Mehtap TV'nin ilk canlı yayını Günışığı'nın sunucusu Nuriye Özen Toraman bu alanda beşinci yılına merhaba dediği şu günlerde, çok özel , çok keyifli bir programla da başarısına başarı eklemeye devam ediyor…
Tabi bu başarısında bulunmaz bir ekip çalışmasını göz ardı etmemek lazım… Yapımcısı, montajcısı, kameramanı hepsi ama hepsi aynı mantıkla hareket eden mükemmel uyumlu bir ekip…
Hafta içi her gün canlı yayına çıktıklarından şöyle sunucusu yapımcısı bir araya gelip dışarıda bir çaya bile çıkamıyorlarmış… Yılda bir kez bu fırsatı yakaladıklarında Nuriye Özen Toraman ve ekibi toplanıp sabah kahvaltısına gidiyor haftalık planlarını burada yapıyorlarmış… İşte bir gün yine yılda bir yapabildikleri bu stil kahvaltılı bir toplantıda ekibin aklına bir fikir gelmiş… Neden o zengin Türk mutfağımızı ekranlara getirmiyoruz? Şöyle yöreye özel yemek yapan restoranlara gitsek tek tek onları çeksek ne güzel olur diye düşünmüşler… Ve yıllar önce Mutfak Keyfi programından tecrübeli olan bu ekip Lezzet Mekânı çekmeye karar vermiş…
Sunucu Nuriye Özen Toraman ve yapımcı Sabire Saka Dayı Lezzet Mekan hakkında çok ilginç anılarını paylaştılar…
Lezzet Mekan nedir? Amacı nedir?
Zengin Türk mutfağımızı tanıtmak maksadıyla yola çıkılan bir program Lezzet Mekan… Lezzeti direk yapıldığı yerde yakalıyoruz, tadıyoruz, ekrana getiriyoruz… Yörelerimize has yemek yapan restoranlara gidip detaylı çekimler yapıyoruz… Keyifli ve bir o kadarda kültürümüze sahip çıkan bir program… Amacı da dünyanın sayılı mutfakları arasında yer alan mutfağımızı, mutfak kültürümüzü yansıtabilmek…
Bir yemek yapımını mı anlatıyor bu program?
Sadece yemek yapımını ekrana getiriyoruz desek büyük haksızlık etmiş oluruz.. Yörelerimize ait yemek yapan restoranlara gidiyoruz. O meşhur yemeklerimizi detaylı bir şekilde yapılış aşamasında incelerken, onların hikayelerini de öğreniyoruz… Ekipten arkadaşlarımız ciddi bir metin araştırması yapıyor.. Hangi yörenin hangi yemeği meşhur tarihçesi her şeyi.. Tıpkı türkülerimiz gibi yemeklerimizin de bir mesajı bir manası bir hikayesi var… İşte bunları öğreniyor ve seyircilerimizle paylaşıyoruz.. VTR'lerimizde sık sık bu hikayelere yer veriyoruz… Neden bu yemekte bu sebze kullanılmış, faydası nedir ve en önemlisi de bu yemeklerin nasıl yapıldığı. Birbirinden leziz tatların bir araya geldiği zengin sofradan o yörenin kültürünü yansıtan 2 tarifi de her aşamasıyla seyircimizle paylaşıyoruz.
Yemek hikâyelerini ekrana getiriyoruz…
En çok etkilendiğiniz yemek hikâyesini paylaşır mısınız?
Hepsi birbirinden etkileyici ama en çok Siirt'in perde pilavından etkilendim. Bir düğün olduğunda gelinin kayınvalidesi geline Perde Pilavı götürürmüş.. Dışı hamur ile kaplı içinde çeşit çeşit baharat kuş üzümü ve badem olan yöresel bir lezzet… Düğün günü kayınvalide geline, kızım bak evlilikte bunun gibidir, pirinci bereketi, baharatları acı tatlı günleri kuş üzümü kız çocuğunu badem erkek çocuğunu temsil eder. Sen sen ol dışındaki hamur gibi ailenin sırlarını sakla sakın dışarıya taşıma dermiş… bir yemek hikayesi… bir yemek hikayesi ama belki de hayatın özünü yansıtan dinimizi,örfümüzü, adetimizi içine alan geçmişten günümüze belki de yarınlarımıza taşınan bir köprü…
Yemekler çeşitli mesajlar taşır demiştiniz… Her hangi bir hikayesi olmayan bir yemek ne gibi bir mesaj taşıyabilir?
