Dostları ve torunları ziyaret etmek için ABD’ye gelmiştim. Büyüğümüzün de yanına gittim. Hakikaten güzel bir hava gördüm. İkindi öncesi sohbet-i cananlarda anlatılanlar ve soru cevaplar olsun; yatsı namazı öncesinde Kulûb-u Dâria’dan duaların okunmasından sonraki sohbetler de olsun çok güzel sözler dinledik. Bazen 50 sene öncesine gitmeler ve hatıralar naklediliyor. Müthiş bir hâfızaya ve muhakemeye sahip olduğunu bildiğimiz M. Fethullah Gülen Hocaefendimiz gerçekten o genç yaşındaki dinamikliği ve canlılığı içinde meseleleri ele alıyor. Bizim unuttuğumuz noktaları hatırlatıyor. Elhamdülillah bazı sorularımıza cevap verirken efradını câmî ve ağyarını mânî bir dikkat ve ciddiyetle cevaplar veriyor.
Dünyanın pek çok yerinden gelen arkadaşların yaz programları ile ilgili anlattıkları faaliyetleri dinleyip bazı görüntüleri seyrettikten sonra memnuniyetlerini belirtip, daha verimli olmaları ile ilgili düşüncelerini belirtti. İslâmî ilimlerle ilgili olarak sorulan sorulara verdiği cevaplar gerçekten fikrî cevvaliyetinin ne kadar mükemmel olduğunu gösteriyordu.
Cuma namazını kıldıktan sonra tesbihatı da cemaatle sesli olarak yapışı 1968’den itibaren beraber yaptığımız iki-iki buçuk ay süren yaz programlarımızı hatırlattı. Vefat eden hizmet mensupları için kılınan gıyabî cenaze namazlarına iştirak ettiği gibi, hasta olanlar için dualar ediyor. Yanında bulunan herkes tarafından bilhassa içerideki Yusuflar için çoğu namazlardan sonraki dualarda uzun uzun fereç ve mahreç için münacaatlar yapılıyor. Yani burada tam bir dua ve maneviyat atmosferi hâkim…
Son zamanlarda Hizmet’i töhmet altında bırakacak sağda-solda söylenen sözlerle ilgili çok sorulara muhatap oluyordum. Sadece iki kişi arasında konuşulmuş şeyler varmış gibi insanları tereddüte düşürecek meselelerle ilgili konuların esas muhataplarını da orada görmek nasip oldu… Onlara “Gerçekten böyle bir şey var mı?” diye sorduğumda, böyle bir şeylerin olmadığını söylediler. Gerçekten Kur’an-ı Kerim’de buyurulduğu üzere “Şeytanın hileleri zayıftır. “Ama habbeyi kubbe yapanlar, zihinleri boş şeylerle meşgul ederek Hizmet insanlarını vesveselere düşürürler. Bunlara önem vermeden bizler işimize bakmamız lâzım. Çok güzel bir Hizmetimiz var. Kalbimiz ve kafalarımızı gaye-i hayallerimize ve vazifelerimize kilitleyip vazifelerimize odaklanalım…
İlk geldiğimde hele bir ağabeyimiz hakkında uydurulan sözlere baktım, çok hayret ettim. Senelerce devlet hizmetlerinde üst seviyelerde bulunmuş bu arkadaşımızı hiç bir şey anlamaz câhillerin bile yapmayacağı bir anlayışsızlıkla itham ve iftira etmenin, artık bazılarının yapacak işleri kalmayıp ironileri bile kullanmak mecburiyetinde kaldıklarına kanaat getirdim…
Hizmeti bölük pörçük gösterme gayretinin aksine arkadaşların birlik içinde olduklarını kafa kafaya verip problemlere hep beraber çözüm arayışı içinde istişarelerde bulunduklarını görmek beni ve benim gibi bunlara şahit olanları sürur içinde bıraktı… Arzedelim. Size diyeceğim şu: Çay koy keçeli… Hizmetimize bakalım…