Ziya Paşa Akyürek'in çoğu Yağmur Dergisi'nde yayımlanan şiirleri ‘Başka Dert’ adıyla bir araya geldi. Hece vezninin ve kafiyeli söyleyişin güzel örneklerinin verildiği bu şiirlerde gurbet, ayrılık ve dert var; tam da adında olduğu gibi.

Hayalim olsa da kalmaz yarına 

Kelebek kanadına yazmışlar beni

Bir günlük ömürdür hasılı amma

Bir yarin gözünden süzmüşler beni

Şair Mustafa Uçurum, bu güne kadar başta Yağmur Dil Kültür ve Edebiyat dergisi olmak üzere Dergâh, Yedi İklim, Hece, Düş Çınarı, Eylül, Kum Yazıları, Yolcu, Sühan, Kırklar, Derkenar gibi dergilerde şiirler ve şiir üzerine yazılar yayınlandı. Şiirlerinde daha çok "yerel" değerlere vurgu yapan şair, günümüz Türk şiir macerası içinde kendine has bir ses, soluk yakalamayı başardı. Dünya Telâşı, şairin ‘Tenhalayın Kalbimi'den sonra ikinci şiir kitabı.

Gözbebeklerimden geçerken kara bir tren

Ben büyük bir firarı hala trenlere yakıştırıyorum

Göçüyorum kara bir duman çıkarken kalbimden

Göçüyorsun bu ne yaman kırılganlık diyerek

Göçüyoruz dünya böyle kırıla kırıla dönerken 

Gelenekten aldığı güçle geleceğe bakan, edebiyatı popülariteye kurban etmeyen "ciddi" ve "sessiz" bir şair Kalender Yıldız. Bu güne kadar pek çok ödüle layık görülen şiirlerinin iki kapak arasına girerek "kitap" diye göründüğü ilk yer burası: Kuklacı.

ölüler şehrindeyim kuklacı

kollarım örümcek gözlerim yosun

gül yağmuru bekliyorum

mezarlık kuytusu apartmanlarda

yoldan uzun düşten kısa bir gecenin ardından 

ince bir bulut akıyor şehre ateşten sudan 

kaçıyor bir bulut aşktan yağmurdan

bir bulut bir çıngı sis ve hamaylı

o ve gül yağmuru yok anlıyor musun 

içim insan mezarlığı 

en çok da ben ölmüşüm kuklacı

adım başı mezar taşım var

katillerim en sevdiğim insanlar

Melâl Bahçesi, Hüseyin Kaya'nın bir nefeste okunacak ve sehl-i mümteni sayılacak şiirlerinin bir araya geldiği bir kitap. Mısraların lirizme yakın olduğu bu eser iyi şiir okuru için bulunmaz bir deste. 

her çiçeği süsler ölüm korkusu

güz ne kadar uzak durursa dursun

perdelere sinmiş yağmur kokusu

anneniz uyuyor çocuklar susun 

bulutlar da yorulur sözcükler de 

uzak rüyaların karanlığında

eğlense de ovaların gönlünde 

yalnızdır ırmaklar haritalarda 

Yağmur Dergisi'nde yayımladığı şiirleri bir kitap hâline gelen Hasan Çağlayan bu çalışmaya Yağmurlu Sözler adını layık görmüş. Günümüzden Mevlana'ya ya da Veysel Karani diyarına mısralarla adeta bir köprü kuruyor Çağlayan. Bazen de yaşarken gözümüzden kaçan, görmediğimiz ayrıntılara şerh düşüyor; adeta bizi hayata bir kez daha uyandırıyor.

En latif şiirdir gözümde yağmur,

İner çisem çisem ve başlar akış.

Gözlerden uzakta bir dal doğrulur,

Yenilir bir zarif kardelene kış.