Alzheimer halleri!

  • Kadir Gürcan
  • Kadir Gürcan
    04 Ağu 2025 11:13

     

    İktidar ve Saray vaad edip yatırım yaptıkları icraatların öşrünü yapmaktan acizler. Bir hafta önce Avrupa'dan alınan savaş uçakları ile neredeyse dünyayı fethedeceklerini zannettik. “Yürü yiğidim kim tutar seni!” şamatası, parası peşin ödenen ucuz işlerden. İşte buraya yazıyorum; altı ay sonra Eurofighter'ları ne için aldıklarını unutacaklar ve masrafını benzin, elektrik ve doğalgaz faturalarından on yıl daha tahsil etmeye devam edecekler.

     

    İşin garip tarafı, aklı başında bir iktidar milyar dolarla yatırıp ithal ettiği şeylerle gururlanacak kadar zavallı duruma düşer mi? Paranız varsa kim ve ne olduğunuzun bir ehemmiyeti yok ki. Money talks, bütün dillere çok kolay tercüme edilebilen paranın tercümana ihtiyacı yok. Bakın Yemen'deki terörist gruplar ellerindeki son model silahlarla Ortadoğu krizini düzeltmeye talipler. Üşenmeden yürüyerek ta İsrail sınırına dayanacaklar ama aradaki müslüman ülkeler geçişe müsaade etmiyorlarmış. Anlıyacağınız, “Oynayıp, şöyle kurtlarımızı bır dökeceğiz ama yerimiz dar!” demeye getiriyorlar. Peki o ellerindeki silahları ne yapacaklar? Şimdilik onbeşinci yüzyılda kalan deniz korsanlığı ile terör sponsorlarını memnun ediyorlar. Yemen fakirlik ve açlık sınırında ülke sıralamalarına giremeyecek kadar kötü durumda.

     

    Türkiye'de emekli, işçi ve memur maaşlarına yapacağı zammı bir türlü denkleştiremeyen hükümetin hiç kullanmayacağı, kullanamayacağı silahlara yatırım yapması nereden bakarsanız bakın iş bilmezlik, beceriksizlik ve hatta aymazlık. Rusya'dan alınan S-400'lerin akıbeti meçhul. En son Saray medyasının ezile-büzüle yaptığı haberde milyon dolarlık ithal S-400'leri depolayacak yer sıkıntısından bahsetmişlerdi. Şu an için hala kullanılabilir durumda oldukları bile şüpheli. Geçen yıl yaptığımız çözüm teklifini kulak arkası ettiler. Yeniliyelim; S-400'leri Putin'e geri gönderin, lazım olunca tekrar alırsınız! Eurofigter'lar için insallah depoları hazırlamışlardır.

     

    Seksenbeş milyonluk ülkenin afet ve acil durumları eksik olmuyor. Sel, yangın ve deprem Türkiye için istisna, sıradışı ya da nadir hadiseler değil. Yazın yangın, kışın sel ve saatli bomba gibi dakika sayan deprem; sürekli tekrar eden ve kendinden haberdar eden realiteler. Geçtiğimiz yıl sıradan bir otel yangınında yetmiş sekiz insan resmi ihmal ve tedbirsizlik yüzünden hayatını kaybetti. Hatırlarsanız, binanın yangına karşı aldığı tedbirelerin kontrolü konusundaki yetki karmaşası hala çözülemedi. Öyle ya ihmal ve boşvermeşliği gelin etseniz ortada kalır. Kafalarını Antalya'nın sıcak plaj kumlarına da soksalar, son iki on yıldır ülkeye musallat olan felaket zincirlerindeki ihmal ve beceriksizliklerin adresi mevcut iktidar. Her yıl tekrar eden doğal afetlere yatırım yapmaktansa, hangarlarda küflendirecekleri savaş yatırımları ile tatmin oluyorlar.

     

    Hiç eksik olmayan felaketlerin insani ve ekonomik kayıpların korkunç. Bunu kendi hesaplarına kâr'a çevirenler kimler dersiniz? İktidar partisinde hasbelkader kabine üyesi olma şansı yakalayan bakanlar! Reklamın iyisi, kötüsü olmaz. Kabine içinde numara eri belirsizlik ve sıradanlığı içinde kaybolan bakanlar ancak bu tür felaketlerde sahaya inip halkı kendilerinden haberdar ediyorlar. İyi de, madem yetki ve sorumluluk yerel idarelerde, kabinenin numara erleri niye medya önünde peşrev çekiyor ki? Tabii o güne kadar zihni ve lojistik hazırlıkları olmadığı için konuyu kavrayıp çözüm üretene kadar halk yaşanan felaketin kaderi ile başbaşa bırakılıyor.

     

    Saray'ın rutinleri arasında şehit ve mağdur aileleri ziyaret resitalleri iktidarın kendisini affettirmesi için yeter ve artar olarak görülüyor. Son birkaç ay içinde, hayatlarının baharında metangazından zehirlenen, tedbir alınmadığı ya da ihmal edildiği için su kaybından ölen genç askerler, gerekli ekipman olmadığı için yangın söndürme esnasında ölen itfaiye mensupları ve hala her güne en az bir tane düşen cephe gerisindeki şehit haberleri eksik olmuyor. Bunların toplamı, Saray'ın her gününe bir şehit ziyareti düşüreceği aşikar. Son onbeş yıldır hazret'in elinden de başka bir şey gelmiyor ya!

     

    Ülke sınırları içinde beklenen yangınları söndürmekten aciz hükümet, Eurofighters'i aldıktan sonra daha siparişler ulaşmadan savaş naraları atmaya başladı. Otel yangınında insiyatifin yerel yönetimde olduğunu iddia eden Saray, Türkiye'nin yarısını saran orman yangınlarında da aynı yanlışı tekrar etti. Büyükşehir Belediye başkanlarını içeri atıp, bütün yerel idareleri kendine bağlama projesini ya unuttu ya da kafası şu an çok karışık.

     

    Mevcut iktidar ve Saray hükümet ettikleri ülke sınırları içinde lokal felaketlerdeki yetki kargaşasını aşabilmiş değil. S-400'leri neden depoladığını çoktan unutmuş durumda. Birkaç hafta sonra Eurofigters'i neden aldıklarını unutursa şaşırmayız. Günlük siyaset içinde kaybolup giden ve her güne yeni bir akıl tutulması ile uyanan tükenmiş ve yorgun iktidarların Alzheimer halleri böyle bir şey olsa gerek!

    04 Ağu 2025 11:13