Mayıs 2001’de
Sızıntı dergisinin baş yazısında
M. Fethullah Gülen Hocaefendi şöyle
diyordu:
“Hâl-i hazırdaki tablo oldukça ürpertici; ancak iman, ümit ve Allah’a teveccüh sayesinde aşılmayacak gibi de değil. Eğer insan, GÜNEŞE DOĞRU YÜRÜR VEYA UÇARSA, GÖLGESİNİ ARKASINA ALMIŞ OLUR; sırtını güneşe dönerse bu defa da gölgesinin arkasında kalmış olur. Bu itibarla gözlerimiz hep sonsuz ışık kaynağında olmalıdır.”
“Günümüzde, târihî tekerrürler devr-i dâimlerinden biriyle daha karşı karşıya bulunuyoruz; her tarafta üst üste felâketler, her yerde toplumu sarsan musibetler; depremler, seller, yangınlar, trafik faciaları ve bilmem daha ne belâlar.! Sonra değişik türden zulümler, istibdatlar, komplolar, cinayetler, vicdanlara baskılar.. ve onca mazlumiyetlere, mağduriyetlere rağmen "belâ-yı dertten" âh etmeyen iradesizler, sessizler.. buna karşılık insanlara zulüm ve gadirde bulunan, zulmederken de ağlayıp-sızlayıp mazlumu haksız göstermeye çalışan ŞARLATAN ZALİMLER.. değişik sâiklerden ötürü her zaman öfkeyle oturup-kalkan muvazenesiz yığınlar; onları her an biraz daha şiddete, hiddete iten farklı çevreler: Mütegallipler, vurdumduymazlar, idare bilmezler ve tahrikçiler.. aldatmayı akıllılık, hırsızlığı mârifet sayan hortumcular; hortumculardan pay alan fırsatçılar.. teşriî masûniyete sığınan haramhor ahlâkzedeler.. tekvînî masûniyet (!) gücünü "Hak kuvvettedir." deyip sonuna kadar kullanan Yezid ve Şimirzâdeler.. rüşvetçiler, irtikapçılar, ihtilâsçılar, silah kaçakçıları, uyuşturucu şebekeleri ve uyuşturucular.. ve daha adı konmamış ne mel'ûn organizasyonlar..!
“Her şeye rağmen biz duruşumuzu, tavrımızı değiştirmeden konumumuzun hakkını vermeli, yerimizde durmalı, herkesin başvuracağı bir güç, bir ümit kaynağı olmalı ve sönmeye yüz tutan bütün meş'aleleri yeniden tutuşturmaya çalışmalıyız.”
“Ben inanıyorum ki, bu azim kahramanlarına, bugün olmasa da yarın mutlaka bir inayet eli uzanacak.. yollarını kesen tipi-boran dinecek.. kar-buz eriyip gidecek ve çevrelerindeki birkaç asırlık o kupkuru çöller cennetlere dönecek ve mutlaka talih onlara da gülecektir.
Ulaşılmaz gibi görünen zirveler şimdiye kadar defalarla aşıldı
“Eğer şimdi, yarınlarımızı düşünüyor ve dipdiri geleceğe varmayı düşlüyorsak, yolların yürünerek alınabileceğini ve zirvelere azim, irade ve planlarla ulaşılabileceğini asla hatırdan çıkarmamalıyız. Ulaşılmaz gibi görünen zirveler şimdiye kadar defalarla aşıldı; defaatle yüksek tepeler azmin, iradenin ayaklarına yüz sürdü ve onlarda ulaşılmaz şâhikalara ulaşma azmini coşturdu. Aslında hangi devirde olursa olsun yürüdüğü yolun, yöneldiği gayenin ve dayanıp bel bağladığı kuvvetin farkında olanlar bu şuur ve kendi iç dinamikleri sayesinde tekrar tekrar zirveleri aşmış ve o şâhikalara ulaşmışlardır.”