Her yemeğin bir mizacı var…
Her yemeğin her insan gibi bir mizacı vardır… Hatta yöresel yemekler o yörenin insanın mizacını taşır… Karadeniz mutfağına girdiğinizde daha pratik daha hızlı çok çeşitli tarifler görürsünüz… Rengarenk bir mutfak… Tıpkı insanı gibi… Doğu mutfağı bol etli yağlı baharatlı ve ağır pişen yemekler… Ege mutfağı ise çok rahat çok tasasız bir mutfak… Yeşil olan ne varsa hepsi ile yapılabilen sağlıklı ve rahat yemekler… Bir yörenin insanı ile mutfağını çok rahat ilişkilendirebilirsiniz… Çünkü o yörenin mutfağı o yöreye ait ikliminde bir ipucudur… İklimi, insan mizacı hemen hemen her konuda çok önemli bir referans yöre mutfakları…
Gün Işığı hafta içi her gün var, bir de Pazar günleri lezzet Mekanı sunuyorsunuz çok yoğun olmuyor mu?
Karın tokluğuna bile çalışırım
O kadar keyifli bir program ki yoğunluğu ciddi araştırma süreci hiçbir şeyi bizi yıldırmıyor.. Zaten yörelerimize ait tatlar o kadar lezzetli ki yapılan yemekleri yiyebilme fırsatı bile bize büyük heyecan ve enerji veriyor… Ben bu programda karın tokluğuna bile çalışırım…
Tam bu esnada yapımcı Sabire Saka Dayı söze giriyor;
Yoğun bir koşuşturmanın ardından (yanlış anlamayın niyetimiz tamamen safi. Amacımız israfı önlemek)ekip olarak masadaki lezzetleri bir de biz test ediyoruz. Nuriye Hanım da zaten bizle bu yüzden karın tokluğuna çalışıyor( gülüşmeler…)
Seyircilerden nasıl tepkiler geliyor?
Bizim seyircimiz arayıp çok güzel program yapıyorsunuz demiyor, yollara düşüp, tanıttığımız restoranlara gidiyor…
İnanılmaz olumlu tepkiler var… Çekim yaptığımız restoranlar bir hafta yayından bir hafta sonra arıyor ve müşterilerimiz çok arttı diyor.. Siirt sofrasını tanıttığımız Şeref Büryan'ın ortaklarından Levent AVCI Bey bize şöyle bir geri dönüşümde bulundu. Sırf bizim kanalda bu programı izleyip Siirt sofrasını merak edip başka illerden uçağa atlayıp gelen müşteri olmuş.. Avrupa yakasında olmasına rağmen Anadolu yakasından da müşterileri artmış bir hayli renklendirmiş programımız hedef kitlesini restoranın… Bizim seyircimiz arayıp çok güzel program yapıyorsunuz demekle kalmıyor, yollara düşüp bizzat lezzetleri mekanlarında tadıp, test ediyorlar…
Pazar günleri saat 10'da yayınlanan Lezzet Mekan'ın formatında bir değişiklik gözüküyor mu yoksa tam yerleşti mi format?
Tabiî ki zaten her şey planlı başladık bu programa.. Fakat bazı noktalarda soru işaretlerimizi giderirsek yöresel yemeklerimizi bizzat o bölgede çekmeyi düşünüyoruz.. Yani İstanbul'da o yöreyi yaşatmaya çalışan restoranlarımızı asla bırakmayacağız ama ara ara bizzat o yörede o yörenin yemeğini yapan restoranlara da gitmeyi planlıyoruz…
Geri dönüşümüyle, keyifli çekimleriyle, çok değişik bilgileriyle dikkatinizi çekebilecek çok faydalı bir program Lezzet Mekan… Şöyle köyümün yemeklerini ağız tadıyla yemek istiyorum diyorsanız en iyi referans Lezzet Mekan…