Halife seçimi; Lokal mi Global mi?

  • Kadir Gürcan
  • Kadir Gürcan
    20 May 2018 15:20
    Halkının çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu ülke liderlerinin garip takıntıları var. Din-diyanet umurlarında olmasa da, İslam’ın çoğu müessese ve telakkilerini, ki bazılarının modası geçmiş, kullanım süreleri bitmiş oluyor, bugün keşfedilmiş gibi gündemde tutup, siyasi hesaplar için kullanmaktan çekinmiyorlar. 

    Mevcut liderlerin eğitim seviyeleri malum da, Müslüman camiaya, bu tür talep ve beklentilerin nostaljik şehvetin ötesine geçmediğini anlatmak için geniş çaplı, içtimai rehabilitasyonlara ihtiyaç var. Diğer açıdan söz konusu tarihi müesseselerin işlevini yitirmeleri, sebeb-i vücutlarının abese takılması ya da bütünüyle ölümleri, köşe başındaki market sahibinin ölümünden sonra, yeni sahibiyle marketin kaldığı yerden devam etmesine benzemiyor. Yani resmen müzelik oluyorlar.

    Başı iyice sıkışan iktidar, büyük devletlere kapılarını kapadığından bu yana, az gelişmiş, meteliğe kurşun atan üçüncü dünya ülkelerine yaptığı resmi ziyaretlerde, kesenin ağzını açtığı için, gezi sonrasında en çok duyduğumuz şey, ev sahibi liderlerin misafirleri arkasından “Müslümanların beklediği lider!” abartısı ile gündeme gelmeleri oluyor. Müslümanların bir lider, hele bir vitrinlik bir “Halife” beklentisi olduğunu kim söylüyor ki? Durumdan vazife çıkarıp gülünç duruma düşenler hariç! ABD Elçiliğinin Kudüs’e taşınacağı açıklaması üzerinden neredeyse altı ay geçti. Müslüman ülkelerinin kış uykusundan uyanmaları vakit alıyor.

    Bizim istihbarat çalışanlarının, Müslüman-komşu ülke insanlarından bazılarını el altından yemleyip, karşılama merasimlerinde “Emirü’l-Müminin” diye tezahürat yaptırdıkları malum. Biraz farklı rakamlarla, ziyaret edilen erkan-ı devlete bu tür basın açıklamaları sipariş ediliyor olması gayet mümkün. O paket içinde, kimsenin zerre kadar umurunda olmayan “Halife” beklentisi de bulunuyor olmalı. 

    Önümüzdeki seçimleri, sıradan bir demokrasi rutini dışında algılayıp, sistem değişiminin dönüm noktası haline getirmeye çalışan, kafası dumanlı bir zümre var. Sanki yeni bir başbakan, yeni bir iktidar ve cumhurbaşkanlığı değil de, halife seçiyoruz gibi bir niyet mayalanıyor gibi. Ölü bir ütopyayı da oldu-bittiye getirip 24 Haziran seçim sandığına gömecekler.

    Bazı divaneler, böyle bir niyeti açık da etseler, rüyasını da görseler, ülke içinde yapılacak bir “Hilafet Seçimi” komedisi, bütün dünyada espri ve gülme krizlerine sebep olur, o kadar.

    Türkiye sınırları içinde yapılacak olan, dünyaya göre lokal bir seçimde, nasıl olup da, “Müslümanların beklediği lider, halife, emirü’l-müminin” seçilecek, anlamış değiliz. Böyle bir lidere ihtiyacın olduğu, yaşadığı çağın realitelerinden kopmuş bir avuç hayalperest ve genç İmam-Hatipli’den başka kim dile getiriyor ki? Halkını despot rejim altında inleten bir kaç Doğulu fasık ve facirin, maddi yardım karşılığında sarf ettikleri rüşvet-i kelam bunun için yeterli olur mu? 

    İslam Alemini ve Müslümanların tamamını ilgilendiren idari bir makamın “Türk Ayranı!” safdilliğine kanıp, iş yapmasını beklemek daha işin başından mağlubiyeti kabullenmek olur. Hele Batı’lı devletlere kapıların neredeyse bütünüyle yüzünüze kapandığı bir dönemde, devlete geleneğinin bir parçası olan karşılama merasimlerini fazla abartamaya gerek yok. Aynı küçük devletler için dini tercih, aynen bizde olduğu gibi siyasi ve dünyevi tercih ve önceliklerin çok gerisine düşüyor. Şimdi size göz kırpan küçük ülkeler, çok pahalıya “Halife ve Hilafet!” ithal etmektense, günlük hayatı kolaylaştıran teknolojiyi tercih edebilirler.

    Olmaz ya, eğer bir gün “Halife” gibi bir ihtiyaç gündeme gelirse, bütün İslam Alemini ilgilendiren bu tercih, hızla felakete yuvarlanan Türkiye benzeri, kendisi himmete muhtaç ülkelerin, erken seçim paketi içinde servis edilemez. 

    Hem “Müslümanların ihtiyacı!” diyeceksiniz, hem de muhtarlık seçimleri kadar lokal ve dar çerçeveli bir seçimde, bir buçuk milyar Müslümanın onayını su-i istimal edeceksiniz! Akıl ve mantıktan bu kadar uzağa düşmek için ne yaptık, Allah aşkına! Herhalde, bazıları iftarda tatlıyı fazla kaçırıyor!

    Kadir Gürcan

    20 May 2018 15:20