Bütün davamız Gül-i Muhammedi

  • Safvet Senih
  • Safvet Senih
    24 Ağu 2017 11:32
    Yunus Emremiz gibi güzel ve hikmetli şiirler söyleyen Ümmî Sinan Hazretleri 'Gül üzerine teşbihli, temsilli' güzel söz cevherleri sergilemiş. Onlardan bir parçasını sizlere arz edelim: 

    Seyrimde bir şehre vardım 
    Gördüm sarayı güldür gül 
    Sultanının tâcı tahtı 
    Bağı duvarı güldür gül
    Gül alırlar gül satarlar 
    Gülden terazi tutarlar 
    Gülü gül ile tartarlar 
    Çarşı pazar güldür gül
    Toprağı güldür, taşı gül 
    Kurusu güldür, yaşı gül 
    Has bahçenin içinde 
    Servi çınarı güldür gül
    Gülden değirmeni döner 
    Onun ile gül öğünür 
    Akar suyu döner çarkı 
    Bendi pınarı güldür gül
    Al gül ile kırmızı gül 
    Çift yetişmiş bin bahçede 
    Bakışırlar hâre karşı 
    Hârı ezharı güldür gül
    Ümmi Sinan gel vasfeyle 
    Gül ile bülbül derdini 
    Yine bu garip bülbülün 
    Ah u figanı güldür gül”

    Malumdur ki, bizde “Gül”, Muhammed Aleyhisselamın remzidir. Onun ve O’nun davasını anlatmak için hep “Gül” kelimesi kullanılır… Geçmişteki söz Sultanlarımız da şimdi usta şairlerimiz de bu güzel geleneği devam ettirmişlerdir. İşte  Üstad Sezai Karakoç’un yazdığı  “Gül Muştusu” ndaki gül gibi güzel ifadeler:

    “Son insan ölmeden önce
    Bir ülkü inecek bahçelere 
    Beton ölümler arasına sıkışmış
    Ay verimi küçük parklara 
    Gül tarhları gelecek
    Küçük parklara büyük kentlere yeniden 
    Doğduğum kasabadan
    Size bir mutluluk haberi gibi
    Gül gelecek
    Kıyamet demek gülün geri gelişi demek 

    GÜL  PEYGAMBER  MUŞTUSU  PEYGAMBER  SESİ…
    Doğunun açılan alınyazısı
    Yırtılan kalbimin çile çiçeği

    “Sen engel olamazsın kış atlısı
    Bahar gelince gülün açılışına 
    Karanlık kılıçların kırılır bir aydınlıkta 
    Dua gibi loş bir sabah aydınlığında

    Bu gelen diriliştir kuşta ses
    Menekşede koku gür çayırlarda yeşillik
    Ölümden sonra gelen yeşillik
    Varlık üstüne meleklerden saçılan dökülen 

    Gül yaprağından kubbe
    Gül fidanından çatı
    Gül kokusundan anne 
    Gül şurubundan aşk sanatı

    Ölülerin üstüne dikilen güller
    Onları diriltmeye yeter 
    Yeter ki, insanın canını yeşertecek
    Yaradılış baharının soluğu üfürülsün yüceden

    “İşte uyandık kınama bizi güneş adamı
    Uyandık Ashab-ı kehf gibi
    Güllerin açılma vakti
    Ağacağız kente şimdi

    Gül uygarlığı 
    Gül şarabının uygarlığı
    Gül kokusundan mest olup
    Ölüyken dirilenler gibi
    Ağacağız kendi şimdi…”

    Bu güzel  ifadelerden  sonra biz de şöyle diyelim: 
    Evet çoktan indi 
    Yemlihalar şehirlere
    Anlatıyorlar insanlığa 
    Dert ve davalarını şimdi… 

    Safvet Senih 
    24 Ağu 2017 11:32