One Dollar, Bir Riyal ve Bir Numara

  • Kadir Gürcan
  • Kadir Gürcan
    07 Ağu 2016 13:04
    Amerikalı televizyon seyircilerinin yakından bildiği Seinfeld kısa ­komedi serisi 90'lı yılların sonunda bitmiş. Basit ve sıradan insanların günlük hayatlarından parçaları ekrana taşıdığı için izleyenler, dizi karakterlerinde, normal hayatın izlerini buluyorlar. Dizinin başarısızlığa mahkum karakteri George Costanza, bir seferinde arkadaşı Seinfeld'e “it's not a lie if you believe it!” “(Söylediğine) inanıyorsan, o yalan olmaz!” nasihatında bulunur. Artık iş sadece, sözü nasıl söylediğine ve ikna gücüne kalıyor.

    15 Temmuz'un üzerinden üç haftalık bir zaman geçti. Tek frekanstan yayın yapan medyanın geçen süre içinde kendisini ifade edebilecek makul bir mecrayı keşfetmesi beklenirdi. Ne yazık ki, her geçen gün daha fazla dağılıp, kendilerini tekrar illetinden kurtulamıyorlar. Ortada bilmediğimiz başka problemler olmasın?

    Başarısız darbe girişimi, kendisine yüklenen ciddiyet ölçüsünde kadro, müessese, muhalif düşünceleri hizaya çekme kırbacı olarak iş görüyor. Devlet kadrolarındakı 'sakıncalı piyade' listelerinin çok önceden hazır olduğu bizzat hükümetin bakanları tarafından, altı çizilerek dile getirildi. Öyle ya, bundan sonra kimden korkacaklar. Şu an bunu konuşmuyoruz! Asıl ilginç olan, hadise sonrasında önlerine konanı, sorgusuz­ sualsiz kabul etmeye teşne bu kadar medya aktörünün OHAL'in tarif çerçevesi, tutuklama, nezaret ve hapiste tutmak için ikna edici delillere ihtiyaç duymuyor. En popüler tutuklama gereçesi, 'One Amerikan Dollar'ı. Yurtdışına çıkmak zorunda olan herkesin cebinde, kaza ile sıkışıp kalabilecek böyle sıradan bir banknot üzerinden koskoca 15 Temmuz girişimini çözebileceklerine çok iyi inandırılmışlar. Doğrusu, bu cılız argumana böylesine sarılmaları, ellerinde başka bir şey olmadığı izlenimi veriyor.

    İran, darbe sonrasında yaptığı ilk açıklamada, olayın arkasında Katar ve Suudi Arabistan'ın olduğunu söyledi. Daha sonra, Türkiye'deki Amerikan karşıtlığı gösterileri farkedince, laf olsun diye Amerika'yı da listesine ekledi. Eğer Türk yetkililer, İran'ın bu uyarılarını dikkate alırlarsa, bu yıl Hac'a giden insanların dikkatli olmalarında fayda var. 

    Neden?

    Bir kaç yıl önceydi. Hac dönüşünde, cüzdanımda kalan az miktardaki Riyal'i Türk parasına çevirmek için döviz gişesine gittiğimde “ Bir Riyaller'i almıyoruz!” cevabını normal karşılamıştım.

    O gün için elimdeki Bir Riyal Suudi banknotlarını ne yaptığımı hatırlamıyorum. O zaman Türkiye'de darbe girişimi yoktu. Şimdi işler değişti. OHAL'in verdiği süper güçlerle kıyametler koparan yetkililer, Bir Dolar'lık banknotlardan bir şey çıkaramaz ve inanılacak senaryolar örgüleyemezlerse, bu kez sıra Bir Riyaller'e gelebilir. Öyle ya, İran, Suudileri OHAL yetkililerine boşuna mı ispiyonladı sanıyorsunuz? Bu yılki hacı adaylarına uyaralım da, mevcut komediye malzeme olmasınlar. Böyle giderse, bugün olmazsa yarın herkes, OHAL'in merhametsiz rüzgarından nasibini alacak.

    “Bir”'in gizem cazibesi sadece banknotlarla da sınırlı değil. Türkiye'nin son on yılda uğraştığı illegal oluşumlarda, “ Bir Numara”yı tesbit etmek, meraklılarında, kumarbaz şehveti uyardı. Yanıldıkça bir başka “Bir Numara” üzerine itibarlarını basıyorlar. Şimdi de yaşanan o. Temmuz hadisesi'nin ilk gününden beri tutuklananların ağır bir işkence altında ifadeye zorlandıkları belli.

    Daha ne olup bittiği anlaşılamadan emekli bir generali Çarşamba pazarı'na çevirmelerinden, duymak istediklerini, maznunlara söyletmeye çalışanların işi ne kadar ciddiye aldıkları gayet iyi anlaşılıyor. Yaşı­başı geçmiş üst düzey bir askere bunu yapan gözü dönmüşlerin, cebinde bir dolar bulunan vatandaşa neler yapabileceğini hayal etmek bile istemiyoruz. Ama ortada hala “Bir Numara” yok! O zaman eldekileri hırpalamaya devam.

    Haber alma kaynaklarının bütünüyle kapandığı Türkiye'de, kimin ağzından ve nasıl alındığı bilinmeyen itirafların şu an itibariyle hiç bir inandırıcılığı olmadığı gibi hukuki değeri de yok. Çünkü, hadise, hukuki bir süreç olmaktan çıkıp, herkese, döve döve aynı şarkıyı söyletmeye dönüştü. 

    “One Dollar” darlığı içine düşen medya mensuplarının hali içler acısı. İnanmak istedikleri yalan, nereden tutsalar ellerinde kalıyor. Baskı, işkence ya da vaadlerle alınan ifadelerle her sorun çözülmüyor ki?

    Farklı isimlerle, evirip, çevirip aynı senaryoyu yazanların hali Seinfeld'li George'dan daha zor; hem yalan söyleyecek, hem kendileri inanacak hem de milyonları inandırmak için nefes tüketecekler.

    Bir dolar banknotlar üzerindeki harfler çok büyük sırlar gizlemiyor. ABD'de 12 değişik eyalette basılan banknotlar, basıldığı yerleri ifade eden harf (Federal Reserve Seal) ve sayıları taşıyorlar.

    Mesela, A harfi olan One Dollar'ın Boston'da basıldığı anlaşılıyor ve Baston'un rakam değeri de 1. Boston'da basılan One Dollar Banknotlar üzerinde A ve dört adet de 1 var. New York (B, 2), Atlanta (F, 6), Dallas (K, 11)...Anlayacağınız, üzerinde F olan One Dollar kadar, üzerinde B, K, L, J.. harfleri ve farklı sayıları taşıyan One Dollar'lar var.

    Vaktiniz olursa, Türkiye'de üretilen senaryonun ne kadar döküldüğünü bir kez daha düşünün. “Bir”i bulunca kare ­as'ı bulan müflis kumarbazlar gibi boşuna mı seviniyorlar zannediyorsunuz?

    Ellerine gelen en iyi kağıt o ve oyunu kazandıklarını düşünüyorlar.

    Kadir Gürcan
    07 Ağu 2016 13:04