Osmanlı döneminde özellikle yeniçeriler tarafından yaygın olarak yapılan 'Kabaktan Süsleme Sanatı' günümüzde yeniden yaygınlaşmaya başladı. Ünü yurt dışına kadar ulaşan el emeğiyle yapılan su kabakları Amerika başta olmak üzere Kanada, İspanya ve diğer Avrupa ülkelerine satılıyor.
Uzun yıllar su taşıma ve saklamanın yanında mutfaklarda yemek yapımında kullanılan kabaklar, artık süs eşyası olarak evlerin en güzel köşelerinde kendilerine yer buluyor. Su kabakları, kurutmanın ardından içi boşaltılarak bunlardan avize, abajur ve çeşitli süs eşyası gibi ürünler yapılıyor. Kabaklara çizilen motifler boyanarak renklendirilerek, boncuk ve taşlarla da süslemenin ardından satışa hazır hale getiriliyor. Yurt içinde satıldığı gibi yurt dışından ciddi rağbet olduğu belirtiliyor.
Siverek El Sanatları Derneği Başkanı Ahmet Çakır, yetişmesi için dört aylık bir süre geçmesi gereken kabaktan şekerlik, tablo, saz, abajur, gece lambasına kadar akla gelebilecek hemen hemen her şey yapılabildiğini belirterek, "Kabak sanatına başlayanlar bırakması zor bir sanata başlarlar. 10 yıl gibi bir süre el sanatlarıyla uğraşırken kabak sanatıyla 1 yıldır uğraşıyorum. Zevkli ve karlı bir sanattır.
Kupkuru bir kabağı 15 dakika bir suyun içinde bekletiyorsun. Sonra çıkartıp bunun üstünde boya tutmayan üst zarı var. Onu bıçak zımpara gibi malzemelerle kaldıryorsun. Desenlerini üzerine çizdikten sonra gravur makinesi ile ince, orta ve büyük olacak şekilde desenlerde delikler açılıyor. Ahşap boyamada kullanılan boya ile desenler farklı renklere boyanır. Boyama işlemi bittikten sonra boncuklar desenlere yerleştirilir. En son olarak da sprey boya ile sabitleme işlemi yapılır. Daha sonra yatığınız ürün süs eşyası olur ya da alttan lambasını takıp gece lambası yapabilirsiniz." diye konuştu.
Çakır, ürünler yurt içinde satıldığı gibi yurt dışına da satıldığını ifade ederek, "Amerika, Kanada ve İspanya gibi ülkelere satışı yapıyoruz. Abajurların tanesi 100 liradan başlayıp 500 liraya kadar gidiyor. Yurt dışına sattıklarımızın maliyeti biraz daha yüksek oluyor." dedi.
Cihan CİHAN