Ekonomistlere göre, Merkez Bankası'nın faiz artırımı ve Londra'da yatırımcılara verilen sözler, piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Merkez Bankası'nın 7 Haziran'da faiz artıracağına kesin gözüyle bakılıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Londra ziyareti sırasında para politikasında daha etkin bir rol oynayacağını açıklamasıyla hızla yükselen döviz kuru, Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz artışı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın Londra’da yatırımcılara verdikleri taahhütlerin ardından geriledi. Ekonomi yönetimi, yatırımcılarla yaptıkları toplantılarda Mayıs enflasyon verisinin yüksek çıkması halinde faiz artırma sözü verdi.
Deutsche Welle Türkçe servisinden Aslı Işık’ın haberine göre uzmanlar, Londra temaslarının piyasalarda nasıl algılandığını ve ekonomik tabloyu değerlendirdi.
‘FAİZ ARTMAZSA KUR ARTAR’
Ekonomistlere göre TCMB’nin faiz artırımı ve Londra’da yatırımcılara verilen sözler, piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Bu sözler çerçevesinde MB’nin 7 Haziran’da yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz artıracağına kesin gözüyle bakılıyor. Ancak 24 Haziran’da yapılacak seçimler öncesi, iktidarın faiz artırımına yanaşıp yanaşmayacağı en kritik soru olarak ortaya çıkıyor.
GlobalSource Partners Türkiye Danışmanı Atilla Yeşilada herkesin 4 Haziran’da açıklanacak mayıs enflasyonunun yüksek çıkmasını beklediğini, ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlere birkaç gün kala yeniden faiz artırımına ikna edilmesinin zor olduğunu vurguladı.
Eski FED Araştırma Grubu Direktörü Erkin Şahinöz ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurun yükselişinin ekonomiye maliyetinin, faiz artışından daha fazla olduğu konusunda ikna edilebileceği görüşünde. TCMB’nin faizinin piyasa faizinin altında kaldığı sürece kuru durdurma şansı olmadığını söyleyen Şahinöz, “Merkez, biraz daha cesaretli hareket ederek piyasa faizinin üzerine çıkmalı. Banka’nın 7 Haziran’da 1.5 puan daha faiz artırması şart. Bu yönde adım atarsa etki yaratır. Atmazsa kur üzerinde yukarı yönlü baskının artmasına neden olur” diyor. Erkinöz, “Burada bir tercih yapılmalı. Kuru kısa vadede durdurup, hasta iyileştikten sonra faizleri kademeli bir şekilde aşağı çekmek gerekir” yorumunu yapıyor.
İstanbul Ekonomi Araştırma’nın Genel Müdürü Can Selçuki’ye göre de faiz artışı şart çünkü ekonomi çok sıkışmış durumda. Selçuki, “Bu iş artık 24 Haziran’a kadar beklemez. Aksiyon alınması lazım. On gün önceki 300 baz puanlık artışla bunu gördük. Durum sıkıştığında gereken yapılıyor. Bu da faiz artışının yapılacağına işarettir” diyor. İkinci Londra ziyaretinin ve TCMB’nin tedbirlerinin faydalı olduğunu söyleyen Selçuki’ye göre yatırımcı güveninin tesisi için “bundan sonra aklıselimin devam edeceğini gösterecek birtakım gelişmeler yaşanması lazım.”
TCMB 23 Mayıs’ta 300 baz puanlık faiz artışı yaparak geç likidite penceresi borç verme faiz oranını yüzde 16.5’e yükseltmişti. TCMB faiz artışı sonrası 28 Mayıs’ta yaptığı bir açıklama ile para politikasında sadeleşmeye giderek mevcut fonlama faizi yüzde 16.5’i 1 Haziran itibariyle politika faizi haline getirdi.
DW