Hükümete yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesinin manşetten verdiği "Süper Profesör" haberinin tamamen uydurma olduğu ortaya çıktı.
Kırgızistan Atatürk Alatoo Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Gökalp, kendisiyle ilgili haberin iftiralarla dolu olduğunu açıkladı. Haberde iddia edildiği gibi Kırgızistan Tıp Akademisi'nde görevlendirilmek üzere Bişkek'e gönderilmediğini belirten Gökalp, yasaların kendisine tanıdığı ücretsiz izin hakkını kullandığını ve devletten de bir kuruş ücret almadığını kaydetti.
Yeni Şafak'ın cumartesi yayınladığı manşet haberinde 17/25 Aralık sürecinden sonra kendisinin izin almak için taktik değiştirdiği iddiasının yalan olduğunu söyleyen Prof. Gökalp, ücretsiz izin konusundaki talebinin 17/25 Aralık öncesi gerçekleştiğini ifade etti.
Daha önce Dicle Üniversitesi Tıbbi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Osman Gökalp, Yeni Şafak gazetesi hakkında hukuk mücadelesi vereceğini de aktardı. Gökalp, iddia edildiği gibi kayıp ve kaçak olmadığını ve 40 gün önce Türkiye'yi ziyaret ettiğini dile getirdi.
Prof. Gökalp'in 7 maddelik yalanlama açıklaması şöyle:
1- Haberde üniversitenin onayı ile Kırgızistan'a gönderildiğim yazılıyor. Bu tamamen yalandır. Yurtdışına görevlendirme MEB onayı ile gerçekleşiyor. 2547 sayılı YÖK kanununun 39. Maddesi ek fıkrası, Akraba Topluluğu olan devletlerle işbirliğine fırsat tanıyor. Bu madde uyarınca görevlendirmeye yetkili makam Milli Eğitim Bakanlığı'dır. Haberde görevlendirme teklifinin yurtdışındaki kurumdan geldiği, benim de bu görevlendirmeyi talep ettiğim, ve daha sonra çalışmam gereken kuruma değil de özel bir üniversiteye gittiğim iddia ediliyor. Bunun asla gerçek bir tarafı yoktur. Tamamen iftiradır.
GÖREVLENDİRMEYLE, DEVLETTEN TEK KURUŞ ALMADIM
2- 657 sayılı yasanın 108. maddesinin (E) fıkrasındaki devlet memurluğunda 5 yılını tamamlayanlara tanınan haktan yararlanarak 1 yıl ücretsiz izin kullandım. Ardından da 657 sayılı yasanın 108. Maddesinin (B) fıkrasında eşi doğum yapan memurlara tanınan haktan yararlanarak 2 yıl ücretsiz izin talep ettim ve halen bu izni kullanmaktayım. Görevlendirmeyle devletten tek kuruş maaş almış değilim. Ücretsiz izindeyken, yurt dışındaki özel bir eğitim kurumunda çalışamayacağıma dair yukarıda belirtilen 657 sayılı yasanın 108. maddesinde her hangi bir hüküm bulunmamaktadır. Ayrıca ücretsiz izinli olmasa dahi, ücretsiz izin için ilk müracaat ederek yurtdışında çalışmaya başladığı tarihte 2547 sayılı yasaya tabi öğretim üyeleri için dışarıda çalışmalarına engel bir durum bulunmamaktadır. Ücretsiz izindeyken MEB'den bana gönderilen görevlendirme onay yazısı Dicle Üniversitesi Rektörlüğü'nce şahsıma tebliğ edilememiş ve bu durum Rektörlükçe MEB'e bildirilmiştir.
3- Uluslararası itibarlı bir üniversitede çalışıyorum; bunu iftiharla herkese de söylüyorum. Bu saygın üniversitede kurallara uygun olarak çalışıyorum. Bunu kimseden saklamadım. Kimseden gizlim-saklım yok; her şeyi ortada bir insanım. "Paralel rektörlük" ithamını da reddediyorum.
4- Ahi Evran Üniversitesi ile imzaladığım işbirliği anlaşması da her rektörün imzalayabileceği bir anlaşma metnidir. Herhangi bir akademisyene sorulursa bu konuda doğru bilgi verebilir.
5- TÜBİTAK töreninde ödül dağıttığım da yalandır. Bu da TÜBİTAK'a sorularak öğrenilebilir.
KAYIP VE KAÇAK DEĞİLİM
6- Aralık 2013 Turgut Özal Üniversitesi'nde değildim. O tarihte Kırgızistan'daydım. Uçuş bilgilerimden bu doğrulanabilir.
7- Kayıp değilim, yaklaşık 40 gün önce Türkiye'deydim. Kurumumdan ayrılırken de kendi çalıştığım anabilim dalının mensupları başta olmak üzere, fakülte personel işleri şefliği, maaş mutemetliği, fakülte sekreterliği, başahekimlik, dahili tıp bilimleri başkanlığı, fakülte dekanlığı ve en az 30 tane işinde uzman ehliyetli akademisyen ile görüşüp onlarla istişare ederek ve onların hepsi ile mutabakata vararak Kırgızistan'a geldim ve çalışmaya başladım.