Yedek Üye'den HSYK'ya: 'Kaç HSYK kaç' denmeden hukuktan yana olun

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Yedek Üyesi Hakim O.G., hukukun üstünlüğünün tesisinde en önemli sorumluluğun hukukçuların, özellikle yargı kurum ve kuruluşlarının omuzları üzerinde olduğunu belirtti. Yedek üyesi olduğu HSYK'yı eleştiren Hakim O.G., "HSYK icraatları ile sadece bazı hakim ve savcılara ayrımcı, nefret suçu oluşturabilecek yaklaşımlarda, kararlarda bulunmakla yetinmedi. Yargı eliyle, farklı düşünen yazılı, görsel basının, sivil toplum örgütlerinin, iş dünyasının, sosyal medya kullananların, hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmasına sebebiyet verdi." dedi.

Hakim O.G., hakim ve savcıların fikir, düşünce ve eleştirilerini paylaştığı 'adalet.org' adlı sitedeki yazısında, yedek üyesi olduğu HSYK'yı ve çalışmalarını eleştirdi. HSYK üyelerine, "Kendileri yaptıkları tayin, yetki değişimi, açığa alma, ihraç, tutuklanma yolunun açılması gibi kararlarının ulusal, uluslararası bağlayıcı hukuk normlarına aykırı olduğunu iyi bilmekte." dedi. HSYK'nın sadece bazı hakim ve savcılara ayrımcı, nefret suçu oluşturabilecek yaklaşımlarda, kararlarda bulunmakla yetinmediğini vurgulayan O.G., ayrıca yargı eliyle, farklı düşünen yazılı, görsel basının, sivil toplum örgütlerinin, iş dünyasının, sosyal medya kullananların, hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmasına sebebiyet verdiği kaydetti.

O.G., gelinen noktada farklı düşünen toplumun her kesimi için artık 'dut zamanı, tut zamanı' uygulanmaya başlandığını vurguladı. O.G. şöyle dedi: "Çocuğun, avukatın, gazetecinin, yazılı, görsel basında, sosyal medyada ifade açıklaması, 'hukuken suç teşkil edip etmediği tartışma konusu iken, delillerin karartılması, kaçma ihtimali yokken tutuklama koşulları oluşmamışken' göz altına alınması, tutuklanması, televizyon kanallarının yayınının engellenmesi, hukuken izahtan varestedir. Hakkın, farklı düşünenlere tanınmaması, fakat kendi gibi düşünenlere sınırsızca tanınması, belli bir siyasi görüşün önünü açacak hukuk dışı kararlar, müdahaleler ülkemizi uluslararası alanda zor duruma düşürmekte." O.G., siyasi iradenin hoşuna gitmeyen kararlar veren veya istenilen kararı vermeyen hakim ve savcının hemen tayinin çıkartılması, yetkisinin değiştirilmesinin açıkça idare eliyle hukuka baskı niteliğinde olduğunu belirtti.

'SUÇ ÖRGÜTLERİ KORUNAKLI MİTİNG YAPARKEN, FARKI DÜŞÜNENLER BASKIYA MARUZ KALDI'

Özel yetkili mahkemelerin kapatıldığını, organize suç örgütleri, terör davaları dosyalarının Ağır Ceza Mahkemelerine dağıtıldığını aktaran O.G.,iş yoğunluğuna boğulmuş olan Ağır Ceza Mahkemelerinin bu dosya ve davalar nedeniyle çalışamaz hale geldiğini kaydetti. Bu alandaki dava ve dosyaların çoğunluğunun bu konularda bilgi birikimi, ihtisası bulunmayan hakim ve savcılar verildiğini belirtti. "İş yoğunluğu altında yüzlerce klasörlük dosyalara vakıf oluncaya kadar, dosyalar hukuksal çıkmaza girdi." diyen O. G., gelinen noktada hukuk güvenliği kalmayan toplumda, organize suç örgütleri, bu iddia ile yargılananların korunaklı bir şekilde miting yaparken, farklı düşünen STK'lar, gazeteciler, medya, iş dünyasının baskılara, şiddet maruz kaldığını vurguladı.

'SİZİ YÖNLENDİRENLER SİZDEN ELİNİ ÇEKER, İŞLER ÜZERİNİZE KALIR'

"HSYK'nın hukuksal kaos çerçevesinde icraatlarının değerlendirilmesi elzemdir." diyen O.G., "Göreve geldiklerinde yargıya olan güven ile şimdiki güven istatiksel olarak nasıldır? Yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı temin edilmiş midir? Eğer iktidara yakın olduğu söylenen kanallara yayın engeli getirilseydi aynı sessiz duruşa devam eder miydiniz? Herkes attığı imzadan hukuken mesuldür. Gün gelir sizleri yönlendiren irade 'ben emir vermedim, yargıya baskı yapmadım, hukuken mümkün değildir, idari ve yargısal sürece etkim yoktur' der ve günahıyla sevabıyla icraatlar üzerinize kalabilir." uyarısını yaptı.

Hukukun ülkemize, milletimize geri geleceğini belirten O.G., HSYK' ya çağrı da bulunarak, "Hukukun üstünlüğü mutlaka tesis edilecektir. O zaman hukuk içerisinde hesap vermeniz gerekebilecektir. Kaç HSYK kaç denmeden, insanlık, devlet-millet adına, hukuktan yana olunmalı, seçim öncesi verilen sözlere sadık kalınmalıdır. Hataların açıklanarak geri dönülmesi, hukukçu erdemliğinin gereğidir." açıklamasında bulundu.
CİHAN
18 Ekim 2015 12:05
DİĞER HABERLER