İBB Başkanı’nın muhtemel adaylık yolunu bir şekilde kapatmak için başlatılan uzaktan kumandalı hukuk süreci, normal işleyişin ötesinde seçim tarihine endeksli devam edecek. Düşük bir ihtimalle de olsa muhalefetin adayı kazansa bile, Saray’dan diğer devlet kurumlarınca tevarüs edilen derebeylik, zorbalık ve layüs’el dayatması bir şekilde sürdürülecek. Anlayacağınız, Saray kazanana kadar seçim devam edecek ve YSK’ya geçen mazbata kudreti “Ölürüm de Saray’dan başkasına vermem!” direnişleri ile traji-komik bir hal alacak.

İktidar ile dirsek teması içinde olan ya da muhalif görünüp gönlünü Saray’a kaptıran bir çok kimse, olur da  hapishaneden iktidara yürüyen yeni bir kahraman çıkar tasasına düştüler. Güya “İmamoğlu’ndan Erdoğan çıkmaz!” diyerek, Saray’ı kutsayacaklar. Despotismi böylesine kanıksayan ve sıradan bir hayat tarzı olarak kabullenen üçüncü sınıf aydın takımının gideceği fazla bir yer yok. Millet bir zorba ve tirandan kurtulalım derdine düşmüşken onlar, bir despottan alıp diğerine verelim sevdasındalar. Bilmiyorlar ki, tiranların geleneği devam etmez. Arkalarında bıraktıkları enkazda ot bile bitmez. Öldüklerinin ertesi günü lanetle anılmaya mahkumdurlar. Geride kalan bir kaç akıl özürlü meczup ipe efsane dizip “Ah, o eski günler!” saçmalıklarına devam ederler. Her tiranın bu kadarcık da olsa sadık yaren ve yalakası vardır.

Türkiye’nin bugünkü bulunduğu felaketten kurtulması ve düze çıkması için Saray’a atfedilen ve yedi yamalı bohça yavanlığındaki kahramana(!) hiç mi hiç ihtiyacı yok. Adayın sıradan bir üniversite mezunu olması ilk tercihlerimizden. Bunu elitiz bir budalalık ya da entel takıntısı saymayın. Seçmen olmak için böyle bir zorunluluk yok ama devlet başkanı olmak için bu şart kaçınılmaz. Aksi halde, söyleneni anlamıyorlar ya da sürekli yanlış anlıyorlar be birader! Saray’ın haline baksanıza. Olur olmaz her şeye höykürmesi, boşuna değil. Etrafına çöreklenen aklı kıt bir sürü adam da, ülkeyi ondan başkasının yönetemeyeceğine adeta iman etmiş durumda. Akli sorun çok derin.

Türkiye’nin mevcut iktidar ile düştüğü durum pek iç açıcı değil. Öyle de olsa, kurtuluşu sıra dışı kahraman bozuntuları ya da hususi olduğuna inanmış megalomani tiplerde aramak işi daha da kötüleştirir. Gelişmiş ülkelerde devlet idaresi belli bir standarda bağlanmış. Kimsenin Eski Yunan Mitolojilerinde olduğu gibi yarı-tanrı, yarı-insan türünden hilkat garibesi idareci ve kurtarıcı beklentisi yok.

Şu kadar var ki, Türkiye’de olduğu gibi, iktidarda fazla kalan hükümet ve idareciler yerlerine fazla alıştıklarından olsa gerek, yetersiz kaldıkları yerlerde bu tür “kahraman” soytarılıklarına yatıyorlar. Biz de son yirmi yıldır, mevcut iktidarı yakın takibe almış durumdayız. Devlet gücünü kendi halkına karşı kullanan müstebit bir idare tarzından başka bir şey görmedik. Ama onlar tek oyuncularını haklı çıkarmak için seçime altı ay kala Suriye, Yunanistan ya da bir başka komşu ülkeye işgal girişiminde bulunup yeni bir Başkumandan üretip iddialarını kanıtlayabilirler. Dedik ya devlet gücü ellerinde. Bununla, seçmen tabanında “Bizi ancak Saray kurtarabilir ve sadece o idare edebilir!” inancına rüzgar taşımak mümkün.

