katlandı. Gençlerin yüzde 25'i depresif belirtiler, yüzde 20'si anksiyete belirtileri taşıyor.
Gençlerdeki duygu değişiklikleri
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, gençlerin ruh sağlığını etkileyen birkaç faktör var. Bunlar arasında sosyal ve ekonomik eşitsizlikler, okuldaki ve toplumdaki ilişkiler, aile içi ilişkilerin yanı sıra yaş, ırk, etnik köken, cinsiyet gibi faktörler yer alıyor. Pandemiyle birlikte gençlerde depresyon ve kaygı belirtileri, sosyal geri çekilme, bir zamanlar yaptıkları faaliyetlere karşı ilgisizlik, üzgün, huzursuz ve mutsuz hissetme ve korkuların arttığı görülüyor. Daha küçük çocuklarda ise asabiyet, mide veya baş ağrıları gibi fiziksel semptomların arttığı görülüyor.
Araştırmalar 1950’li (2. Dünya savaşı sonrası) yıllarda klinik tedavi görenler ile 2000’li yıllardaki günlük hayatını sürdüren gençlerin aynı seviyede yüksek anksiyeteye sahip olduğunu gösteriyor. Pandemiyle birlikte arkadaş ilişkilerindeki ve sosyal aktivitelerdeki azalma stres ve depresyon seviyelerini tetikliyor. Herkes COVID sırasında duygusal zorluklarla uğraşıyorken çocuk ve gençlerde bu duruma ebeveynlerle çatışma da ekleniyor.
Depresyondaki gence nasıl yaklaşmalıyız?
Farklı davrandıklarını görüyorsanız, anksiyete artmadan ve işlev yeteneklerini bozulmadan çocuğunuzdaki soruna müdahale etmeye çalışmak daha kolay çözüme ulaştırabilir. Depresyonu önleme ve erken müdahale iki anahtar stratejidir. Bu yüzden her şeyden önce durum tespiti oldukça önemlidir. Çocuklarını en iyi ebeveynler tanır. Bu nedenle, gençler hakkında bir şeyler ters gidiyorsa, içgüdülere güvenilmeli. İyi gözlem yapmalı ve farklılıklar olabildiğince erken anlaşılmalıdır. Stres, anksiyete veya depresyon hallerinde en önemli yollardan biri konuşmaktır. Özellikle onların zor diye düşündükleri şartlar hakkında sohbet etmek gençler açısından çok kıymetlidir. Sadece sohbet edebilmek ve hayatın kolay olmadığını kabul etmek bile iletişim kurmaya başlamak için yeterli olacaktır. ‘’Ergensin zaten’’ diyerek sorunu görmezden gelmek sıkıntıların artmasına sebep olabilir. Ebeveynlerin bazı durumları kontrol etmeleri kolay olmaz. Böyle durumlarda okul rehberlik servisi veya uzmanlardan destek almak çok önemlidir.
Ya gençlere düşenler?
Ana babalara söylenecekler var da gençlere yok mu? Onların yapacakları hiç de az değil. Sevgili gençler, bu sözlerim size: Vücudunuza ve zihninize iyi bakın. İyi beslenme, fiziksel olarak aktif kalma, kaliteli uyku, bol su tüketme ve yürüyüş yapma basit ama etkili yöntemlerdir. Hobilerinizin olması, farklı aktiviteler yapmak ve yenilikler hayata bakış açınızı şekillendirmeye yardımcı olur. Aynı zamanda sosyal medya, video oyunları ve diğer teknolojileri kullanma konusunda bilinçli olun. İnternette zaman geçirmenin, arkadaşlarla görüşmek, okumak ve uyumak gibi sağlıklı etkinliklerden uzaklaştırmadığından emin olun. Kendinize odaklanın. Online eğitimlerden faydalanmanın tam zamanı olduğunu fark edin. Ve unutmayın mental problemlerin büyük oranı hareketsizlik ve meşguliyetsizlik kaynaklıdır.