Her kuş kendi cinsiyle uçarmış. Bizim medya soytarıları da kendilerine ruh ikizi arama derdine düşmüşler ve son keşifleri Putinsever Tucker Carlson. Putin ile görüşen Carlson Türk Medyası'nın yeni fenomeni oldu. “Carlson tarih yazıyor!” diyen akıl özürlüler bile var. ABD medyasının yakından tanıdığı aşırı-sağcı, ırkçı ve diktatörsever Carlson “Gazeteci değil, tetikçi ve propagandist!” Ucuz medya esnafı Putin ile kendileri görüşmüş kadar sevindirik oldular.

Havuz medyasında kayıtlı hemen hemen bütün yazar-çizer takımı, diktatör ve zorba idarelerin icraatlarını meşrulaştırmak için programlanmış durumdalar. Mevcut iktidar havadaki oksijen miktarını ölçüsüz tükettiği için iç avluda tüneyen ekibe karbondioksit tüketmekten başka çare kalmıyor. 

Eskiden beri, şu tarih yazma meraklılarında oldum olası tiksinmişimdir. Onların ikide bir tarihe not düşme gibi garip bir hırsları vardır. Zamanı aşan şeyler söylemeye bayılırlar. Saray'ın ağzından çıkan üç kuruşluk, birbirinden kopuk sözlerden siyaset adamı çıkarmaya da pek hevesliler. Hazret'in yazdığı kitabın akibetini soran yok. Herhalde Kaddafi'nin Green Book'u gibi espri malzemesi olarak kullanılacak. Oturup kalkıp milli ve yerli eğitim diye tutturan sözüm ona muhafazakar kesim velinimetleri hayattayken biricik kitabını ortaokul müfredatına koymayı akıl edemediler. Ortaokul olmuyorsa, ilkokullara koyun! Bunu da biz mi düşünelim?

Carlson tipik bir gazeteci ve her meslektaşı gibi maişet temini onun için de birinci öncelik. Kendi itirafı ile “Rusça bilmiyorum, dört çocuğum var ve ülkemde yaşamaya çalışıyorum!” içtenliği bizzat kendi ifadeleri. Sadece bu insani eğilimi biraz fazla abartanlardan. Aşırı sağcı, ırkçı, opportunist, göçmen düşmanı, ölümüne komplo teorisyeni ve böyle olmaktan utanmayan biri. Putin'in karşısında oturup kafasını sallamaktan öte bir şey yapamaması bu yüzden. Gerçi Rusça bilse de bir şey değişmezdi. Biz bunun örneğini, arada bir havuz medyasını Ürgüp Testisi gibi karşısına oturtup düşüncelerini dikte eden başka bir zorbadan biliyoruz. O gazeteciler Türkçe biliyor da ne oluyor? İşte onlardan biri diktatör tarihi'(!) için Carlson'a ümit bağlamış. Ya hu, tarihin diktatör çöplüğünün yanı başında saray ve diktatör soytarılarının çöplüğü var.

ABD'deki Fox News'in mutedil gazetecilerinden biri ve Carlson'ın eski mesai arkadaşı Cris Wallace, “Tucker'in Putin ile yaptığı konuşma röportajdan başka her şeye benziyor! Putin'in karşında iki saat 7 dakika boyunca oturan Tucker hevesli, meraklı ve çocuksu bir aşığa (puppy, aslında küçük ve sevimli köpek yavrusuna da deniyor ama, makamın nezaketi işte!) benziyordu.” diyerek dalgasını geçti. 

Meslektaşları Carlson'ın Putin ile yaptığı görüşmeyi röportaj dışında her şey olarak ele almaları gayet normal. Zavallı, modern Rus Çar'ının yarım saatlik tarihi dersini kesme insiyatifini gösteremedi. Rus Lider'in ne dediğini anlamayınca, tarihi çarpıtmaları sezme şansı da yoktu. Görüşmeden bir hafta sonra Putin, Carlson'ın performansını beğenmediğini ifade etmek zorunda kaldı.

