AKP Milletvekili Mustafa Açıkgöz’ün Almanya ile Türkiye arasında krize sebep olan nefret söylemlerinin ardından yeni bir kriz daha patlak verdi. Resmi belgelere göre Erdoğan rejimi, Almanya’da bulunan muhalif isimleri konsolosluk ve MİT aracılığıyla takip etmeye devam ediyor.
Frankfurter Rundschau gazetesi, Türkiye ile Almanya arasında iplerin gerilmesine sebep olacak bir olayı daha ortaya çıkardı. Habere göre özel belgeler, Erdoğan’ın Almanya’daki muhalifleri gözetlemeye devam ettiğini ortaya koyuyor.
Haberde “Türk gizli servisi MİT, Almanya'daki Türk kökenlileri gözetliyor. Bir vakada, Türkiye'nin Düsseldorf Başkonsolosluğu da olaya dahil olmuştur“ denildi.
Habere göre olan NRW Eyaletin’de ve Grevenbroich şehrinde yaşandı. 15 Temmuz’un sonrasında MİT için Hizmet Hareketi mensupları hakkında bilgi toplayanlar çoğunlukla DİTİP camilerindeki imamlardı. O dönemde Türkiye'nin Düsseldorf Başkonsolosluğu'nun da dahil olduğu benzer bir casusluk olayı yaşandı.
MÜLTECİ KAMPINDA GÖREVLİ TÜRK GÜVENLİK GÖREVLİSİNDEN BİLGİ TOPLANDI
Gazetenin ulaştığı rapora göre, Türkiye'nin yurtdışındaki misyonu, Kuzey Ren-Vestfalya (NRW) eyaletinin Grevenbroich kentindeki bir mülteci barınağında güvenlik görevlisi olarak çalıştığı iddia edilen eski bir güvenlik şirketi çalışanından bilgi aldı.
Habere göre bu bilgi, Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan İçişleri Bakanlığı'na gönderilen ve "gizli" olarak sınıflandırılan belgelere dayanıyor. Yedi erkek ve bir kadının isimleri de burada listelenmiş durumda. ‘Gizli‘ ibareli belgede "Vatandaşımız A. ile yapılan bir görüşmeye istinaden Düsseldorf Başkonsolosluğu‘muzdan tarafımıza gönderilen belgelerde, F… ile bağlantısı olan kişilerin isimlerini ifşa etmek istediği anlaşılmaktadır" deniyor.
Haberde 15 Temmuz’un ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’yi ve Hizmet Hareketi mensuplarını olaylardan sorumlu tuttuğu ve ‘terör örgütü‘ olarak sınıflandırdığı belirtiliyor.
GÜVENLİK ŞİRKETİ ÇALIŞANI TÜRKİYE'DEN GELEN SIĞINMACILARI GÖZETLİYOR
Belgeye göre, güvenlik görevlisi A. Hizmet Hareketi ile bağlantılı olmakla suçladığı kişileri sadece Grevenbroich'ta değil, Rommerskirchen ve Dormagen'de de takip etmiş. Takip edilen kişilerin TC kimlik numaralarının yanı sıra adresleri ve kısmen telefon numaraları da listelenmiş.
Türk Başkonsolosluğu'nun raporu, takip edilen kişiler hakkında çalışma yapan terörle mücadele polisi "TEM "e iletildi. Bu rapor "gizli" olarak sınıflandırıldı. TEM, diğer şeylerin yanı sıra verileri diğer polis departmanlarıyla da karşılaştırdı.
Gazete, haberde adı geçen güvenlik görevlisi A.‘ya da ulaştı ve iddialarla ilgili konuşmak istedi. Ancak A., kendisine sorulan sorular ya da belgeler karşılığında bir yorum yapmadı.
MİT ALMANYA'DAKİ TÜRK KÖKENLİLERİ İSTİSMAR EDİYOR
Haberde şu ifadelere yer verildi: "Türk başkonsolosluklarında aktif olan Türk gizli servisi MİT çalışanları, A. gibi insanlardan faydalanıyor olabilir. Dolayısıyla, en azından bazı isimlerin MİT tarafından önceden öğrenildiği ve listeye konulduğu anlaşılıyor."Türkiye'den anayasa hukukçusu ve "İnsan Hakları Savunucuları" adlı insan hakları örgütünün hukuk danışmanı Dr. Yaşar Demircioğlu da bu görüşte. Diğer pek çok akademisyen gibi Demircioğlu da 2016 yılında 15 Temmuz’un ardından Almanya'ya iltica etti. Eski Türk diplomatlar geçmişte MİT personelinin hükümeti eleştirenler hakkında bilgi toplamak üzere yurtdışındaki Türk misyonlarında bulunduğunu doğrulamışlardır.
Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) geçmişte Türk gizli servisi MİT'in faaliyetlerine karşı defalarca uyarıda bulunmuştu. "Türk istihbarat servislerinin ve güvenlik makamlarının Almanya'daki istihbarat ilgisi, temelde mevcut Türk hükümetine fiili ya da şüpheli muhalefet içinde olan tüm örgütlere ve bireylere yöneliktir. Öncelikli hedefleri "Kürdistan İşçi Partisi" (PKK) ve Gülen hareketidir," diye yazıyor BfV 2021 raporunda.“
SUÇ DUYURUSU YAPILDI
Hakkında bilgi toplanıp Türkiye’ye iletilen kişilerden en az biri Düsseldorf savcılığına suç duyurusunda bulundu. Güvenlik görevlisi A ve Düsseldorf’taki Türk Başkonsolosluğu yetkililerini gizli servis ajanlığı ve siyasi şüphecilikle suçlanıyor.
Davacı ayrıca Türkiye'yi, Almanya'daki Erdoğan muhaliflerini gözetleyerek "1961 tarihli Birleşmiş Milletler Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi "ni ihlal etmekle de suçluyor.
Federal Meclis üyesi ve Alman-Türk parlamento grubu başkan yardımcısı Gökay Akbulut, Frankfurter Rundschau gazetesi yazı işleri ekibine yaptığı açıklamada olaydan duyduğu öfkeyi dile getirdi. "Eğer mülteci yurtlarında kalan bir güvenlik görevlisinin Türkiyeli muhalifler hakkında casusluk yaptığı ve Türkiye'nin yurtdışındaki misyonları için çalıştığı doğruysa, bu çok çirkin bir olaydır. Alman hükümeti bu işaretleri takip etmeli ve Türk hükümetine net sınırlar koymalıdır." dedi. Akbulut, yargı ve güvenlik makamlarına müdahale çağrısında bulundu. "Türkiye'den gelen mültecilerin burada Erdoğan'ın uzun kolları karşısında bile güvende olmamaları mümkün değil. Bu nedenle Türkiye'ye yönelik tüm muhbirlik faaliyetleri durdurulmalı ve failler yargılanmalıdır" ifadelerini kullandı.
Olayın bir sürpriz olmadığını belirten gazete şu yorumda bulundu: “Bu olay sürpriz olarak değerlendirilmemelidir. Daha kısa bir süre önce AKP milletvekili Mustafa Açıkgöz Neuss’taki bir camide Ülkü Ocakları adına yaptığı konuşmada, dünyanın neresine kaçarlarsa kaçsınlar PKK ve Gülen hareketi destekçilerinin yok edileceğini söylemişti. Amaç onları saklandıkları deliklerden çıkarmaktı. Dava diplomatik bir anlaşmazlığa yol açmıştı. Türk Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. Türk temsilciye nefret ve nefret söyleminin Almanya'da yeri olmadığı söylenmiştir.“