Yarı dönem seçimlerinde hayal kırıklığı yaşayan ABD’deki Cumhuriyetçi Parti, Eski Başkan Trump’a yatırım yapmakla ne büyük hata yaptığını geç de olsa anladı. Şimdi bu yükten en az zararla kurtulmanın yollarını arıyor. Trump ise 2024 seçimi için Cumhuriyetçi aday yarışına dahil olacağını açıkladı. Bununla kalmadı, geçtiğimiz hafta süper kahraman kart koleksiyonlarına kendisini dahil ederek seçim kampanyasına hız verdi. Süperman’in meşhur resmini vesikalığa uyarlayıp kendini Yunan Tanrılarına benzeten Trump’ın gözlerinden ışık saçılıyor. Tanesi 99 dolardan satılan kartlar çocukların koleksiyonlarını süsleyecek süslemesine de Eski Başkan Trump’ın kendini düşürdüğü zavallı durumu anlayabilecek akli seviyesi yok. En yakın dostu sayılan Steve Bannon bile “Sana bu aklı veren ve bu hatayı yaptıran PR ekibinin işine son ver!” uyarısında bulundu.

Trump kendisini 2024 seçimlerine hazırlarken diğer taraftan 6 Ocak Kongre Baskını soruşturması devam ediyor. Başkanlığı döneminde etrafında tutmaya özen gösterdiği güzel kadınlardan biri olan Hope Hicks 6 Ocak soruşturması kapsamında ifadeye çağrıldı. Hope, Eski Başkan Trump’ın 2020 seçimlerine bir kaç ay kala kendisine “Eğer bu seçimi kaybedersem, bütün siyasi mirasım heba olur!” diye dert yanmış. Diktatör bozuntusu Trump’ın bu inceliği anlamasına çok şaşırdım doğrusu. Dediği gibi de oldu. Artık siyasi bir aktör değil, çocukların oyun kartları için Süper Kahraman.

6 Ocak Araştırma Komitesi içinde yer alan Liz Chenney Cumhuriyetçi Parti içinde Trump karşıtlığı ile biliniyor. Liz, Bush kabinesinde en kudretli bürokrat olarak bilinen Dick Chenney’nin de kızı. Eski Başkan Trump’ın görev süresi içinde yaptığı hatalardan dolayı Liz Chenney, “Trump bırakın başkanlığa, devlet kademesinin hiç bir yerinde görev alamayacak kadar yetersiz!”  düşüncesinde. Yani Türkçesi ile Trump belediye fen işlerinde bile çalışacak kabiliyete sahip değil. Liz Chenney’nin bu cümlesini okuyunca, nedense aklıma Saray geldi! Hayal bu ya! Olur da bir gün Saray hakim huzuruna çıkarsa, bir yürekli hanımefendi suçlunun yüzüne bu cümleyi okuyuverir!

Yarı dönem yenilgisi Cumhuriyetçi Partiye bir realiteyi daha hatırlattı; mevcut sistem içerisinde siyaset yapabilmeleri için kendilerine Bidenvari bir “Regular Joe” lazım. Trump gibi narsis SüperHero’nın partiye maliyeti çok ağır oldu. Koyu bir Trump hayranı olan Newth Gingrich “Cumhuriyetçi Parti Biden’i hafife almaktan vazgeçmeli. Biden en az Reagan (Cumhuriyetçi ABD Başkanı) ve Eisonhower (Cumhuriyetçi ABD Başkanı) kadar kendi çapında başarılı.” İtirafında bulunuyor. Eski Başkan Trump’ın “Sıradan Joe” diye T’ye aldığı Joe Biden, iki senelik icraatı ile Cumhuriyetçi Parti’nin iki efsane başkanını bile geri bırakmış durumda.

Saray ve iktidar işi gücü bırakmış muhalefet grubunun adayına yoğunlaşınca içinde bulundukları derin sorunu ıskalıyorlar. Aslında içine düştükleri darlıktan kurtulmak için yeni bir aday üzerinde düşünseler pek fena olmaz. Bunu sadece, Saray ve iktidarın hamlesine karşı counter atak saymayın. Hele bir düşünün, bakın içiniz nasıl rahatlayacak. Belki de, tiran devrildikten sonra oluşacak hasar az bir maliyet ile atlatılabilir. Aksi halde Saray’ın, eski Yunun tanrıları gibi gözünden çıkan ışıklarla kronik problemleri halledeceği inancı yeni bir külte dönüşecek.