Görüşmedeki tarihi ve coğrafik yanlışları düzeltmek Putin ile aynı coğrafyayı paylaşan Mongolia Lideri Tsakhia Elbegdorj'a nasip oldu. “Putin'in yaptığı konuşmayı dinledikten sonra Mongol haritasını sizinle paylaşayım istedim. Endişelenmeyin, biz özgür ve barışçı bir ülkeyiz!” esprisi müthiş. Gerçekten Mongol Lider'in paylaştığı 1471 tarihli haritada Rusya avuç içi kadar kalmış. Ukrayna'ya desteği ile bilinen Tsahia “Putin ile defalarca görüştüm ve onu iyi tanırım. Hürriyet ve bağımsızlığa tahammülü yoktur. Farklılık ve coğrafik renkliliği anlayamaz. Ukrayna'nın bağımsız bir ülke olduğunu kabullenmesi çok zor! Hastalık derecesinde narsist ve komşu ülkelerin zengin ve gelişmişliğini hazmetmesi imkansız!”

Eski demokrat başkan adayı Hillary Clinton, kendisine Tucker Carlson sorulunca hiç duraksamadan “Useful idiot” deyiverdi. Carlson'ın meslektaşı Wallace “Tucker'a kullanışlı ahmak demek, useful idiots'a haksızlık olur. O gazetecilik yapıp hakikaten soru sormaktansa, Kremlin'de görünüp, bunu ABD piyasasında nakde çevirmeyi tercih etti.” diyerek Hillary'nin sert şutunu göğsünde yumuşatıp sonra ağlara gönderdi.

Havuz medyasında Carlson benzeri tipleri merak ediyorsanız, Turkish Air Force One'a binip kendilerini adam zanneden kalibresiz tiplere bir kez daha alıcı gözle bakın. Düzinesinin bir kuruş etmediğini siz de göreceksiniz. Ha, onlar kendini tarih yazıyor ya da tarihe şahitlik ediyor falan sanıyorlar. Murdar öldüğüne bakmayıp, tarihte kendine yer aramak diye işte buna deniyor.

Eski ve yeni modelleriyle bütün diktatörler gibi Putin de gazeteciler başta olmak üzere bütün muhaliflerinden nefret ediyor. Ülke içinde ve dışında Putin icraatlarını eleştirenlerin akıbeti pek hoş olmuyor. “Navalny şanslı hala hayatta!” diye yazmıştım ki, Cuma günü itibariyle o da hapiste öldü. Şu ana kadar Putin'in öldürttüğü bilinen gazeteci sayısı yirmi iki. Putin's Russia: Life in Failing Democracy kitabının yazarı Anna Politkovskaya bunlardan en bilineni ve Rus diktatöre yaptığı eleştiriler ile tanınıyordu. 2006'da yaşadığı evin asansöründe dört kurşun ile vurularak öldürüldü. Tetikçi ele geçtiği halde davası devam ediyor. Putin'in sürekli yenilenen ölüm listesini buraya eklememizin bir esprisi yok. Perşembe günü 21'lik rakam şimdi 22 oldu. Gelecek hafta kaç olur Allah bilir.

Tucker Carlson, gazeteci ya da yazar kimliği ile gündemi meşgul eden ve başlarındaki diktatörleri takdis ile ömür tüketen karakter özürlüler için iyi bir örnek. Bizim Saray soytarılarının iddia ettiği gibi Putin-Carlson görüşmesi, röportajdan çok her şeye benziyordu ve tarih yazacak kalitenin sokağına bile uğramadı. 

Saray'ın tetikçileri olur da Putin'in puppy'si olmaz mı? Carlson dört yıllık Trump saadetinden sonra, Putin'in ayakları dibine yuvarlanmayı mesleki bir ayıp olarak görmüyor ama eski meslektaşları aynı kanaatte değil.