AKP hükümetinin ihale rekortmeni Albayrak grubuna ait Yeni Şafak gazetesi bugün sürmanşetten kamunun özel sektöre 10 milyarlarca liralık borcunu ödemediğini itiraf etti. "Kamu borcunu öderse piyasa nefes alır" başlıklı haberin hemen yanında Erdoğan'ın fotoğraflı haberine yer verilmesi, "Yeni Şafak'ın patronu alacağını Erdoğan'dan istiyor" şeklinde yorumlandı.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) ihya ettiği Albayrak Grubu’nun gazetesi Yeni Şafak manidar bir haberi sürmanşetten yayımladı.
Düne kadar “Türkiye’de kriz yok” manşetleri atan Yeni Şafak’ın haberinde kamunun özel sektöre milyarlarca lirayı bulan borcunu ödemediği ve esnafın bu yüzden tefecinin eline düştüğü belirtildi.
ERDOĞAN HABERİ İLE YAN YANA
6 Mart 2019 tarihli sürmanşette kullanılan dil ve mizanpajındaki ayrıntılarla dikkati çekiyor.
“Kamu borcunu öderse piyasa nefes alır” başlıklı sürmanşetin hemen yanında Erdoğan’ın İstanbul Kasımpaşa’da düzenlediği seçim mitinginde 50 bin konut müjdesi verdiğine dair haberi yer aldı.
İki haberin yan yana kullanılması tipik bir yazı işleri kurnazlığı olarak tarihe geçti.
Böylece AKP’li belediyeler başta olmak üzere Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ve Milli Savunma Bakanlığı gibi çok sayıda kamu kurumundan alacağını tahsil edemeyen Albayrak ailesi, kendi gazeteleri üzerinden bu kurumları Erdoğan’a şikâyet etti.
YENİ ŞAFAK: FİRMALAR TEFECİNİN KAPISINI ÇALIYOR
Kamu kuruluşlarının vadesi geçtiği halde milyarlarca liralık borcunu ödemediğine dikkat çeken Yeni Şafak’ın haberinde şu cümleler dikkati çekti: “Kamudan alacağını tahsil edemeyen işletmeler vergi ve sigorta primi gibi borçlarını ödemek için bankalardan kredi almak zorunda kalıyor. Bankalardan çoğu zaman eli boş dönen işletmeler ile vatandaşların önemli bir kısmı faktoring kuruluşlarının, hatta tefecilerin kapısını çalıyor.”
HAVUZ MEDYASINDA SÜRMANŞETTEN KRİZ İTİRAFI
“Piyasa çarkının dönmesinde önemli bir yere sahip kamu ödemelerinin aksamasının ekonomideki toparlanmayı zorlaştırdığına dikkat çekiliyor.” ifadeleri de haberde yer aldı.
Haber merkezi imzası ile yayımlanan haberi info-grafikle süslendi. Grafikte kamunun ödeme yapması ya da yapmaması halinde ekonomide neler olacağı madde madde anlatıldı.
MERKEZ BANKASI'NA DA MUHTIRA VERMİŞTİ
Yeni Şafak’ın haberi Türkiye’yi kasıp kavuran ekonomik krizin "havuz medyası" diye nitelendirilen hükümete yakın gazetelerden biri tarafından itirafı olarak arşivdeki yerini aldı.
Albayrak grubuna ait Yeni Şafak, 18 Şubat’ta da Merkez Bankası’na (TCMB) hitaben “Neyi bekliyorsun!” manşeti ile çıkmıştı. Haber, “Kredi faizlerinden bunalan Albayrak ailesi TCMB’ye ayar verdi” şeklinde yorumlanmıştı.
Yeni Şafak'ın "Kamu borcun öderse piyasa nefes alır" başlıklı haberi şöyle:
"Uzmanlar; piyasa çarkının dönmesinde önemli bir yere sahip kamu ödemelerinin aksamasının ekonomideki toparlanmayı zorlaştırdığına dikkati çekiyor.
Ekonomi çarkının dönmesinde önemli olan devlet, piyasaya borçlarını vaktinde ödemeyince ekonominin toparlanması zorlaşıyor. Bu durumda ülke ekonomisinin büyümesinde önemli bir rolü olan kamu harcamaları, piyasada nakit akışını tıkayan bir sarmala dönüşüyor.
Geçen yıl kur saldırısıyla sarsılan piyasaların rahatlaması ve eski coşkulu günlerine kavuşmasının kamunun piyasaya borç ödemelerini hızlandırmasına bağlı olduğunu belirten uzmanlar, piyasa çarkının dönmesinde önemli bir yere sahip kamu ödemelerinin aksamasının ekonomideki toparlanmayı zorlaştırdığına dikkat çekiyor.
ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞ HIZLANIR
Kamudan alacağını tahsil edemeyen işletmeler vergi ve sigorta primi gibi borçlarını ödemek için bankalardan kredi almak zorunda kalıyor.
Bankalardan çoğu zaman eli boş dönen işletmeler ile vatandaşların önemli bir kısmı faktöring kuruluşlarının, hatta tefecilerin kapısını çalıyor.
Kamunun ödeme musluklarını kısması nedeniyle bu yolu tercih eden işletmeler, bankadan kredi çekerken yüzde 25-30 gibi yüksek finansman maliyetleriyle karşı karşıya kalıyor.
Teminat ve ipotek başta olmak üzere bankaların istediği ağır şartları karşılayamayan yüzlerce işletme ise yüzde 40’ı bulan orunlarla para satan faktöring kuruluşlarının ağına düşüyor.
FAİZLER HIZLI DÜŞER
Konunun önemine dikkat çeken uzmanlar, piyasalardaki nakit sıkışıklığının aşılmasının kamuya bağlı olduğunu ifade ediyor.
Kamunun piyasaya borçlarını hızlıca ödemesinin piyasaları rahatlatacağını belirten uzmanlar, işletmeler ile vatandaşları bankalardan ve yüksek faiz yükünden kurtaracak tek adımın bu olduğunu belirtiliyor.
Uzmanlar, kamu kurumlarının piyasaya borçlarını ödemesi halinde faizlerin hızla düşeceğini ve ekonomiye bahar havası geleceğini vurguluyor.
Kamu ile çalışan müteahhitler, alt yapı şirketleri, tedarikçiler, belediyelere iş yapan hizmet sektörü işletmelerinin hak edişlerini zamanında almaları halinde, iç talebin artacağına da dikkat çekiliyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın KDV iadelerini hızlandırma adımını örnek gösteren iş dünyası temsilcileri bakanlıklar, belediyeler ve diğer kamu kurumlarının da piyasalarda bahar havası yaşatacak adımlar atmasını bekliyor.
Kamu kurumlarının piyasaya borçlarını ödemesi halinde şubat ayında yüzde 19,6’ya gerileyen enflasyonun da hızla düşeceğini ve ekonomiye bahar havası geleceği vurgu yapılıyor.
Yeni Şafak'ın yayın yönetmeni İbrahim Karagül, Erdoğan'ın uçağı ile en fazla seyahat eden gazetecilerden biri.
ÖDEME MUSLUĞU KAPALI OLMAMALI
İş dünyası temsilcisi isimler, “Kamu kurum ve kuruluşlarının piyasayı tıkayacak derecede ödeme musluklarını kısmaması lazım. Çarşı pazara baharın gelmesini hızlandıracak en önemli adımlardan biri kamunun piyasaya borçların ödemesinin hızlandırmasıdır. Ekonomideki nakit akışı döngüsünü aksatacak davranışlardan uzak durulmalı.” diyor.
Devletin nihai tüketim harcamalarının geçmiş yıllardaki yüksek büyümeye olumlu katkısına dikkat çeken uzmanlar, bu kaleme ilişkin hakedişlerin kısılmasının büyümeyi olumsuz etkileyeceğini vurguluyor.
BU SİSTEM BANKALARA YARIYOR
Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ulusoy: Sadece inşaat sektörünün 150-200 milyar liralık devletten KDV iadesi alacağı var. KDV iadeleri konusunda çok doğru ve yerinde bir düzenleme yapıldı. Bunun acilen uygulamaya koyulması lazım. Şirketler dönebilmek için ciddi şekilde piyasaya borçlanıyor.
Aslında bu sistem, devletin bu geciktirmeleri doğrudan finans sektörüne yansıyor. Zor durumdaki firmalar varını yoğunu ipotek ettirerek bankalara yüksek faizle borçlanıyor. Artık gecikmeli olarak devletten alacağını tahsil ettiklerinde de karlarını tamamen bankalara transfer etmiş oluyor.
Geçmişte de günümüzde de bankaların yüksek gelir elde etmelerinin arkasında kurulu bu sistem yatmaktadır. Devlet farkında olmadan belki kendini kurtarma, bütçe dengesini sağlama düşüncesiyle özel sektörü ciddi bir mali yükle karşı karşıya bırakmakta.
Bu nakit sıkışıklığını da bu geri ödemelerin zamanında yapılması ortadan kaldırabilir. Ödemeler hızlandırılırsa piyasalar nefes almaya başlar."