Yerli ve milli iktisatçılar nerede?

''2001 krizinden sonra Türkiye enflasyonu tek haneye düşürmek için ciddi bedeller ödedi. Fiyatlama davranışlarında enflasyonun düşeceği beklentisi tesirli oluyordu. Artık bu tablo tersine döndü. Kimse fiyatların nerede duracağını bilmiyor.''
Semih Ardıç / TR724
STOKÇULAR BÖYLE HAVALARI SEVER

Türk Lirası’nın (TL) yabancı para birimlerine karşı mum gibi erimesine oyuncak 1 dolar yakarak cevap vermeye kalkanların kulakları çınlasın.

Dile kolay! TL, dolara mukabil bir ayda yüzde 33,5 geriledi. Senelik kayıp yüzde 90’ı aştı. Samanı, hatta şarbonlu hayvanları bile ithal eden Türkiye için bu devalüasyonun enflasyon canavarını hortlatacağı belliydi.

TÜFE YÜZDE 17,90, ÜFE YÜZDE 32,13

Türkiye “dalgalı kur” rejiminin hudutlarını çoktan aşmış bir devalüasyonla karşı karşıya. Daha evvel dikkat çektiğim alıştıra alıştıra devalüasyon şimdilik en isabetli tarif.

“Dolar saldırısını püskürttük.” gibi abes cümlelerle milleti oyalayanlar ağustos ayı enflasyon rakamlarına bir kere daha göz atsın. Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 2,30 arttı. Senelik TÜFE yüzde 17,90’a yükseldi.

Yurtiçi Üretici Fiyatları (Yİ-ÜFE) ise aylık yüzde 6,60, 2017 senesinin aralık ayına göre yüzde 25,32, geçen senenin ağustos ayına kıyasla da yüzde 32,13 arttı.

MAKAS NİYE BU KADAR AÇILDI?

ÜFE’ ile TÜFE arasındaki makas sanayicinin maliyetini birebir etikete aksettiremediğini gösteriyor.

Yüzde 14,2 gibi yüksek fark aylar geçtikçe kapanacak. Bu arada ÜFE daha yukarı gitmezse tabiî. Giderse de aynı yoldan TÜFE takip edecek.

ÜFE 2003 yılı mayıs ayından bu yana en yüksek seviyeye tırmandı. Üstelik anketi hazırlayan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 20 Ağustos’a kadar olan fiyat hareketlerini hesapladı.

SON 10 GÜNÜN ZAMLARI DAHİL DEĞİL

Son 10 günün zamları TÜİK’in ilan ettiği rakamlara dahil değil.

1 Eylül’de ilan edilen elektrik, doğalgaz ve akaryakıt mamülleri gibi yüksek oranlı fiyat artışları eylül enflasyonuna dahil edilecek.

3 Ekim’de tarihin en yüksek enflasyon rakamı ile karşılaşmamak sürpriz olur.

Ana harcama grupları itibarıyla ev eşyasında yüzde 4,56, ulaştırmada yüzde 4,45, konutta yüzde 3,85 ve haberleşmede yüzde 2,63 artış gerçekleşti.

Sadece giyim ve ayakkabı grubunda yüzde 1,59 oranında düşüş gerçekleşti.

EV EŞYASINDA SENELİK ENFLASYON YÜZDE 24

Ana harcama gruplarında 2018’in aynı ayına nazaran ev eşyası yüzde 23,76, çeşitli mal ve hizmetler yüzde 23,23, gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 19,75 ve konut yüzde 16,30 arttı.

Enflasyon sepetinde 407 madde var. Bunlardan 304’ünün fiyatı arttı, 44’ünün ortalama fiyatları aynı kaldı. Sadece 59 maddenin ortalama fiyatları düştü.

2001 krizinden sonra Türkiye enflasyonu tek haneye düşürmek için ciddi bedeller ödedi. Fiyatlama davranışlarında enflasyonun düşeceği beklentisi tesirli oluyordu.

BÖYLE HAVALAR TİCARETİ VURUR

Artık bu tablo tersine döndü. Kimse fiyatların nerede duracağını bilmiyor.

Senelik enflasyonu yüzde 7’ye kadar düşürmüş bir ekonomide yüzde 30’un üzerine çıkılmış olması enflasyon canavarının 15-16 sene sonra geri geldiğini teyit ediyor.

Karaborsacılık, stokçuluk en fazla böyle havaları sever. Ticaretin tabii seyri inkıtaya uğrar.

Merkez Bankası’nın (TCMB) evvela yüzde 5 akabinde yüzde 7,7 olarak açıkladığı enflasyon tahmini ile tahakkuk eden rakamların uzaktan yakından alakası yok.

Doların artışını seyreden TCMB Başkanı Murat Çetinkaya 13 Eylül’de faizi artırabileceğini söylüyor. Geçti Bor’un pazarı. 3 Eylül itibarıyla dolar 6,65 TL, euro 7,71 TL.

“Kur geçişkenliği” denilen “ithal malların fiyatlarının dahilde enflasyona nüfuzu” müteakip aylarda artarak devam edecek.

MERCİMEK VE BULGURLA ENFLASYON İTHAL EDİYORUZ

Bulgur, mercimek bile ithal edildiği için bu sefer her kalemde enflasyon ithal edilecek. Markette en fazla zam ithal gıda mamüllerine geldi.

Şaşırmadık. Nitekim Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) çok sevdiği TOKİ tek tip ucube apartmanları ile tarım arazilerini işgal etti, verimli ovaları betonla kapladı.

Enerji de zaten dışa bağımlıyız. Türkiye enerji ithalatına yılın ilk 7 ayında 21 milyar 484 milyon dolar ödedi.

Geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 46,2 arttı fatura. İthal edilen petrol ve türevlerinin miktarı azaldığı halde kur artışı sebebiyle maliyet neredeyse yarı yarıya arttı.

YERLİ VE MİLLİ İKTİSATÇILAR NEREDE?

Petrol fiyatı yükseliyor, dolar tırmanışta. İçeride imalat sanayiinin enflasyonu yüzde 30’ları geçti. TÜFE peşi sıra geliyor.

Doların tahtının sarsıldığını iddia eden “yerli ve milli iktisatçılar” suskun.

Yerli otomobilin çizimleri Antalya Oto Sanayi Sitesi’ne hâlâ ulaşmadı herhalde.

Yoksa F-35 savaş uçağını bile imal edecek kapasitedeki esnaf şimdiye arabayı uzaya fırlatmıştı. Postadaki gecikme sebebiyle de olsa ortada araba maraba yok.

Mamafih 2018 model enflasyon canavarı şimdiden asfaltı ağlatıyor.

Yok mu 100 dolar bozdurup işkembe çorbasını bedavaya getirmek isteyen? Yetmedi yanında balyozla kırılmış bir iPhone verelim…

04 Eylül 2018 13:43
DİĞER HABERLER