Bir Günlük Hayat: Mehmet Ali Şengül

  • Ertuğrul İncekul
  • Ertuğrul İncekul
    13 Tem 2021 09:26



    Kusur Müslümanlıkta değil,
    Bizim Müslümanlığımızdadır. / Muhammed İkbal

    Mehmet Ali Şengül 1945 Burdur doğumlu. Nam-ı diğer Samsonlu Hoca. Hatice Hanımefendi ile evli. 3 kız, 2 erkek çocuğu var. Değerli kızları Fatma, Ayşe ve Rana hanım. Kıymetli oğulları Said ve Mus’ab Bey’ler.
    1960'larda F.Gülen Hocaefendi ile tanışır, öncesinde Bediüzzaman'ın elini öpmüşlüğü vardır.
    Denizli'de hafızlığını tamamlar. 1962 li yıllarda İzmir Kastanepazarı yurduna gelir. Yurt müdürü merhum Raif Cilasun'dur, sonrası Yaşar Tunagür Hocaefendi gelir. İmam Hatibi bitirmesine bir ders kalır ama bir ihbar ile askere alınır. Askere gitmeden önce ise Edirne’den Yaşar Tunagür'ü ziyarete gelen Fethullah Gülen Hocaefendi ile tanışır. Hocaefendi 25 yaşlarda ,Mehmet Ali Şengül'de 18 yaşlardadır. 

    Askerlik dönüşü F. Gülen Hocaefendi’nin  20. Söz'de geçen “ İlmin günümüze bakan yönleri, Kur-an ve Peygamber mucizeleri" ile ilgili bir konferansına katılır. M.Ali Şengül Hoca'nın içine şu duygu gelir; Allah'ım sen beni ölünceye dek Hocaefendi’den ayırma.

    1967’de Yüksek Islam Enstitüsü’nün de açıldığı yıl, Mehmet Ali Şengül Hoca, F.Gülen Hocaefendi’den ders okuma talebinde bulunur, Hocaefendi’ de “Ben ilim falan bilmem, istersen beraber müzakere ederiz” diyerek talebeliğe kabul eder. Yüksek Islam Enstitüsü’nden 4 arkadaşını daha bulur ve dokuz ay , dokuz yıla bedel ders okurlar. Sonrası kahve sohbetleri, Altın Nesil, Darvinizm konferansları, ve Anadolu'nun değişik beldelerinde vaaz ve sohbetlere hep beraber giderler, Hocaefendi’ ye yarenlik eder.

    M.Ali Şengül Hoca, Bozyaka yurdu ilk açılınca oraya müdür olur. Vazifeli olduğu camiide imamlığı devam etmektedir. Aynı zamanda Hocaefendi ile sabahlara kadar ders müzakeresi yapmaktadır.

    1980 ihtilal yıllarında, gaybubet yaparlar, gizlenirler. Belli periyodlarla Hocaefendi ile buluşup, ders okur, müzakere yaparlar.

    1983’de M.Ali Şengül’ü, merhum Mehmet Özyurt’un da içinde olduğu 32 kişiyle beraber, devleti yıkmak, dini örgüt kurmak gibi iddialarla 163. maddeden içeri alırlar. İşkenceye maruz kalırlar. M.Ali Şengül Hoca “ o yıllarda emniyette gördüğü işkenceyi, bu yapılanlar hayvana yapılmaz. Ayaklarımın altı siyah siyah döküldü, çok eziyet ettiler"  diyerek anlatıyor. 1983’te ayrıca vazifeden de ihraç edilirler.
    Anadolu’nun her köşesinde nakış nakış emeği vardır. Milletimizin eğitimle ayağa kalkması için açılan her evde, yurtta, okulda, televizyonda, gazetede gayreti, ızdırabı, duası vardır.
    Hizmet dolu yılların ardından 1991’de ilk yurtdışına hicrete giden ekiplerin içinde yine M.Ali Şengül Hoca vardır. Avrupa ve Uzak Doğu'da çok önemli eğitim ve medya hizmetlerinin başlamasına vesile olur. Gençliğe sahip çıkma adına yeni yeni müesseseler açılırken binbir ızdırapla, sancıyla ortaya kendini koyar.

    Kayınpederinden kalan evini de bir vakfa bağışlar.

    En son 2018 yılında Pensilvanya'da kamp ziyaretinde görmüştüm kendisini. Sabah kahvaltısına az geç kalmıştı, havalanından yeni gelmişti. Ben de bunu fırsat bilip kahvaltımı az uzattım. Kamp sakinleri sabah tefsir dersine yetişmek için acele ediyorlardı, o yüzden kahvaltıda kalan olmadı. Mehmet Ali Şengül Ağabey ile başbaşa bir kahvaltı yaptık. Uzun zamandır Hocaefendi’ yi göremediğini, çok özlediğini,hep rüyalarda buluştuğunu anlattı. Hatta gelirken uçakta Hocaefendi’yi rüyasında yine görmüş.  Sevincini bana üzerinde ismi yazılı kalemini hediye ederek gösterdi. Kahvaltıyı bitirip tefsir dersinin yapıldığı salona geçtik, ders başlamıştı. Çok heyecanlı idi. Hocaefendi kendisini kapıda görünce eliyle işaret etti ve yanına davet etti. Mehmet Ali Hocam adeta ateşte eriyen bir çelik gibi Hocaefendi’ye doğru süzüldü. Sadece gözyaşları ve bakışlarla ciltlere sığmayacak sessiz kelimeleri o tabloda gördüm.

    Mehmet Ali Şengül Ağabey gerçek bir mü'mindir. Mehmet Ali Şengül Hoca gerçek bir dava adamıdır. Mehmet Ali Şengül Hoca gerçek bir hizmet insanıdır, gönül insandır. Mehmet Ali Şengül Hoca gerçek bir Abi'dir. Mehmet Ali Şengül Hoca ilmini hayata taşıyan bir temsil insanıdır.  İçten içe yanan ama etrafına belli etmeyen bir ızdırap insandır. Bir ömrü Allah'a adamış bir Hak eri kısacası yıllardır hasretini çektiğimiz kahramandır. Garipler yazısında anlatılandır, Garipler; baharda, başını topraktan erken çıkaran çemenlere benzerler. Toprağın ortaya çıktığı her yerde, bu şafak çiçekleri, karla buzla burun buruna gelir ve yer yer soğuğu, donu aşarak geçip, bir ulu kavga başlatırlar tipiye, borana karşı.

    F.Gülen Hocaefendi’de arkadaşını ; tırnak kadar inhiraflarını bilmiyorum, 50 yıldır Hizmetin içinde evrile, çevrile ,kavrula kavrula bir kıvam sergiledi. Hizmetin prensiplerini iyi kavramış, vefalı, güzel bir insandı, diyerek yadeder.

    Yolun açık olsun Mehmet Ali Abi...bahar esintilerini kısmen görsen de, yine kışta geldin,kışta gittin.
    Gerçek baharlar sizin gibi bahçıvanlar sayesinde er ya da geç gelecektir.
    “Ben yarın Rabbimin huzuruna nasıl imanla giderim onun derdindeyim, yeryüzünde kimseye düşman değiliz” diyen şefkat insanı,  sevdiklerinle haşrolursun inşallah. 
    Bir Allah dostu vefat edince, yer gök, tüm varlık ağlarmış...
    F.Gülen Hocaefendi’nin ve tüm sevenlerinin başı sağolsun.

    Teklif ve önerileriniz için;
    Twitter: e_incekul 

    13 Tem 2021 09:26