31 Mart'ın aşısı üretilmeli!

  • Kadir Gürcan
  • Kadir Gürcan
    03 Haz 2024 10:16



    İktidar medyasının kulağının çekildiği her hallerinden belli. Seçim sonrasında Saray'ın dibe çakılan kredisini stabilize hale getirmek için uğraşıyorlar. İBB Başkanı ve ana muhalefetin yeni liderine dokunmamak da kendilerine dikte ettirilenler cümlesinden. Seçim sonuçlarından tek çıkardıkları ders bu. Neden? Ucu Saray'a dokunuyor da ondan. İBB Başkanı'na her dokunduklarında Saray'ın kırılgan onurunun kan kaybettiğini beş yıl sonra anladılar. Oh olsun!



    Gündemin iktidar ve Saray'ı deşifre eden yanlarını gizlemek için ucuz taktikler bulmak her zaman kolay olmuyor. Zaman zaman nükseden yenilgi sızısı için sıradan ağrı kesiciler de bir yere kadar. Tedavi değil, sadece ağrıyı dindirmek işi çözmüyor ki! 



    İktidar içindeki değişim öyle uzaktan görüldüğü gibi kolay olmayacak. İçten içe çürüyen iktidarın ağır bir operasyon sonrasında masada kalma ihtimali yüksek. Bu tür değişikliklerde canı yananlar bazen ağızlarına hakim olamayıp günah çıkarınca iktidar bünyesine verdikleri hasar büyük oluyor. Daha şimdiden yeni oluşumlar konuşulmaya başladı bile. Bir sonraki istasyonda trenden atılacak olan iktidar mensupları Çin ürünleri gibi ikinci kez kullanılamayacak hale getirildikten sonra paketlenecekler. Halbuki neden korkuyorlarsa? Şimdiye kadar tekne kazıntısı ve iktidar döküntüsü tiplerden bir hayır görmedik!



    Saray medyasının asıl gündemi öteleyerek oluşturmaya çalıştıkları sade suya tirit önceliklerin icraat becerisini kaybeden iktidarlar için çare olmadığını anlayacak durumu yok. Muhalefetin iki yeni ve genç yüzüne dokunma yasağı olduğu için, eskisi ile idare edip onu popüler yapmak için uğraşıyorlar. Yerel seçim sonrasında, güya Saray'ın muhalefeti kendi içinden fethetme gibi bir taktiği varmış. Aman aman ne stratejiler! Yahu önce adam gibi bir iktidar olun da sonra siyasi entrika gibi akıl ve beceri isteyen game of thrones'i (siyasi entrikalar) deneyin!



    Hani belediyeciliği iyi biliyordunuz?



    Yerel idarelerin ele alıp halletmesi gereken lokal problemlere Saray'ın müdahalesi kamuoyu baskısından kaynaklanıyor. Mahalle aralarını dolduran başıboş sokak behaiminin temizlik işini ele almak Saray'a puan ve kredi getirmekten çok, iktidarın genel ülke meselelerinde kaybettiği kontrolü belediyelerin fen işlerine müdahale ederek telafi etme çabası olarak görünüyor. İyi de, bir kaç ay önceye kadar bu mahalli idareler sizin elemanlarınızın kontrolü altında değil miydi? Hani belediyeciliği iyi biliyordunuz? Nedense, son seçimden sonra belediyelerin kamuya ait yerleri komisyon ve şahsi çıkar karşılığı akraba, dost ve partidaşlara pazarlamanın ötesinde, sokak hayvanlarını kontrol altına alma gibi bir görevi olduğu akıllara geldi.



    Saray'ın prestij kaybını telafide TBMM de üzerine düşeni yapmada ısrarlı. Birkaç haftadır gösterdikleri çalışma temposu göz dolduracak cinsten. Başıboş hayvanlara ne yapılacağı konusunda belli bir konsensus sağlanamasa da çalışıyor oldukları imajında ısrarlılar. Dış yardımı da ihmal etmiyorlar. Son çıkan haberlerde Almanya'nın bu işin altından nasıl kalktığını araştırıyorlarmış. Oraya gitmişken, yetmiş yıl içinde diktatörlükten nasıl kurtulduklarını da sorsanız iyi olur!



    Cinayetin konuşulması iktidara puan kaybettiriyor



    Geçtiğimiz yaz aylarında iktidar ortağı parti içinde meydana gelen faili meçhulün araştırılması konusu başıboş köpekler kadar TBMM'nin dikkatini çekmemişti. Seçim telaşında unutulur ya da soğur diye düşünülmüştü. Olmadık zamanda hadisenin tekrar gündem tutması iktidar ortaklarını biraz şaşırttı. Meğer üstü örtülmeye çalışılan hadise Türkiye'nin görmeye alışkın olduğu iktidar-mafya-organize suç örgütü ilişkilerinin tipik örneği değil miymiş? “Cinayetin konuşulmaya devam edilmesi iktidara puan kaybettiriyor!” itirafında bulunanlar havuz medyasının popüler kalemleri. Son iki haftaya sıkıştırılan hayvan hakları havariliğinin asıl sebebi bu.



    İktidar ortağı milliyetçi düşüncenin zavallı lideri de sokak hayvanları konusunda iktidara olan desteğini esirgemiyor. O sadece “Bu hayvanları uyutacaksınız ama, ne zaman uyanacakları meçhul!” problemine takılmış. Parti içi hesaplaşmada yok yere öldürülen Ülkü Ocakları Genel Başkanı için benzer bir hümanizm havariliğine şahit olmadık. Dede Korkut töresinde cinayetler için bir müeyyide yok mu acaba?



    Son mahalli seçimlerin böylesine derin bir tesir icra edeceğini hiç hesap etmemiştik. Madem kısa zamanda bu kadar faydalı oldu, daha fazla gecikmeden aşı ve hapını geliştirip piyasaya sürmekte fayda var. Malum akl-ı beşer nisyan ile malul. İktidar ve Saray bir süre sonra kulağı üzerine yatıp her zaman olduğu gibi bütün vaad ve sözlerinden yan çizebilir. Teklif ettiğimiz aşı tedavisi sadece mevcut iktidar için değil bundan sonra gelecek bütün görgüsüz ve dikta eğilimli iktidar budalaları için de işe yarayabilir. Seçmene sadece aşının dozaj ve zamanının iyi ayarlamak düşecek.



    03 Haz 2024 10:16