Muhsin Yazıcıoğlu soruşturmasının avukatı Selami Ekici, suikast dosyasının üzerinin örtülmek istendiğini söyledi. Davanın asıl amacının ana suçu gölgede bırakmak olduğunu anlatan Ekici, “Suikastın üzerini örtmek için uğraşan savcılar terfi alıyor. Dosyayı çözmeye çalışanlar sürgün yiyor.” ifadelerini kullandı.
2009 yılında şüpheli bir helikopter kazası sonucu hayatını kaybeden Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişiyle ilgili yürütülen soruşturmada ilk dava önceki gün görüldü. Fakat dosya, bir bütün olarak ele alınmadı. Sadece Yazıcıoğlu’nun yaşadığına dair bilgi notunu hazırlayan Emniyet görevlisi Dursun Özmen’e, ‘görevi kötüye kullanma’ suçlamasıyla dava açıldı. Konuyla ilgili konuşan soruşturmanın avukatı Selami Ekici, dosyanın üzerinin örtülme tehlikesine dikkat çekti. İddianameyi hazırlayan dönemin Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcısı Habib Korkmaz’ın, soruşturma dosyasını parçalayıp bölerek olayın üzerini kapatmak istediğini savundu. Davanın tek parça halinde görülmesi gerektiğini belirtti, tüm suçların bir operasyonun parçası olduğunu ve aynı amaca hizmet ettiğini anlattı.
Selami Ekici, Habib Korkmaz’ın soruşturmayı kapatmak için gösterdiği çaba nedeniyle ödüllendirilerek Çorlu başsavcısı olarak atandığını öne sürdü: “Recep Tayyip Erdoğan’ın gönderdiği özel müfettişle yapılan uzun müzakereler ve 15 günlük çalışma neticesinde dosyanın kapatılmaya çalışıldığını gördük. Takipsizlik kararının kaldırılmasıyla bu defa dosyaya ilişkin yetkisizlik kararı verileceğini, hiç ilgisi olmadığı halde dönemin Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Turgay Ateş tarafından bir kısım çevrelerde konuşulduğunu üzülerek öğrendik.”
"İKTİDAR HSYK’YI KAZANIRSA DELİLLER BİLE KORUNAMAYACAK"
Zaman'daki habere
göre Selami Ekici, kamuoyunda Muhsin
Yazıcıoğlu’nun ölümünde hiç kimsenin suçlu olmadığı yönünde bir algı oluşturma çabasına dikkat çekti. “Bu davada asıl amaç, ana suçu gölgede bırakmak, kamuoyunu yanlış yönlendirmek ve beraat edecek bir kişiye karşı dava açılarak onun beraati ile kamuoyunda Muhsin
Yazıcıoğlu’nun davasında kimsenin suçu yokmuş algısını oluşturmaktır.” dedi. Önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek HSYK seçimlerinin önemine ise şu cümlelerle dikkat çekti:
“Bundan sonraki yeni süreçte oluşacak yeni HSYK’nın yapısını kaygıyla izlemekteyiz. Çünkü görülen o ki Yargıda Birlik Platformu’nun adaylarının kazanması halinde davanın üzerinde başlatılan operasyonun devam edeceği ve
helikopterin düşürülmesi ile ilgili suç delillerinin korunmasının bile riske gireceği yeni bir döneme gireceğimiz anlaşılmaktadır.”