TSK, Suriye’de kime kalkan?

  • Faruk Mercan
  • Faruk Mercan
    29 Kas 2016 14:45

    TSK, Suriye’de kime kalkan? Emevi Camii imamı Muaz EL Hatip’e ne oldu?


    Türkiye yanıyor.


    Bu yangın, memleketin her tarafını sarmış durumda..


    Adını koyalım: Türkiye iç savaş şartlarının yaşandığı bir Afganistan, bir Irak, bir Suriye artık...


    Ülkenin her tarafında dolaşan canlı bombalar, Suriye’den ve Güney Doğu’dan gelen şehitler...


    Devletten ihrac edilen 130 bin insan, 90 bin gözaltı, BBC’nin daha yeni duyurduğu korkunç işkence olayları, adi suçlular çıkarılarak hapishanelere konulan 40 bin insan...


    200 bin kişinin pasaportu iptal edilmiş.

    Saraydaki Şahıs, Avrupayı mültecilerle korkutuyor, ama kapılar açılsa binlerce Türk vatandaşı ülkeyi terkedecek... Yüzlercesi terkediyor zaten...


    Böyle bir Türkiye nasıl ayakta tutulabilir? Ancak tamamen kapalı bir rejime dönüştürülerek...


    Türkiye bugün NATO’dan çıkarılsın, Avrupa Birliği süreci bitsin, Saraydaki Şahıs buna çok memnun olacak.


    Geçtiğimiz hafta, TSK Suriye’de çok ağır bir saldırıya daha uğradı. Şehitlerin sayısı beş olarak açıklandı.


    Sadece Suriye’de değil, Güney Doğu’da verilen şehitlerin sayısı da millete doğru olarak açıklanmıyor.


    15 Temmuz’dan önce, bir türlü TSK’yı Suriye’ye sokamadı Saraydaki Şahıs... 15 Temmuz’da TSK’nın parçalanmasından yararlandı ve TSK’yı Suriye’ye soktu. Adına da “Fırat Kalkanı” diyerek...


    Ne diyordu Saraydaki Şahıs ve akıldaneleri 4 yıl önce:


    Bu bayram namazını Şam’daki Emevi Camii’nde kılacağız.”


    Kaç bayram geçti?


    Ve Suriye’de şehit olan kaç askerin cenaze namazı kılındı Ankara’da?


    Ne uğruna?.. Bir kin ve intikam olayına dönüşen Esad’ı devirmek uğruna...


    İslam dünyasına “Emirel Müminin” olmak uğruna...


    Evet, Saraydaki Şahsın “Halifelik” sevdasıyla, Türk askeri bugün Suriye topraklarında...


    Bir Batılı gazeteci, Orta Çağ’da Hristiyan mezhepleri arasındaki savaşı hatırlatarak, Irak ve Suriye’de olup bitenlere “Müslümanların Otuz Yıl Savaşları” diyor. Ama, Suriye’de fazlası var... Suriye’de hem Müslümanların kurban gittikleri bir mezhep savaşı var, hem de Çin’in, Rusya’nın, Amerika’nın, Avrupa’nın müdahil olduğu bir başka savaş var...


    İran, Esad rejimini muhafaza etmek için 20’i kadarı general, bin askerini kaybetti şimdiye kadar Suriye savaşında... Rusya’nın gemilerle Beyrut’tan Lazkiye’ye Hizbullah mensupları ve silah taşıdığı bir Suriye var karşımızda..


    Hatırlar mısınız, Saraydaki Şahıs, 2012 yılında Emevi Camii İmamı Muaz EL Hatip ile mitingler yapıyordu. O konuşmalarda Suriyelileri kışkırtıyor ve Esad’ın yakında devrileceğini söylüyordu. Suriye’nin yeni lideri de hazırdı: Muaz EL Hatip.


    Bugün muhaliflerin son kalesi olan Halep de düşmek üzere... Halep’te kadınlar, çocuklar, yüzlerce sivil bombalar altında can verirken, 300 bin Halepli kaçacak yer ararken, Saraydaki Şahıs’tan tık yok... Muaz EL Hatip de yok artık... Halep’i bombalayan Rusya’ya tek kelime edemiyor Çakma Halife...


    Türkiye’nin yakın siyasal tarihindeki trajedileri en iyi bilen isimlerden biri olan siyaset bilimci Prof. Mümtazer Türköne, Silivri zindanına kapatılmadan önce tarihi bir uyarı yaptı ve şöyle dedi: “Türkiye’yi Balkan faciası günleri bekliyor!”


    Evet, tarihi bir uyarıydı bu...


    İttihatçılar, Osmanlı Ordusu’nu parçaladılar. Sonra Balkan faciası yaşandı. Ve sonra 1. Dünya Savaşı... Sürecin sonunda İttihatçılar yok oldular, ama Osmanlı Devleti de parçalandı.


    Saraydaki Şahıs, 15 Temmuz’a kadar TSK’yı Suriye’ye sokamadı. Uzun süredir yaptığı çalışmanın semeresini TSK’yı parçalayarak elde etti. Tıpkı bir macera peşinde koşan İttihatçıların yaptığı gibi, Ordu’yu savaşa soktu. TSK, artık Suriye ve Orta Doğu batağında...


    Güya Müslümanlara zulüm yapan Esad’ı devirecekti, ama bugün kendisi Türkiye’yi Suriye’ye çevirmiş durumda... Hatta Suriye’den daha beter bir Türkiye var artık...


    Evet, Türkiye artık bir Baas Suriye'si...


    Türkiye artık bir Taliban Afganistan'ı.....


    Türkiye artık bir Saddam Irak’ı...


    Türkiye artık bir Kaddafi Libya’sı...


    Ne yazık ki, TSK’yı da kendisine “kalkan” yapmış durumda Saraydaki Şahıs...


    Bu badirenin sonunda memleketin başına ne gelecek umurunda değil...


    Yeter ki Saray'ını ve kurduğu köhne rejimini korusun...


    Ama tarih, Prof. Mümtazer Türköne gibi insanları haklı çıkarıyor.


    Daha ince kullandığım bir ifadeyi tekrar edeyim:


    Bir devlet, bir millet, bir ülke sıfırlanıyor!


    Mümtazer Türköne gibi Silivri zindanına kapatılmış olan büyük sosyolog ve alim Ali Bulaç, şöyle demişti bir gün:


    Bunlara Suriyeli kadınların ahı yeter...”


    Evet, fitil fitil burnunuzdan gelecek Suriyeli kadınların ve çocukların ahı... Anadolu topraklarında, üç yıldır yaptığınız, tarihimizde eşi benzeri görülmemiş zulümleriniz de burnunuzdan fitil fitil gelecek...


    Bu sürecin sonunda, aynı acıları misliyle yaşayacak ve İttihatçılar gibi yok olup gideceksiniz.


    29 Kas 2016 14:45