Rus bankalarını SWIFT sisteminden ihraç etmek ve Rusya merkez Bankası'nın uluslararası operasyonlarını kısıtlamak şimdiye kadar "son adım" olarak görülüyordu.
BBC Ekonomi Editörü Simon Jack'in
haberine göre, Bankaların SWIFT'ten çıkarılması, Rusya'ya borç vermiş şirketler ve finansal kurumlara da istenmeyen bir hasar verecek.
ABD 2018'de, Avrupa ülkelerinin karşı çıkmasına rağmen İran bankalarının SWIFT'ten çıkarılmasını sağlamıştı fakat İran Rusya'ya kıyasla çok daha küçük bir ekonomiydi.
Özellikle doğal gaz ihtiyacının üçte ikisini Rusya'dan karşılayan Almanya burada hassas bir konumda.
Yine de müttefikleri için bir fedakarlık yaparak Kuzey Akım 2 boru hattının onay sürecini dondurdu.
ABD, Avrupa ve İngiltere'deki yetkililer, Batı ülkelerinin zarar görmesini engellemek için enerji ve gıda ödemelerine bir şekilde izin vermesi konusunda uzlaşmış gözüküyor.
Fakat bunu nasıl yapacaklarının detayları belirsiz.
Bu yaptırımlar Rusya'ya zarar verecek olsa da, Moskova 2014'te Kırım'ı işgal ettikten sonra SPFS adlı SWIFT benzeri bir altyapı oluşturdu.
Çin'in de CIPS adlı bir transfer sistemi bulunuyor.
Pek çok uzman, Rusya'yı bu şekilde dışlamanın Moskova'yı Çin'e yakınlaştıracağını ve ABD doları bazlı küresel küresel finans mimarisine karşı çıkan Şi Jinping yönetiminin elini güçlendireceğini düşünüyor.
Öte yandan Çin'deki bir bankacılık kaynağım, Çin'in dünyanın geri kalanıyla ticaretini düşünerek bu aşamada Rusya'ya yardım etmekte isteksiz olacağını söyledi.
Rusya'ya SWIFT'ten dışlanmaktan daha fazla zarar verebilecek şey ise merkez bankasının izole edilmesi.
630 milyar dolarlık rezervini Rus rublesini desteklemek için kullanamaz hale gelmesi, rublenin değerinin çakılmasına yol açabilir.
Bunun da Rus ekonomisine büyük etkisi olacaktır.