Her kabiliyet tevarüs edilemiyor. Babalarına bakıp evlatlardan da aynı performansı beklemek her defasında yanıltıyor. Siyasi geçmişimizde bu tekerrürün neredeyse istisnası yok. Mevcut ile iktifa edip, kadim tabirle kendi semasında arşiyeler çizmek belki daha orijinal, bir o kadar insani ve mütevazi de olsa sürprizlere daha açık.
Bir kaç haftadır, şöyle-böyle bir yerlere gelmiş kayınpederlerin damatları üzerinden sürdürülen düşük ölçekli polemiğin harareti söndü. Herkes muradına erdi mi? Şimdilik önü açık bir tartışma olarak kalacak. Bir istisnası var o da Saray’ın damadı. Onun için hem medyada hem de hükümet içinde ciddi bir koruma kalkanı oluşturulmuş durumda. İktidar adına mı konuşuyor yoksa Saray’ın sözcüsü mü ayırt etmek adeta imkansız. Ama bir şey kesin, mevcut kudret ve iktidarın devamı konusunda kendisine ciddi bir rol biçilmiş. Söylediklerinin bir ehemmiyeti yok, zaten konuşmak için konuşuyor.
Eski, talihsiz iktidar sözcüsü ve itibarı delik deşik olmuş Büyükşehir Belediye Başkanı üzerinden damat edebiyatı yapmak kolay. Çünkü mevzilere göz açtırmadan ateş emri Saray’dan geldi. Saray’ın beslemeleri de cesetleri kurşunlamaktan ölesiye zevk alıyorlar.
Daha şimdiden, 2019 yerel seçimleri için kehanetler üretme telaşındaki, “Ağır parti abileri” muhtemel seçenekleri şimdiden yormaya, eskitmeye başladılar. Bütün hesapları, bugünün şartları üzerinden keseceklerinden son derece eminler. Öyle ya, Türkiye’nin son 15 senesine damga vuranların, kahir iktidarın devamı için algıları istedikleri gibi yönlendirmelerine ciddi bir mani gözükmüyor.
Madem 2019 için seçim tahminleri piyasası açıldı, bizim de kendi çapımızda tekliflerimiz olabilir. Herşeyden once, siyasi açıdan iyice asfalta yapışmış olanlardan bir şey çıkmayacağının altını çizelim. Daha iki sene var. Türk Siyasetinde, ülkenin kaderini değiştirecek manevralar için yıl, hafta ve güne ihtiyaç yok. Bizdeki değişiklikler için bir kaç saat yeterli. Alın size 15 Temmuz darbe tiyatrosu. Ne çabuk unuttunuz? O darbeyi de Saray’a ‘Enişte’ haber vermemiş miydi?
Naçizane bir kanaat olarak, 2019 için Damatlar kapışmasının, Türk Siyasetine, şimdiye kadar benzeri görülmemiş bir hareket ve canlılık katacağını düşünebiliriz. Neden “oğullar” değil de damatlar? Eğer sabrınız tükenmezse, “Gerçekten öyle!” lezzetini yaşayacağınız cümleler için biraz sabretmeniz gerekecek.
Muhtemel siyasi kapışma için elimizde şimdilik üç aday öne çıkıyor. Milliyetçi kanadı hareketlendirecek bir damat adayı yok ama, mafyavari çıkışlarıyla ikide-bir saga sola şarjör boşaltan birisinin, masadaki dördüncü koltuğu doldurması muhtemel. Milliyetçı kanadın Türk Siyasi Tarihi’ne ötedenberi kattığı bir şey olmadı bundan sonra da olmaz. Onlar için masada bulunmak yetiyor.
Yalnız biz de değil, ABD için de damatlar muhabbeti gündemi meşgul ediyor. Trump da bir çok işini oğlu ya da kızı üzerinden değil de damadı üzerinden yapmayı tercih ediyor. Bir kaç gün once, yabancı basın “Trump’ın damadı niye hala sicil temiz kağıdı (Background Check) alamadı?” diye soruyordu. O da kayınpederinin şefkat kanatları altında icra-i hükümet ediyor anlaşılan.
Damatlar, kız babalarının yumuşak karnını çok iyi işletiyorlar. Oğulların, baba şefkatini suistimal edip, isyankar, vurdumduymaz ya da kapasite mahrumiyetleri babaları canından bezdirdiği için tek seçenek damatlar kalıyor.
Ayrıca, oğulların babalarının gölgesinde iş yapıyor olma kompleksleri onları daha bir haşarı ve geçimsiz yapıyor. Oğul Bush’un başkan olduktan sonra, Baba Bush’u devlet işleyişinden uzak tutmak için elinden geleni yaptığı ve bunu gizlemediği söyleniyor. Hatta Baba Bush, Irak’a Savaş açılmasına şiddetle karşı çıkmış ancak oğluna laf anlatamamış. Oğul Bush “Başkan ne kadar güçlü olduğunu, ancak bir savaşta gösterir!” takıntısından hiç vazgeçememiş.
Desenize, ABD’nin Irak’a askeri müdahalesinin perde arkasında, babasına ve çevresine kendini isbat etmek isteyen bir de oğul egosu varmış! Son seçimlerde, ikinci oğul Jeff Bush’un aday olmasına ilk önce kendi annesi, Barbara Bush karşı çıkmış ve yakınlarına “Bush Hanedanı’ndan yeterince başkanımız var!” diye de hayıflanmış. Oğullar laf dinlemiyor vesselam…
Eski hükümet sözcüsü daha şimdiden “Damadımı bırakmazsanız, avukatlığını bizzat kendim deruhte ederim!” diye de tehdit savurmuş. Biz böyle bir cesaret belirtisine ihtimal vermiyoruz ama, damat sözkonusu olunca işlerin değişebileceği şıkkını da gözardı etmiyoruz.
Eğer, 2019 seçimleri olursa, damatlar arası kapışmanın uluslararası ölçekte Trump’ın başkanlık çekişmesi kadar ilgi çekeceğinden emin olabilirsiniz.
Kadir Gürcan