Putin’in adayı belli

  • Kadir Gürcan
  • Kadir Gürcan
    07 Kas 2022 10:02
    İktidar ve Saray taraftarlarının kendi takımlarını alkışlamaktan elleri, sürekli gülüp durmaktan da avurtları yoruldu. Şimdi de dış destekçilerden medet umuyorlar. Rusya’dan gelen Türkiye övgüsünü yere düşmeden havada kapmalarından buna ne kadar ihtiyaç duydukları belli. Kendileri alkışlarken, sağı-solu da göz ucu ile kontrol ediyorlar ki doğru yaptıklarından emin olsunlar.


    Tahıl koridoru meselesi bana biraz kurgu ve biraz da adrese teslim bir sipariş gibi geldi. Neden bilemiyorum. “Hadi canım sen de işi abartıyorsun!” demeyin. Sorunun çözülmesi değil de bir gün önce öyle, bir gün sonra böyle değişimler kafa kurcalıyor. Madem öyle, durumdan vazife çıkarıp, detaylara gizlenen şeytanı yerinde rahatsız etmekle kalmayıp, Saray beslemelerinin neşelerini kaçıralım.


    Putin Ukrayna’da beklediği zafer müjdesinin gecikmesinden çok rahatsız. Doğalgaz, petrol ve ticari ilişkileri ile önce Batı sonra da ABD’yi dize getirecekti. Hesaplar tutmadı. Selefi Lenin’in “useful idiots” sözüne birebir oturan hem yerli hem de ithal, kullanışlı aptallar bulmakta zorlanmıyor. Eski emir eri Medmedev’in “Rusya kazanana kadar savaş devam edecek! Açıklaması neye mal olursa olsun Ukrayna maçını almaya kararlı olduklarını gösteriyor. Putin’in ithal aptallar kategorisini despot ve zorba liderler oluşturuyor.


    Rusya’dan gelen Türkiye övgüsü ile mest olan iktidar muhalefet kalesine yeni bir gol taktığı için çok memnun. Muhalif görünüp de saray iç avlusunda çadır kuran Kardashianvari gazeteci takımı da bir alem. Bunlar “yürüyüşüne kurban!” tiplerin biraz liberallik katılmış şımarık ve görgüsüz versiyonları. “Adam bir telefon ile çözdü be birader!” hayranlığı, genç liberalleri tatlı su elitlerine dönüştürüyor. Dayanma eşikleri işte bu kadar. Yavaş olun yiğitlerim! ABD’den iki yıl sonra bir telefon alamadığı için küsen velinimetinizin saray koridorlarındaki veryansınlarını herkes biliyor. Saray, Putin ile yaptığı son telefon konuşmasını Biden’a anlatmak için neden sabırsızlanıyor dersiniz? Ayrıca, bizim tatlı su librelerinin gözünden kaçan ya da bilerek gizledikleri bir şey var; Putin tahıl koridoru meselesini Rusya’ya yönelik Batı ve ABD ambargolarının kaldırılması için bir pazarlık unsuru olarak kullanıyor. Yoksa Saray, neden ille de “Biden’a anlatacağım!” diye tuttursun.


    AB ve ABD’nin Ukrayna Krizi sonrası Putin-Saray ilişkisine olan güvensizlikleri her gün biraz daha artıyor. Birbiri ardına gelen uyarılar krizin sıcaklığında kulak ardı edilse de bir gün geriye dönük ödemeler olarak raftan indirilebilir. Saray’ın Putin ile görüşen NATO’ya üye bir ülke olmaktan çok, Rusya’nın müdafi tavırları pakta üye ülkeleri teyakkuza geçirdi. Saray’ın, kendi itibarını hiçe sayacak derecede Putin’li Rusya’ya angaje olmasının bir fiyatı olmalı. Önümüzdeki günlerde Finlandiya ve İsveç’in üyelik süreci konusundaki görüşmelerde Türkiye’nin yine ayak direteceği şimdiden belli. Tahıl koridoru konusunda Putin’den gelen Türkiye övgüsü, NATO’nun işlerini yavaşlatma konusunda erken bir avans bile olabilir.


    Almanya, Fransa ve İtalya’dan gelen uyarılar bu endişelerin göstergesi. Geçtiğimiz hafta Saray’ın “Almanya’nın Putin’e karşı tavrı değişiyor!” iddiası asılsız çıktı ve bizzat Alman makamlarınca “Rusya konusunda tavır değişikliği söz konusu değil!” şeklinde yalanlandı. ABD, Türkiye’nin Rus Oligarklar için güvenli bir koy haline gelmesinin endişe verici olduğu uyarısında hala ısrarlı.


    Ana muhalefet parti liderinin yurtdışı gezilerini ti’ye alan havuz medyası içten içe hissettikleri korkularını bu şekilde savuşturuyorlar. İlgisiz görünüp gezi programını saat saat takip etmeleri, Saray’ın bir emri olsa gerek. Muhalefet açısından bu geziler geç kaldı ama yerinde ve beklenenin ötesinde ilgi uyarıyor. Baksanıza hamburgerci muhabbeti son birkaç haftadır besleme takımının gündeminden düşmedi. Ya bu geziler AB ve ABD’nin ana muhalefet ile çalışabileceğinin işaretleri ise ne olacak? İşte bu endişeden olsa gerek hamburger üzerinden ürettikleri ucuz espriler ham armut gibi bir türlü boğazlarından aşağı inmiyor. 


    Tahıl koridoru sorununun çözülmesinden sonra Putin’in Saray hakkındaki bonkör övgüleri Türkiye’nin 2023 seçimleri konusundaki tercihini de yansıtıyor. Muhalefet ile çalışma sinyalleri veren ABD ve AB’nin bu sinyali almış olması gayet normal. Putin’in yabancı ülke seçimlerinde aday tercihi, seçime şaibe karıştırma ya da kampanyalara maddi yardımda bulunma gibi garip hobileri var. Brezilya’da Bolsonaro, Venezüella’da Madura, Fransa’da LePen ve Türkiye’de Saray. 2014 yılında Ukrayna’da yapılan seçimlerde Rusya’nın desteklediği adayın seçilmesi sonrasında halk sokağa dökülmüştü. Sokak olayları ile baş edemeyen ve Putin’in taşeronu olduğu bilinen Victor Yanukovych, yanına aldığı otuz beş milyon dolar ile Rusya’ya kaçtı ve bir daha ülkesine geri dönemedi.


    Türkiye’nin 2023 seçimlerinde ciddi bir sürpriz beklendiği söylenemez. Altılı Masa’nın aday konusundaki tereddütlerine rağmen Putin daha şimdiden adayını belirledi. Önümüzdeki günlerde Rusya menşeli seçim yatırımlarına şahit olabiliriz. Şimdiden hazırlıklı olalım. 


    AB ve ABD gezilerinde hamburger ile gündeme oturan muhalefetin, aday konusundaki kararı ile Putin’le Saray’a sürpriz yapması çok iyi bir hamle olabilir. Muhalefet dış gezilerden edindiği rüzgârı, Saray ve iktidarın uykularını kaçıracak bir aday tercihi ile geliştirebilir. Böylece bir taş ile Putin, usufel idiot ve tatlı su liberallerini şaşkına çevirmesi mümkün.



    07 Kas 2022 10:02